|
|
|
|
|
|
Neco olayı ilk değil ben de aynısını yaşadım
Sevim Emre'yi 32 yıl önce ilk gördüğünde 'Aya mı bakıyorum, güneşe mi?' dediğini söyleyen ünlü sanatçı Orhan Gencebay, gündemdeki 'azgın teke' olayına ilişkin de konuştu ve Neco'ya destek çıktı: Bugün 'Azgın Teke Sendromu' denilen olayı ben de yaşadım ve yaşıyorum. İhanet olsa bu kalleşliktir ama Neco'da öyle bir şey göremiyorum.
Müzik dünyasında, yeteneği kadar efendi kişiliğiyle de adından söz ettiren sayılı isimlerden Orhan Gencebay, 32 yıllık hayat arkadaşı Sevim Emre ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Emre'den bahsederken 'Hayatımın en önemli modeli' diyen Gencebay mutluluklarının sırrını; inat, gurur ve yersiz kıskançlıkları aralarına sokmamalarına bağlıyor. İkili şu sıralar, Gencebay'ın Sevim Emre için yazdığı bir şiirden hareketle bestelediği bir parçanın klibi için ilk kez birlikte kameralar karşısına geçecek olmanın heyecanını yaşıyor...
* Sevim Hanım'la nasıl tanıştınız? İlk gördüğüm anda çok etkilenmiştim ondan. Bir güzellik yarışmasında kraliçe seçilmişti. Ben o zaman henüz tanınan biri değildim. Kendisini izlemeye gitmiştim. Onu ilk gördüğümde, "Aya mı bakıyorum, yoksa güneşe mi? Bu ne güzellik!" dedim kendi kendime. Sonra ben Samsun'dayken Sevim Hanım 'Tütün Güzeli' seçildi ve bu sayede onu bir kez daha gördüm. Ardından İstanbul'daki birkaç arkadaşımız bizi tanıştırdı. Tanıştığımızda ben 20 yaşındaydım, o 16 yaşında. Normal arkadaş gibi konuşup görüşüyorduk. Hiçbir zaman onunla bir beraberliği düşünmüyordum. Başlangıçta ağabey- kardeş gibiydik.
* Tanıştığınız dönemde siz evliydiniz sanırım... Evet, eşimden ayrılmak üzere olduğum bir dönemdi. Zor zamanlarımdı gerçekten. Evliliğimi bitirdiğim dönemde çok şöhretli biriydim. Çok bunaldığım anlar oldu. O zamanlar Sevim Hanım bir dost olarak bana çok yardım etti. Kendisinin çok desteğini gördüm. Sonra nerede, ne zaman başladığını anlayamadan çıkmaya başladık. Sadece 'Love Story'yi hatırlıyorum. O dönemler bu film dünyayı kasıp kavuruyordu. Şarkısı da süperdi. Kalabalık bir grupla filmi izlemeye gittik. Orada aramızda bir elektriklenme başladı ve sonra da devamı geldi.
EVLİLİĞİM KİMSEYİ KIRMADAN BİTTİ * Yaşadığınız bu yakınlaşmanın eşinizi kıracağını düşünmediniz mi hiç? Biz toplumun kurallarına saygılı bir çiftiz. Her şey kendiliğinden oluştu. Bu sevda çok ciddi başladı ve iki taraflı gelişti. Başlangıçtan itibaren aşmamız gereken sorunlar vardı. Evliliğimi bitirirken kimseyi kırdığımızı düşünmüyorum. Zaten ben gönül kırmaktan hiç hoşlanmam. İlk kez bu kadar açık konuşuyorum. Kimsenin gönlünü kırmadan mutluluğu arayan biriyim. Bulana da ne mutlu...
* Son günlerde Neco'nun 32 yıllık evliliğini bitirip kendisinden 25 yaş küçük bir kadınla birlikte olması konuşuluyor. Bu konuyla ilgili 'Azgın Teke Sendromu' diye bir kavram bile atıldı ortaya. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Ben böyle bir durumu yaşadım ve yaşıyorum. Hem de tam 32 yıldan beri. Dediğim gibi Sevim Hanım'la tanıştığımızda ben evliydim. İlişkimiz aşka dönüştü ve ben boşanıp Sevim Hanım'la yoluma devam ettim. Akıl olarak da gönül olarak da tercihimi Sevim Hanım'dan yana kullandım. Ayrılıklar bazı eksikliklerin yaşandığını ya da bazı tercihlerin yapılamadığını gösterir. Ya da sabırlar denenmiştir. Bunu yaşayanlar bilir; ben karışamam. Neco olayı ilk değildir, onun gibi nice olaylar tarih boyunca yaşanmıştır. Neco ve eşi buna karar vermişler. Üstelik Neco'nun beraber olduğu kadın da buna karar vermiş. Ben hiçbir şey diyemem, sadece saygı duyarım. Önemli olan yanlış yapmamaktır. İhanet etmemektir. Onlar ihanet etti mi, etmedi mi bilemem ama ihanet arkadan vurmak demektir. İhanet kalleşliktir. İhanet insana her şeyi yaptırabilir. Ama Neco'da böyle bir şey göremiyorum.
ARAMIZDA GURUR DA YOK İNAT DA * Sevim Hanım'la birlikte olmaya başladığınız dönemde etrafınızda size hayranlık duyan birçok kadın vardı. Neydi Sevim Emre'nin o kadınlar arasından sıyrılmasını sağlayan? Yüzlerce, belki de binlerce başka kadın vardı etrafımda. Ama ben birine gönlümle ya da aklımla söz verdiğim zaman kararımı vermişim demektir. Başkaları beni ilgilendirmez. Sevim Hanım sevgi ve saygı dolu, bilgili, anlayışlı, her yönüyle güzel bir insan. Beni hiçbir zaman kırmadı. Ben de onu kırmadım. Mutlaka farklı düşündüğümüz olmuştur ama bu farklılıkları birbirimize her zaman doğru cümlelerle ifade etmişizdir. Aramızda görüş ayrılığı olsa da mutlaka bir noktada birleşiyoruz. Bir Çin atasözü vardır; 'Evlenmek için bir an lazım, düşünmek için bir ömür yetmez' diye. Eğer düşünerek ömür geçerse asla evlenemeyiz. 'Ben ille de şöyle birini istiyorum' dersek, o zaman uzar gider olaylar...
* 32 yıllık birlikteliğiniz boyunca hiç mi kırılma noktasına gelmediniz? En yüksek dozda kırılma noktasına gelmedik. Her evde hır gür olur ama bizde olmamıştır. Birbirimize kırılsak bile 15 dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi konuşuruz. İlişkilerde kavgaları, sorunları ve geçmişi sürekli gündeme getirmemek lazım. Ayrıca karıkoca arasında gurur da olmaz. İnat hiç olmaz. Bu, ilişkiyi yıpratır. Evlilikte hiçbir şeyi gurur haline getirmenin anlamı yok. Bir beraberliği yürütmek kolay değildir ama istedikten sonra zor da değildir.
BAŞAK ÇOKAN - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|