| |
|
|
Demirel: "Çok zor, çok kötü günlerdi"
Adnan Menderes Başbakan iken Demirel de "Genel Müdür'dü." - Sayın Demirel... Menderes'in idamı... İdamdan önce prostat muayenesi... Hakaretler. - Çok zor, çok kötü günlerdi... Doğrusu dönmek ve konuşmak istemiyorum... Çok üzüldüğüm günlerdi.
Demirel 1965'te Başbakan oldu. Ve "makam odasına" girdi. Oda "Adnan Menderes' in odası." Demirel: - Adnan beyin oturduğu koltuk duruyordu... Çalıştığı masa da. O anda ne hissettiniz? - Adnan beyin hizmet ve demokrasi bayrağı, ihtilalle yere düşmüştü... Bayrağı yeniden burca dikmek gerektiği hissiyle Adnan beyin koltuğuna oturdum.
Demirel: - Adnan beyin makamına, mevkiine değil, demokrasi aşk ve hizmetine taliptim. - O koltuğun hakkını vermem gerektiğini düşünüyordum... Verdiğime de inanıyorum. - Menderes' in odasında çalışmak benim için müthiş bir itici güç oldu.
Sayın Demirel... Celal Bayar size ihtilal dönemini, karşılaştıkları muameleyi anlattı mı? - O konu açılınca Celal bey müthiş bir acı içinde olurdu... İnanılmaz bir teessür... Derin üzüntü.
Demirel: - 1960, 1971, 1980... Devlete karşı yapılan olaylardır... Olup bitenler acısıyla tatlısıyla, ızdırabıyla sevinciyle bizimdir... Bunlardan husumet değil, ders çıkarmaya çalıştık.
- Sayın Demirel... İhtilalden sonra bir hakarete, fiziki olaya, tartaklanmaya, incitici davranışa maruz kaldınız mı? - Başbakanlık' tan alınıp Hamzakoy' a, Zincirbozan' a yollanmak kafi derecede incitici değil mi?.. Hayır, bahsettiğiniz anlamda bir kaba davranışları olmadı . . . Şahsımıza karşı naziktiler.
|