| |
|
|
Yazarın mutluluğunu yaşamak..
Çocuk bahçesi gibiydi ortalık.. Cıvıl cıvıl.. Tıklım tıklım.. Babasının sırtındaydı bir ufaklık.. Belli yorulmuştu.. Onlara baktım uzun uzun ve mutluluğu yaşadım.. Bir şey söylüyorsunuz okurlarınıza.. Bir tavsiyede bulunuyorsunuz.. Sonra bakıyorsunuz, dinlemişler sizi.. "Son iki gün.. Kaçırmayın" demişsiniz.. "Çocuklarınızı da alın, götürün" demişsiniz.. Aynen öyle yapmışlar.. Ben resim, heykel eleştirmeni değilim.. Sadece duygularım ve zevklerimden oluşan izlenimlerimi yazarım.. Pazar günü ikinci kez dolaşırken Contemporary Art İstanbul'u bakıyorum.. "Favorim" dediğim, Seçkin Pirim'in favorim heykeli satılmış.. "Bu Adanalı delikanlıya dikkat" demiştim.. Mustafa Özbakırlar satılmış.. Haldun Özden, Hikmet Karabulut tüm yapıtlarını satmışlar.. Mahmut Karatoprak satmış, sattıklarının yerine yenilerini asmış.. İlk gün hızla dolaşırken atladıklarım olmuş.. Onları TV8'den gelen arkadaşlara işaret ettim, çektiler.. Yaşamdan Dakikalar'da sunacağız.. Mesela Çığlık diye olağanüstü bir tasarım.. Burçu Perçin'in çarpıcı tabloları.. Fatih Kızılcan'ın boyayarak değil, silerek yaptığı enfes tablolar.. Tuvali hazırlıyormuş önce, siyah is gibi.. Sonra silmeye başlıyor, geriye kalan enfes bir tablo.. Hani Rodin'in "Heykel taşın içinde, ben fazlalıkları alıyorum" deyişi var ya.. Fatih de karanlığın içinden fazlaları alınca, geriye "Resim" kalıyor. Contemporary Art Direktörü Orhan Taner'le bir kahve içtik.. "Bu fuarı dünyanın ilk onu arasına sokacağız" dedi.. "Dört gün az, iki hafta sonunu içeren 8 güne çıkaracağız" dedi.. "İstanbul dışına da taşıyacağız" dedi.. Eskişehir, Antalya, Ankara, İzmir.. Bu fuar, Contemporary Art Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gürol, benim çok sevgili dostum, 40 yıllık kardeşim Gazanfer Gür'ün taşıdıkları suyla dönen bir değirmen oldu, onlara da kutlamalar..
Hafta sonunun tümü benim için bir sanat cümbüşü oldu.. Reha Yalnızcık'ın Kuruçeşme Cream-Art'taki sergisine gittim ilk.. Reha benim Erkekçe takımından.. Ne ünlü ressamlar çıktı Erkekçe'ye çizenlerden.. Ertuğrul Ateş, Ömer Muz, Gürhan Yücel.. İhsan Ardal.. Üç otuz paraya çizerlerdi o zaman.. Şimdi her resimleri bir minik servet.. Reha nasıl insanın içini açan, coşturan tablolar çizmiş.. Girerken kapının yanında, solda bir kırsal var.. Yeşiller ve pembeler.. Ebedi gençlik.. Sonsuz bahar.. Ona dikkatli bakın.. Benimdir..
Yıl 1934.. Edirne Postası gazetesi.. Bir yazar var, edebiyat ve kültür yazıyor.. Bir de genç çaylak.. O da spor.. Sanat yazan, Fuat Uluç.. Babam.. Spor yazan, Fahir Aksoy.. Otuz yıl sonra.. 1964.. Ankara Son Baskı.. Bir yazar var, sanat köşesi onun.. Bir de genç spor yazıyor.. Sanat yazan Fahir Aksoy bu defa.. Spor yazan, Fuat Uluç'un oğlu.. Yani ben.. Baba oğulla 30 yıl ara ile ayni gazetede yazan Fahir Ağabey bugün 90 yaşında ve ülkenin en ünlü Naif ressamı.. İstanbul Modern Sanat Galerisi, Ece, Fahir Ağabey için bir gece düzenledi. Fahir Ağabey Erdek'ten geldi, Cavit Çağlar'ın konuğu olarak Plaza Otel'de kaldı.. Gece de çok tatlı oldu. Gürol Sözen ve Mehmet Güleryüz ne tatlı anlattılar Fahir Ağabey'i.. Ve de Fahir Ağabey ne tatlı anılar nakletti. Bir sergisinde adamın biri yanına gelmiş.. "Ağabey bu resimleri yapan çocuk kaç yaşında" demiş.. "12 dedim" diyor Fahir Ağabey.. "Helal olsun çocuğa, çok iyi çizmiş be" demiş adam.. "Hayatta aldığım en sıcak iltifattır" dedi Fahir Ağabey.. 90 yaşında yaptığı 8 "Çocuksu" resim, 10 dakikada kapışıldı o gece.. "Hayalimdeki İstanbul" da bende kaldı, arttırmada.. Ece'nin galerisi ayni zamanda kafe ve sanat kitapçısı.. O köşeye yürüdüm, Ertuğrul ve Melekleri (Öyle diyorlar) oturmuşlar.. Ateş'te keyif bin.. Yanında dünya şekeri bir genç kız.. "Tiyatro Oyuncusu" diye tanıştırdı.. "Şarkı söyleyip, dans da ediyor.." Özgül Sağdıç, Ankara Devlet Tiyatrosu'ndan İstanbul Şehir Tiyatrosu'na transfer.. "Leyla ve Mecnun provaları yapıyoruz" dedi.. İskender Pala aruzla yazmış öyküyü.. Yalçın Tura müzikleri yapmış.. Yalçın.. Hani ya, ölmez, unutulmaz Keşanlı'nın harika müziklerini yapan adam.. Ali Taygun gibi bir büyük usta da yönetiyor.. Şubatı iple çekeceğiz şimdi..
|