Türkmenbaşı'nın ölümü Çalık'ı ve diğer işadamlarını etkiler mi?
Dün sabah cep telefonuma gelen Türkmenistan Devlet Başkanı Niyazov'un kalp krizinden öldüğü haberi beni bir anda 2005 yılının şubat ayında ziyaret ettiğim Türkmenistan'a götürdü. Türkmen halkının adeta bir kutsal kitap gibi düzenli olarak okuduğu 'ruhname' isimli kitabı da yazan liderleri Türkmenbaşı ani bir şekilde vefat etmişti. Sanıyorum, Türkmenbaşı'nın ölümü o bölge halkı ve Türkmenistan'da iş yapan Türk işadamları için büyük bir şok. Ülkede artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikar. İşte bu noktada ben; bu olayın, başta bugün dev şirketleriyle büyük bir isim haline gelen ve bu durumlarını Türkmenbaşı'na ve Türkmenistan'da hayata geçirdiği işlere borçlu olan Çalık Grubu'nun patronu Ahmet Çalık'ı ve diğer Türk işadamlarını; örneğin ülkedeki neredeyse bütün anıt binalara imzasını atan Erol Tabanca'yı nasıl etkileyeceğini merak ediyorum. Gelen haberlere bakılırsa, sürgündeki Türkmen muhalefet lideri Nurmuhammet Hamanov da ülkeye dönmek için harekete geçmiş bile. Başta başkent Aşkabat olmak üzere Türkmenistan'ın her bölgesine yeni yatırımlarla hizmet götürmeye çalışan Türkmenbaşı'nın ölümüyle, yatırım projelerinin bir dönem askıya alınması söz konusu olabilir. Ülkede olası bir kaosun Türk işadamları için sonuçlarına dikkat etmek gerekir diye düşüyorum. Yorumlarımı bir anekdotla daha anlamlı hale getirebilir miyim bilmiyorum ama Çalık Grubu'nun yaptığı çimento fabrikasının açılışı nedeniyle gittiğim Aşkabat'ta bir açılış töreninden kesitler aktarmak istiyorum. Türkmenbaşı'nın bir işadamına güvenmesi demek, o işadamına sorgusuz sualsiz istediği projeleri de vermesi demekti sanki. Öyle ki, Türkmenbaşı, Çalık Grubu'nun bitirdiği inşaat projelerinden öylesine memnun kalmıştı ki, birbiri ardına Çalık'a yeni yatırım projeleri vermişti. O gün de 160 milyon dolara mal olan çimento fabrikasının açılış töreninde konuşma yaparken Türkmenbaşı, Ahmet Çalık'a dönmüş ve "Bu çimento fabrikasının aynısından bir tane daha yapmanı istiyorum" demişti. O an Çalık Grubu'nda çalışanlar hiç hesapta olmayan fabrika siparişiyle müthiş heyecan yaşamıştı.
Anıt binalarda Türk imzası Aşkabat'ta akşam otomobille şehir turu yaparsanız çok aydınlık bir kent görürsünüz. Elektriğin bedava olması şehri ışıl ışıl yapmaya yetmiş Türkmenistan'da. Özellikle kentin üzerindeki köprülerde yapılan ışık oyunları pek bir ilgi çekiyor. Bizler o seyahatte kentin hangi tarafına baksak Çalık Grubu'nun inşaat şirketi GAP'ın yaptığı yüksek binalara, köprülere ve yollara rastlayıp durmuştuk. Türkmenistan'da bir o kadar ilgi çeken diğer yapılar ise kenti kaplayan parklar ve bu parklardaki anıtlardı. İşte bu anıtlardaki imza da daha önce söylediğim gibi Erol Tabanca ve ortaklarının olan Polimeks'e aitti. Tabanca bugüne kadar Türkmenistan'da 300 milyon doların üzerinde iş yapmıştı. Kukla Tiyatrosu ve Tarafsızlık Anıtı bunlardan sadece ikisi. Özetle söylemek istediğim, Türkmenistan Türk işadamları için müthiş bir pazar olma özelliği taşıdı ve hâlâ taşıyor. Türkiye krizle sarsılırken, bu bölgede yatırım yapan işadamları krizin etkisini en alt seviyelerde hissetmiş ve kendilerini koruyabilmişti. Türkmenbaşı, dürüstlüğüne güvendiği işadamlarının ülkeyi yeni baştan inşa etmesi için her türlü kolaylığı sağlamıştı. Şimdi çok ani ve beklenmeyen ölümüyle bakalım Türkmenistan'da karışıklıklar yaşanacak mı? Yoksa iyi bir geçiş dönemi yaşarak, yeni bir başkanla yola kalındığı yerden devam edilecek mi?
|