kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Şeker çıktı gençlik bozuldu
Şeker çıktı gençlik bozuldu
Şeker Yerine Bal Kullanın
Bu Tabloyu Saklayın

Şeker çıktı gençlik bozuldu

Beyaz şeker, insanoğlunun hayatına son 200-300 yılda girdi. Yani atalarımız milyonlarca yıl şeker ve tatlılar olmadan hayatını sürdürdü. Bu aslında doğanın bizden çok daha bilgece davrandığını gösteriyor. Çünkü doğal olmayan karbonhidrat insülin salgılamaya, insülin ise şişmanlığa neden oluyor.

Geçen hafta sağlıklı yaşlanmanın, genç ve güzel görünmenin temel yolunun doğru beslenmekten geçtiğini anlatmıştım. Doğru beslenerek gençliğinizi uzatabilir, güzelliğinize güzellik katabilirsiniz demiştim. Gerçekten de beslenme şeklimizin sağlıklı yaşlanmada ve cilt güzelliğinin devamında önemli rolü bulunuyor. Çünkü hücrelerimizi yediklerimiz oluşturuyor. Yani; besin değeri yüksek, doğal ve yararlı yiyeceklerle beslenenerek, kısacası ne yediğimize çok dikkat ederek, sağlıklı ve güzel bir vücuda sahip olmak ve bunu uzun süre korumak kesinlikle mümkün. Midemizi, vücudumuzun ihtiyacı olan besinler yerine, yüksek kalorili, bol şekerli ve kötü yağları içeren besinlerle tıka basa doldurmak; yağ ve şeker metabolizmasını sarsıyor, vücudun kas-yağ dengesini bozuyor ve cilt sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Cildin sağlıklı, vücudun ince olabilmesi için yediklerimize ve içtiklerimize son derece özen göstermek gerekiyor. Sindirimi zor ve yüksek kalorili yiyecekler, hücrelerin temizlenme sürecini uzatarak bedeni serbest radikallere karşı savunmasız bırakıyor. Bu nedenle, özellikle vitamin ve mineraller bakımından zengin besinleri tüketmek gerekiyor.

ATALARIMIZ HİÇ ŞEKER YEMEDİ
Doğa, milyonlarca yıl önce metabolizmamızın işleyişini belirlemiştir. Çay şekeri olarak bildiğimiz beyaz şeker, insanoğlunun hayatına son 200-300 yılda girdi. Beyaz unla karşılaşmamız daha da yeni. Yani atalarımız, milyonlarca yıl, şeker ve şekerle üretilen tatlılar olmadan da hayatını ve neslini sürdürdü. Zaman içerisinde doğal beslenmeden rafine beslenmeye, yani endüstriyel olarak işlenmiş gıdalara geçildi. Bugün hala zavallı pankreasımız bu yeni karbonhidratlara uyum sağlamaya çalışıyor. Ne yaparak? İnsülin salgılayarak. İnsulin ise bizi şişmanlatan hormondur. Mekanizmayı şöyle açıklıyoruz: Şeker, tatlılar veya beyaz unla hazırlanmış gıdalar tüketildiği zaman; kan şekeri aniden yükseliyor ve pankreas buna yüksek miktarda insülin hormonu salgılayarak cevap veriyor. Kaslar şekeri absorbe etmek için uyarılıyor ve böylece beynin ihtiyacından eksiliyor, bunu izleyen dönemde yorgunluk, eskilerin tabiriyle 'rehavet çöküyor'. Kan sekeri başlangıç değerinin de altına iniyor. Organizma buna yoğun bir açlık hissi ile cevap veriyor. Kişi, bir başka çikolata paketine daha sarılıyor. İşte; tekrar şekerli besin tüketerek bu açlık giderilmeye çalışıldığı zaman, yine aşırı insülin hormonu salgılanması ve ardı sıra kan şekerinin düşmesi gibi aynı olaylar tekrar yaşanıyor ve tehlikeli bir kısır döngüye giriliyor. Buna bağlı olarak metabolizma ve hormon bozuklukları ortaya çıkıyor.

GLİSEMİK ENDEKSİN ÖNEMİ
İnsülinin 'şişmanlatan hormon' olarak ün yapmasının ardında bir başka neden daha var. Glisemik endeksi yüksek gıdalar, yağdan zengin gıdalarla birlikte alındıklarında, insülin hormonu, besinsel yağları istenmeyen yerlere taşıyor, yani yağ dokusunda biriktiriyor. Yağlar burada depolanıyor ve eritilemiyorlar. Çünkü yağ hücrelerinin bu yağları yakacak fırınları bulunmuyor. Bu yüzden; bir karbonhidratın kan şekeri düzeyine olan etkisinin ölçüsü olan 'glisemik endeks' adı verilen bu değer, sanıldığından fazla önem taşıyor.

KARBONHİDRAT DOĞAL OLMALI
Doğa bizden çok daha bilgece davranıyor. İnsülinin sürekli iniş ve çıkışlarına engel oluyor. Bu nedenle suni karbonhidratlar yerine doğal karbonhidratları tercih etmek gerekiyor; tam tahıllar, sebze ve meyveler gibi. Çünkü bunlar aynı zamanda lif de içerdiklerinden bağırsakları çalıştırıyor, uzun süreli tokluk hissi yaratıyor ve organizmayı temizliyorlar. Kandaki insülin değerlerini yavaş ve sabit bir hızda yükseltiyor, en önemlisi şişmanlatmıyorlar. Geçen haftaki yazımın ana fikrini; yağların kötü olanlarından uzak durmak, uzun yaşam ve ince bir beden için sağlıklı ve daha az yağ tüketmek ile doğru yağları seçebilmek oluşturuyordu. Bu hafta bir başka besin grubundan, kötü karbonhidratların ayırt edilmesinin öneminden, doğal karbonhidratlara yönlenmenin gerekliliğinden söz ettim. Gelecek haftalarda beslenmemizin en değerli unsuru olan proteinleri, vitamin ve mineralleri de mercek altına alacağım.

DR. ALİ KERİM DİLER

DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Şeker çıktı gençlik bozuldu
 Cinsel zeka her yaşta geliştirilebilir
 Tıraş sonrası hemen dışarı çıkmayın
 Anne baba olmak için deneme rekoru kırdılar
 Bebek banyosu sevgiyi güçlendirir
 Ağız kokusundan kurtulun
 Yine en şık kadın seçildi
 Katarakt lensinin en pahalısı en iyisi değil!
 10 numara miyop bile 5 dakikada sıfırlanıyor
 Protez gözlerin artık gerçeklerinden farkı yok
 Mutlu ol bağışıklık sistemin güçlensin
 Kadınlar her yaşta anne olacak
 Bölgesel kabuslar için etkili çözümler
 Vakumlu masaj
 Marifetli nar
2007'ye beş yıldızlı eğlence
2007'ye beş yıldızlı eğlence
Yeni yıla hep evde pijama, terlik ve televizyon şeklinde giriyorsanız...
Unutkanlığı yüzünden kulaklıkla çalışıyor
Unutkanlığı yüzünden kulaklıkla çalışıyor
Çekimleri devam eden 'Blonde Ambition' adlı filmde ilk kez başrol...
Yılbaşı cicilerini seçtiler!
Yılbaşı cicilerini seçtiler!
Fransız bir mönü ve şampanyanın ikram edildiği, garsonların Fransızca...
Moda Polisi
Moda Polisi
'Kedi Kız' etkisi!
Vücudu saran ve seksi bir görünüm...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.