|
|
|
|
|
|
20 yaşına kadar cep telefonundan kaçın!
Yeni ürünler her ne kadar elektromanyetik açıdan korunmalı olsa da cep telefonu ve bilgisayara mesafeli yaklaşmakta fayda var! Özellikle küçük çocukları cep telefonundan kesinlikle uzak tutun. Kullanmakta ısrarcı gençleri ise hiç değilse 20 yaşına kadar kulaklıkla konuşmaya ikna edin.
Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, kanser tedavisi için en iyi alternatifleri gösterdi:
* Kanser nasıl sinyal verir? Vücudumuzda ortaya çıkmış ve daha önce olmayan bir siğil veya benzeri şeyler. Mesela bir benin kanaması, göğsün asimetrisi, idrar ve dışkılamada nedeni belirsiz farklılıklar. İdrardan kan gelmesi, hiçbir neden yokken kabızlık, kabızlık çeken bir insanın aniden ishal olması ve bunun nedeninin bulunamaması. Nedeni açıklanamayan öksürükler, balgamdan kan gelmeler. Bütün bu belirtiler, kanser sinyali sayılabilir. Ani kusmalar, açıklanamayan terlemeler, halsizlik, gözde kayma, nedeni bulunamamış baş ağrıları da kanser belirtisi olabilir. Ağız içinde aftlar, kemik ağrıları, vücutta değişik bölgelerde bezelerin ele gelir olması, mide ağrısı ve karın ağrısı da kanser kökenli olabilir. Kuvvet kaybı önemlidir; sağ elde, sol elde, ayakta kuvvet kayıpları...
*
Büyükşehir insanının kanser riski daha mı düşük? Büyükşehir hayatı kanseri çağırır. Şehir yaşamında; sanayileşme ile kanserler artar, stres ve hızlı yemek yemek bile kanseri artırır.
* Bilgisayar riski artırır mı? Yeni ürünlerin, elektromanyetik açıdan korunduğunu düşünüyoruz. Uluslararası Kanser Örgütü; yeni cep telefonlarının (her ne kadar artık daha emniyetli olarak üretiliyor olsa da) büyüme çağındaki çocuklardan uzak tutulmasını öneriyor, gençlik çağında da çok sık kullanılmasını tavsiye etmiyor. 20-21 yaşına kadar çok sık kullanılmaması öneriliyor. Çok sık kullanılıyorsa da kulaklıkla konuşulması gerekiyor. Küçük çocuklarda ise cep telefonu hiç doğru değil. Kanser açısından olmasa bile, büyüyen organizmaları elektromanyetik alana çok maruz bırakmamakta fayda var.
* Siz çocuklarınıza kısıtlama getiriyor musunuz? Maalesef getiremiyorum.
* Türkiye'de kanser olan biri rahatlıkla tedavi olabiliyor mu? Türkiye'de kanser tedavisinde hemen hemen her ilaç bulunabilir ve her tedavi uygulanabilir durumda. Kanser tedaviliri her türlü mali kısıtlamalardan muaf tutuluyor ve sınırlamaları yok. O yüzden kanser tedavisini Türkiye'de çok ulaşılabilir olarak görüyorum. Sadece tek problemimiz, hastaların geç evrede gelmesi. Mesela 50 santim kitle ile gelen meme kanserli hasta var. Yani bir memede iki meme kadar kitle ile geliyorlar. Bilinçsizlikten, bilgisizlikten, umursamazlıktan ve kendi hayatına değer vermemekten geç kalıyor.
YURTDIŞINA GEREK YOK * Ama Türk Tabipler Birliği Başkanı kanserden öldü; demek ki kanserden yalnızca bilgiyle korunulamıyor? Tarama yaptırmamış. İnsan kendine yakıştıramıyor bazen. Yaşamın hızından, insanlar kendi sağlıklarına zaman ayıramıyorlar. Özellikle doktor kesiminde kendi sağlıklarına özen gösteren kişilere çok az rastlanıyor. Başkalarının yaşam sıkıntıları sizin yaşamınızın önüne geçiyor. Yaptığımız araştırmalar; n9 yaşı aşan kadın doktorların çok azının mamografilerinin düzenli olarak yaptırdıklarını gösteriyor.
* Kanser hastasına 'şu kadar ömrün kaldı' denilebilir mi? Bir insan için kesin ömür vermek kimsenin haddi değil. Ama bugüne kadar yapılan çalışmalardan ortalama bir yaşam süresi tahminen verilebilir. Ben hastama anlatırım, genel bilgileri veririm ama süre vermem.
* Kanserde alternatif tedavilerin yararı var mı? Rolü var ama büyük değil. Buna tamamlayıcı tedavi diyoruz. Asıl tedavisinin yanında tamamlayıcı tedavileri reddetmeden, bunların uygun olanları önerilebilir.
* Sağlık Bakanlığı kanser tedavisinde tamamlayıcı tıbbı kullanmak üzere özel bir birim oluşturmuştu; o çalışmadan bir sonuç çıktı mı? O kurulun amacı yanlış kullanımları engellemekti. Ülkemizde öyle şeyler var ki; hastalığa neden olabilecek hayvan kanı ya da insan idrarı kullanılıyor. Bunlar konusunda önlemler alıyoruz, hastaları bilgilendiriyoruz. Kanser hastaları her şeye başvuruyorlar. Oysa bunların en ufak bir katkısı olması mümkün değil. Kanserli hastanın bilinçli beslenmesinin, destekleyici tedavide büyük önemi var. Bağışıklık sistemini destekleyici bazı öğeler var. Bu benim kendi konum değil ama bazı kanserlerin tedavisinde; bol C vitamini, sarmısak, domates ve bol meyve öneriliyor.
* Sizce kanser tedavisi için yurtdışına gidilmesi gerekli mi? Çok açık söyleyeyim hiç gerek yok. Eğer; 'bir bilimsel çalışmada yeni geliştirilmekte olan bir kanser tedavisinde ben yer almak istiyorum' diye bir düşünce varsa gidilebilir. Çok umutsuz bir kanser tipiyse olabilir. Ama klasik bir tedavi verilecekse, hele tedavi masrafını devlet ödüyorsa çok yanlış olur.
* Sizin bir yakınınız kanser olsa, Türkiye'de mi tedavi olmasını önerirsiniz? Yakınlarımdan kansere yakalananlar oldu ve devletin kendi hastanelerinde tedavi edildiler. Bir yakınımı kaybettim çünkü onun kanseri ağır bir tipti. Ama diğer yakınım devletin bir hastanesinde tedavi edildi ve hiçbir şeyi de kalmadı.
* Şu günlerde Çin'deki özel bir tedavi için Türkiye'den Çin'e gidiliyor; bu konuda ne düşünüyorsunuz? Çok yanlış, hiç uygun değil. Bir macera olarak görüyorum. Benim başıma gelse Çin'e gitmeyi hiç düşünmem. Çin'deki o tedavi için de bilimsel bir yayın çıkmadı. Tedavinin olumlu sonucu olduğuna dair kanıtlanmış bir bilgi yok. Ya da olumlu sonuçlanmış tekrarlanan bir vaka ortalaması bulunmuyor.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|