Fransızların bittiği andır!
alanında fikir söylemek de ceza sayılır ve "Türk mutfağı daha lezzetli, Bodrum St. Tropez'den daha güzel," diyenler de kendini kodeste bulur
Fransız meclisinde, sözde Ermeni soykırımıyla ilgili yasa teklifinin kabul edilmesi, bakın ağzımı bozmadan, kibar kibar konuşarak, en hafif deyimiyle söylüyorum, "Kepazeliktir!" Fransa'nın muhtemelen Türkiye'deki Ermeni vatandaşlar için ve Ermenistan- Türkiye ilişkileri için yapılacak en berbat şeyi yaptığı, Fransız mallarını almamak gerektiği, eminim defalarca yazılacak. Hepsine katılıyorum! Ama şu dönemde kaçınmamız gereken en önemli şey, 'öfke.' Sakin olmamızı kolaylaştıracak durum da şudur: Fransa'nın yaptıklarının sonuçları olsun mu istiyoruz? Oldu bile! Fransız meclisi, muhtemelen ileri aşamalarından dönecek bu yasa teklifini, kabul etmekle kendini dünyaya rezil etti! Avrupa Birliği kepaze oldu! Avrupa demokrasisi ciddi bir darbe aldı. Bu an, Fransa'nın bittiği andır! Artık Fransa'da tarih tartışmak yasak. Hatta tarihçiyseniz bile, "Efendim o olay öyle olmadı," demek, hapse atılıp, 45 bin avro para cezası ödemenize sebep olabilir!
NELER SUÇ OLABİLİR? Yıllar sonra, ilk kez bir Avrupa ülkesi, tarih konusunda 'fikir beyan etmeyi' hapisle cezalandırıyor. Fransa'da, "Napolyon vahşi bir askerdi, ayrıca kleptoman ve gaydi," demek suç değil! "Fransızlar tembel, orta zekalı, kibirli ve şımarıktır," demek de suç değil. Zira 'demokrasi' var veya var 'idi.' Ama bir tarih profesörü çıkıp, "O olaylar, o şekilde yaşanmamıştır, savaş sırasında..." diye konuşmaya başladığı an, kendini kodeste bulacak! Peki bu nasıl bir diktatörlük, nasıl bir 'kıyım'dır? Bence bundan sonra Türkiye'ye giriş yapmak isteyen Fransız vatandaşları için bazı kurallar koyalım, uymayana da hapis ve para cezası keselim. Suç kapsamına girecek davranışlar şunlar olsun: "Sömürgemiz olan ülkelerin, zavallı insanlarını, tarih boyunca asmadık, kesmedik," demek! "Bir Türk, dünyaya bedel değildir," demek. "Kanuni, Napolyon'u döver," cümlesini kabul etmemek. "Türk mutfağı Fransız mutfağından daha lezzetlidir," önermesini inkar etmek. "Türkbükü in, St. Tropez out," dememek! "Türk şarapları, Fransız şarapları kadar iyi değildir," fikrini paylaşmak! "Hülya Avşar, Catherine Deneuve'ün tırnağı olamaz," demek! "Modanın kalbi Paris'te değil İstanbul'da atar," cümlesini söylemeyi reddetmek! "Sanat sanat için midir, halk için midir?" tartışmasında, "Sanat içindir," diyenlerin tarafında olmak! "Mona Lisa, gülümsemiyor," demek! "Saraydan Kız Kaçırma, Figaro'nun Düğünü kadar iyi bir eser değildir," demek. "Fransız kültür ve sanatındaki, işe yarayan her şey, Osmanlı'dan Fransa'ya gitmiştir," diyenlere karşı çıkmak! Keyif bizim değil mi kardeşim? Madem tarih konusunda fikir söylemek suç, o zaman prensip olarak, sanat, popüler kültür, gastronomi, her şey hakkında bazı fikirler de suç sayılabilir! Şaka elbette. Biz yapmayız tabii. Bize yakışmaz! Bence kibar, demokratik yorumlar, ölçülü protestolar ve özellikle Fransa'yı ekonomik yönden zor durumda bırakacak organize boykotlar dışında, hiç ama hiçbir şey yapmayalım. Bu esnada sakin olup, bıyık altından gülerek, Fransa'nın kendi tarihini lekelemesini seyredelim.
|