|
|
|
''Kan ve Kan Ürünleri Kanunu Tasarısı'' TBMM Sağlık Komisyonunda benimsendi
Vatandaşlara yeterli ve güvenli kan teminini gerçekleştirmek, yaşanan sorunlara çözüm bulmak, çağın gereklerine uygun yapılanmayı ve özel sektörün meşru çerçevede bu alanda faaliyet göstermesini sağlamak amacıyla hazırlanan kanun tasarısı, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda benimsendi.
Adı ''Kan ve Kan Ürünleri Kanunu Tasarısı'' olarak değiştirilen ve kan kök hücresi kapsam dışında tutulan kanun tasarısı, kan, kan bileşenleri ve ürünleri hizmetlerini yürüten kamu kurum ve kuruluşları ile bu alanda faaliyette bulunacak Sağlık Bakanlığından izinli gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri kapsıyor. Sağlık Bakanlığı; kan, kan bileşenleri ve ürünleri kapsamındaki hizmetlerin planlanması, yürütülmesi ve denetlenmesinde yetkili ve sorumlu olacak.
Kan,
kan bileşenleri ve ürünlerinin temininde karşılıksız ve gönüllü bağış esas olacak. Ancak mali karşılık anlamına gelmeyen, bağışçıyı teşvik edici uygulamalar yapılabilecek.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin alınmasında ve verilmesinde, bağışçı ve alıcının sağlığının tehlikeye düşürülmemesi; tıbbi risklere karşı korunması, transfüzyonun güvenle yapılması için bağışçı ve alıcı izlenecek.
Bu ürünlerin alınması, kaydı, analizi, işlenmesi, depolanması, kullanılır hale getirilmesi, dağıtım ve kullanımını ilgilendiren kan bağışı, kan bağışçısı, hazırlayan kuruluş, kullanım yeri ve alıcıyla ilgili bütün veriler, yazılı veya elektronik ortamda kaydedilecek. Bu veriler, 30 yıl süreyle kan istek formu ve bağışçı sorgulama formlarının asılları ise 1 yıldan az olmamak kaydıyla bakanlık tarafından belirlenecek süreyle saklanacak.
Kan, kan bileşenleri ve ürünlerinin alınması veya transfüzyonu, hekimin sorumluluğu ve denetiminde yapılacak.
Yurtiçinde toplanan plazmanın ürün üretimi amacıyla yurtiçinde ve dışında değerlendirilmesi, Sağlık Bakanlığının iznine tabi olacak.
KİŞİSEL BİLGİLER AÇIKLANMAYACAK
Hizmet birimi açan ve işletenlerin faaliyetleri, ulusal ve uluslararası kalite güvence programları çerçevesinde yürütülecek.
Kan, kan bileşenleri ve ürünleri hizmetini yürütenler, bağışçıya ilişkin kişisel bilgileri koruyacak, üçüncü kişilere ve basına açıklamayacak. Sağlık Bakanlığı, olağanüstü haller ile sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde, lüzumlu olan kan, kan ürünleri ve bunlar için gerekli malzemenin temini ve ülke çapında stoklanmasını, bölge kan merkezleri planlaması çerçevesinde organize edecek.
KURUL OLUŞTURULUYOR
Sağlık Bakanlığının kan, kan bileşenleri ve ürünleri konusunda yapacağı çalışmalarda gerekebilecek bilimsel desteği sağlamak üzere ''Kan ve Kan Ürünleri Kurulu'' oluşturulacak.
Kurulda, Bakanlığın ilgili birim amiri başkanlığında kan, kan ürünleri ve kan bankacılığı konusunda yaptığı çalışmalarla alanında tanınmış 7 uzman hekim görev yapacak. Kurulun görev süresi 2 yıl olacak.
ÖZEL VE TÜZEL KİŞİLER
Tasarıya göre, kanın temini ve kullanımı için transfüzyon merkezleri, kan bağışı ve bölge kan merkezleri kurulacak.
Bölge kan merkezi ve kan bağışı merkezini kamu kurum ve kuruluşları ile Türkiye Kızılay Derneği; transfüzyon merkezini ise bu acil müdahale şartlarını taşıyan özel sağlık kuruluşları bünyesinde olmak kaydıyla gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri açıp işletebilecek.
