|
|
|
Çukurova'ya 70 gündür yağmur yağmıyor
Küresel ısınmanın en çok etkilediği Çukurova yöresine yaklaşık 70 gündür yağmur yağmaması nedeniyle başta buğday olmak üzere birçok ürünün kuruma riski altında olduğu bildirildi.
Ocak ayının sonlarına gelinmesine karşın hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, Çukurova'da üreticileri kara kara düşündürüyor.
İngiliz araştırmacılar tarafından, küresel ısınmanın en çok etkilendiği bölgeler arasında gösterilen Çukurova'da üreticiler, ay sonuna kadar yağmur yağmaması durumunda özellikle buğday ekili alanlarını bozarak, yeniden ekim yapmak zorunda kalacak.
Ziraat
Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, 70 gün önce aşırı yağışlar nedeniyle yörede pamuk, yer fıstığı ve mısır gibi ürünlerin hasat edilememe tehlikesiyle karşı karşıya iken 70 gün sonra kuraklık riskinin yaşandığını, bu durumun küresel ısınmanın somut bir göstergesi olduğunu söyledi.
Yörenin uzun süredir yağmur almaması nedeniyle başta buğday olmak üzere narenciye ile kışlık meyve ve sebzelerin kurumak üzere olduğunu belirten Barut, şunları kaydetti:
''Eğer ay sonuna kadar yağış düşmezse bu ürünler kuruyacak. Tarladaki buğday tohumu çimlenmek için yağış bekliyor. Yetişme süresi daraldıkça sıkıntı artıyor. Ay sonuna kadar yöreye yağış düşmezse, üreticiler, buğday ekili alanlarını bozarak yeniden ekim yapmak durumunda kalacak. Bu durum karşısında çiftçiler ciddi oranda ekonomik kayba uğrayacak. Ekim için harcadığı tohum ve mazot masrafını karşılayamadığı gibi yeniden yapacağı ekim nedeniyle maliyeti 2 kat artacak.''
Üreticilerin, bozdukları tarlalara mısır ve pamuk başta olmak üzere yer fıstığı ile soya ekimi yapabileceklerini anlatan Barut, yeterli yağış olmayıp baraj ve göletlerde su birikmemesi durumunda yaz aylarında bu ürünlerin de su sorunu yaşayabileceğini kaydetti.
Barut, yaşanan kuraklığın buğday rekoltesini yüzde 30 civarında düşüreceğini de ifade ederek, ''Her yıl 1 milyon 300 bin ton olarak gerçekleşen rekolte, şu an için 1 milyon tona kadar düşecek. Kayıp, kuraklığın devamı halinde artacak. Bu durum da ister istemez fiyatlara yansıyacak. Bunun yanı sıra önümüzdeki sezon ekim alanları da daralabilir'' dedi.
DERS ALMALI
Türkiye'nin, dünyada su fakiri sayılan ülkeler arasında olduğunu ve toplam su rezervi kaynaklarının 115 milyar metreküp olduğunu belirten Barut, şöyle devam etti:
''Kişi başına düşen su miktarı ise 1500 metreküp civarında. Su zengini sayılabilmemiz için bu rakamın kişi başı 10 bin metreküp olması gerekiyor. Türkiye dünyada su sıkıntısı yaşayan bir ülke durumunda. 70 gündür yağmayan yağmurdan dolayı da suyun ne kadar önemli olduğu görülüyor. Bu nedenle su özellikle tarımsal kesim tarafından daha ekonomik kullanılmalı. Bundan ders alarak vahşi sulama yerine, yağmurlama ve damlama sulama yöntemine ağırlık verilmeli.''
AA
|