|
|
|
|
|
|
|
|
|
Davet ettiğiniz başörtülüleri x-ray'den mi geçiriyorsunuz?
Erdoğan, Baykal'a "Grubunuza davet ettiğiniz başörtülü vatandaşlarımı x-ray cihazından geçirerek mi içeri alıyorsunuz, hangisinin ayıbı var, hangisinin yok diye. Teessüf ederim" dedi.
Bütçenin tümü üzerinde muhalefetin eleştirilerini yanıtlamak üzere kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, özellikle Baykal'a yüklendi. Erdoğan şunları söyledi:
* Üslüp Yanıtı: Muhalefetin diliyle konuşmayacağım. O dili asla yakışık bulmuyorum. Bu şerefli çatının altında cumhuriyet tarihinin en seviyesiz, provokatif olayına şahit oldum. Ve adeta bir hayal dünyasında dolaşmak suretiyle kendilerine göre bir Cumhurbaşkanı profili çizmek suretiyle bir şeyler konuşuyorlar.
* Hikmetyar Konusu: Öyle yaklaşımlar yapıyorsunuz ki kendinizde değilsiniz siz. Hikmetyar bu ülkeye bir başbakan olarak devlet davetiyle geldi. Bilerek konuş, bilmeden konuşma. O zaman SSCB'ye karşı verilen o mücadele için takdir ediliyordu.
*
Yasin El Kadı: Yasin El Kadı'yı tanıyorum, güveniyorum. Param kadar kefilim, kefil olurum. Bakın terbiye dahilinde konuşun. Tanımadığınız bilmediğiniz bir insan için terörist ifadesini kullanamazsın o kadar. Ben tanıdığım bildiğim, Türkiye sevdalısı bir insan için bunu söylerim. Çünkü tanıyorum, biliyorum, kendisine inanıyorum. BM'nin gönderdiği her türlü o listede olan isimler terörist mi? Çok ayıp yahu.
* Cahilsiniz: Sayın Baykal az önce kullandığınız ifade. Türkiye'de İstanbul'un imar düzeyine mimarlar değil, Ofer'ler, Arap şeyhleri karar veriyorlar dediniz. Siz bir imar planı nasıl hazırlanır bunu bilmeyecek kadar da cahilsiniz. Plan başka şeydir, proje başka bir şeydir.
* Eşlerin Başörtüsü: Başörtüsü sadece saçları örten bir örtüdür. 'Eşlerin ayıplarını örtmeye yetmez' ifadesini kullandınız. Son zamanlarda grubunuza davet ettiğiniz benim başörtülü vatandaşlarımı x-ray cihazından geçirmek suretiyle mi içeri alıyorsunuz? Hangisinin ayıbı var, hangisinin yok diye mi içeri alıyorsunuz? Teessüf ederim. Bu ülkede başı açığıyla başörtüsüyle hepsi benim vatandaşımdır. Hepsine saygım var, ama sizde bu yok.
* Sözen'le Düello: Sayın Sözen Istranca dağlarındaki barajları ben yaptım diyor. Bak sayın Sözen, bak. Dürüst hareket et, doğru konuş. Hangi barajın temelini attın, nasıl bıraktın? Yalan söyleme yok öyle bir şey. Aynı şeyi metroda da yaptın. Bilmediğini konuşma. Allah cezanı vermesin. Yalan söyleme.
Ahmet KÖPRÜLÜ / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|