Plazma ürünleri üretim tesisini ise kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri açıp işletebilecek.
RUHSATLANDIRMA
Kan, kan bileşenleri ve ürünleri kapsamında faaliyet gösterecek gerçek ve tüzel kişiler, faaliyetlerine başlamadan önce, Sağlık Bakanlığından veya Bakanlığın yetkilendirilmesi halinde valiliklerden ruhsat alacak.
Gerçek ve tüzel kişiler, Bakanlık tarafından belirlenen ruhsat alma, ruhsat yenileme, ruhsat tadili, ruhsat sureti çıkarma ve yıllık ruhsat bedellerini, Maliye Bakanlığınca belirlenecek muhasebe birimine ödeyecek.
Sağlık Bakanlığı, gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerini denetleyecek.
CEZALAR
Ruhsat şartlarını faaliyetleri sırasında yitirmiş olanların ruhsatları, Sağlık Bakanlığı tarafından geri alınacak.
Saklaması zorunlu olan belge ve örnekleri saklamadığı tespit edenlere valiliklerce faaliyetine son verilecek ve 10 bin YTL idari para cezası verilecek. Yapılan denetimlerde istenilen bilgileri zamanında vermeyenlere 1000 YTL para cezası uygulanacak. Aynı suçun tekrarı halinde ise 5 bin YTL para cezası verilecek. Uygun nitelikte personel çalıştırmayanlar ise 5 bin YTL ile cezalandırılacak.
Kişilerin sağlığını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde faaliyet gösterenler, derhal faaliyetten men edilecek ve 1 yıldan 5 yıla kadar hapis, 1500 güne kadar da adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bu kişilere ayrıca 5 yıl süreyle ruhsat verilmeyecek.
Ruhsatı geri alınan veya faaliyetten men edilen bölge kan merkezleri ile kan bağış merkezlerini ihtiyaç halinde Sağlık Bakanlığı işletecek.
BULAŞICI HASTALIKLA KAN VERENLER
Kan yoluyla bulaşan bir hastalığı veya böyle bir hastalık taşıma riski olduğunu bilip bu durumu saklayarak kan verenlere, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 500 gün adli para cezası verilecek.
Sağlık Bakanlığı, kurulması öngörülen transfüzyon merkezi, kan bağışı merkezi ve bölge kan merkezlerinin cihaz, malzeme ve personel standartlarının belirlenmesini, birbirleriyle ilişkilerini, çalışma usul ve esaslarını yönetmelikle belirleyecek.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar faaliyet gösteren A ve B tipi kan merkezleri, kan istasyonları ile diğer hizmet birimleri, bir yıl içinde eksikliklerini gidererek, faaliyet türlerine uygun şekilde ruhsat alacaklar.
GÖRÜŞMELER
Tasarının tümü üzerine Hükümet adına söz alan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tasarının kanunlaşmasıyla birlikte kan ve kan ürünleri konusunda Bakanlığın tek başına otorite olacağını söyledi.
Tasarıyla Kızılay ve kamu hastanelerine kan bağış ve bölgesel kan merkezleri kurma yetkisi verildiğini belirterek, böylece Türk Kızılayının daha aktif hale geleceğini bildirdi.
Kızılay'ın bölge merkezlerinde kanı işleyeceğini ifade eden Akdağ, bu sayede hem güvenli kan temini yapılacağını, hem de hastanelerin kan ihtiyacının karşılanacağını bildirdi.
CHP Bursa Milletvekili Ali Arslan'ın, ''Türkiye'de kan ve aşı konusunda ulusal bir sanayi oluşturulmalı'' yönündeki değerlendirmesine de değinen Akdağ, bu görüşe katıldığını söyledi.
Akdağ, ''Ancak kan ürünlerinden ilaç elde etmek için birinci koşul, kaliteli plazma elde etmektir. Türkiye'de 10 bin litre civarında kaliteli plazma elde ediliyor. Böyle bir tesis için 600-700 bin litre kaliteli plazma gerekir. Bizim planladığımız bu rakama ulaşıp, yerli yabancıya 'Gelin Türkiye'de bu yatırımı yapın' demek olacaktır. Buna Kızılay da ortak olabilir'' diye konuştu.
(AA)
|