Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, indirim kampanyalarında ölçünün kaçtığını ve tüketicinin ''indirim'' adı altında kandırıldığını belirterek, ''İndirim günleri sindirim günlerine döndü, maalesef bazı mağazalar indirim değil bindirim yapıyorlar'' dedi.
Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, aralıksız devam eden indirim kampanyalarını eleştirirken, tüketiciyi aldatmaya yönelik asılsız indirim kampanyalarının ticareti baltaladığını ve haksız rekabet yarattığını iddia etti.
Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 6 hafta süren indirim dönemlerinin Türkiye'de bütün yıla yayıldığına işaret eden Aygün, ''İndirim günleri bizde indirim
yıllarına dönüştü. 365 gün indirim yapıldığı nerede görülmüş? Hiç bir firma 365 gün indirim yapamaz. (Ben yaparım) diyen tüketiciyi alenen aldatıyor demektir'' dedi.
Bazı mağazaların vitrinlerine ''yüzde 70 indirim'' yazdığına dikkat çeken Aygün, yapılan indirimlerin gerçeği ne kadar yansıttığının tartışılması gerektiğini belirtti.
İndirimden önce 100 YTL'ye sattığı ceketi indirimde 30 YTL'ye satan mağazalar olduğuna dikkat çeken Aygün, bu mağazaların 30 YTL'ye satınca da kar ettiğine göre, müşterinin aklına haklı olarak, 'sezon fiyatının neden bu kadar pahalı olduğu sorusu' geldiğini belirtti.
Giyim eşyası satan mağazaların fahiş karlar elde ettiğini gören tüketicinin, ayakkabı, mobilya gibi diğer sektörlerde de aynı durumun söz konusu olduğunu düşündüğünü ifade ederek, bazı mağazalar da müşteri çekmek için vitrinine yüzde 70 indirim yazdığını ancak gerçekte yüzde 20 indirim yaptığını kaydetti.
Aygün, tüketicilere, ''Hangi mağazanın camında yüzde 30'un üzerinde bir rakam yazıyorsa, bilin ki bu bir kandırmacadır, o mağazadan alışveriş yapmayın'' şeklinde uyarıda bulundu. ''İNDİRİM İNANDIRICILIĞINI KAYBEDİYOR''
Asılsız indirim kampanyalarının ticarete de zarar verdiğini ifade eden Aygün, şöyle devam etti:
''İndirimlerin bu kadar uzun süreli ve yüksek oranlı olması yüzünden aslında firmalar kendi ayaklarına kurşun sıkıyor. Bütün yıla yayılan kampanyalar ticarete zarar veriyor. İndirim, inandırıcılığını kaybediyor ve güveni sarsılan müşteri çarşıya pazara uğramıyor. İş öyle bir noktaya geldi ki, ara sokaklarda bile indirimsiz vitrin yok. Hatta indirim yapmadığı halde indirim tabelasını indirmeyenler var. Bu işin dışında kalan firmalar batma noktasına geldi. Pek çok firma düzene uymak için kaliteden ödün vermek zorunda kalıyor ya da kepenk kapatıyor.''
Bazı firmaların tüketiciyi kandırmak amacıyla ''tasfiye'' gerekçesine başvurduklarını da anlatan Aygün, ''Yıllarca aynı gerekçe ile satış yapan firmalar var. Tüketicide firmalara karşı olumsuz düşünceler meydana geliyor'' dedi.
İndirim dönemlerinde elde kalan malların satılması gerekirken bazı firmaların indirim için mal getirttiğini belirten Aygün, Avrupa ülkelerinde elde kalan malların satılması yasal bir zorunluluk olduğunu ve mağazaların, indirim döneminde satılmak üzere mal getirtmediğini kaydetti.
ATO YASA TASARISI TASLAĞI HAZIRLIYOR
İndirim dönemleriyle ilgili olarak Fransa, İtalya, Yunanistan ve İspanya'da olduğu gibi Türkiye'de de yasal düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Aygün, Ankara Ticaret Odası Hukuk Müşavirliği'nin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na sunulmak üzere yasa tasarısı taslağı hazırlıklarına başladığını bildirdi.
İndirim konusundaki başı bozukluğun ortadan kaldırılması ve ticaret odalarının yetkili kılınması için hükümetin yasal düzenleme yapmasını istediklerinin altını çizen Aygün, ''Bu düzenlemeye altyapı teşkil etmesi için bir yasa tasarısı taslağı hazırlığı içindeyiz. Taslağı, önümüzdeki günlerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na sunacağız'' dedi. YURT DIŞINDAKİ UYGULAMALAR
Aygün, pek çok Avrupa ülkesinde yılda iki kez indirim yapılabildiğini, Fransa'da indirim süresinin toplam 6 hafta, Yunanistan'da toplam 11 hafta ile sınırlandığını, İspanya'da ise 1 hafta ile 2 ay arasında değiştiğini bildirdi.Yasal düzenlemelere uymayanlara Fransa'da 15 bin avro, Yunanistan'da 1000 - 100000 avro, İspanya'da ise 3000-600000 avro arasında para cezası verildiğine işaret eden Aygün, bu ülkelerin yanı sıra Almanya, İngiltere, ABD, Rusya ve Polonya'da da tüketiciyi korumaya dönük önlemler bulunduğunu hatırlattı.
Aygün, Rusya'da da tüketiciyi aldatmaya yönelik reklam yapan firmalara asgari ücretin 5 bin katına kadar ceza verilebildiğine dikkat çekti.