|
|
|
|
|
|
'Yemiş atılacak konuma gelmek hiç hoş değil!
Kısa süre sonra vizyona girecek 'Cenneti Beklerken' ve 'Eve Giden Yol' filmlerinde oynayan Melisa Sözen: Tanınmak güzel ama sokakta 'Aaa bak Melisa Sözen' demelerine sinir oluyorum.
Yakında vizyona girecek iki filmin başrolünde; 'Cenneti Beklerken' ve 'Eve Giden Yol'da oynayan genç oyuncu Melisa Sözen, her iki filmde de aşkı için her şeyi yapabilecek kadınları canlandırıyor. Cosmopolitan'ın aralık sayısına konuşan Sözen, oyunculukta en büyük sırrının aklı olduğunu söylüyor!
* 'Cenneti Beklerken' bir sene önce çekildi. Ama filmin teknik kısımları çok uzun sürdüğü için, yeni film 'Eve Giden Yol' ile aynı döneme denk geldi. Biri ayın başında, diğeri de ayın sonunda gösterimde olacak.
* İki filmle de aynı anda ön plana çıkacak olmak benim için hiç önemli değil. Filmler vizyona girecek, izlenecek. Benim hayatımda bir değişiklik olacağını zannetmiyorum. Ben çok fazla Melisa'nın hayat ritmiyle oynamıyorum. Filmleri yapıp, sonrasında sıradan hayatıma devam etmek istiyorum.
HAYATIM İŞİM!
* Çocukken de oyuncu olmak isterdim. Açıkçası şuuruma kavuştum kavuşalı oyuncu olmak istiyorum. Küçükken kuzenlerimle her yemek sonrası skeçler hazırlardık ve annemler bir tiyatroya gidiyorlarmış edasıyla, ellerinde içkileri oturup bizi seyrederlerdi. Bizi ciddiye alırlardı, sanırım o zamandan temelleri atılmıştı.
* Olabileceğim tek yerin oyunculuk olduğunu düşünüyorum. Hayal etme gücü ve asla 'pişmeme' durumu beni cezbediyor. Her zaman 60 yaşıma gelsem, bir 60 senem daha olsun diyeceğim bir durum bu.
* Tanındığımı en çok 'Çemberimde Gül Oya' zamanında hissettim. Okul zamanı 'Okul' filminde oldu. Hiç kimsenin izlemediğini düşündüğüm işlerde bile bazen tepki alıyordum. Ama zaman geçtikçe insanlar daha fazla tanımaya başladı. İzleniyor ve beğeniliyor olmak güzel bir durum ama yemiş atılacak konuma geliyor olmak hiç hoş değil. Allah'tan ben öyle bir durumda değilim ama sokakta yürüyorsun, yanında birileri sen orada değilmişsin gibi "Aaa bak Melisa Sözen" diyor, ben de sinir oluyorum!
BENİM SIRRIM AKLIM!
* Oyunculukta başarımın sırrı öncelikle akıl. Akıl olmadığı sürece zaten hiçbir işte başarılı olamazsın. Yeteneklisindir ama o yeteneğini kullanamazsın. Yetenek eğitildiği kadar köreltilebilen de bir şey. Dolayısıyla sadece yetenek tek başına yeterli bir şey değil. Başkalarının başarıları, başkalarının çizdiği değerler, başarına örnek teşkil edemez.
* Tiyatroda oynamak isterim ama özveri gerektiriyor. Hem dizi hem tiyatro yapmak çok zor bir durum. Ancak "Bu dönem ben dizi yapmayacağım, provalara kendimi vereceğim" diyebilecek durumda olursam seve seve...
*Set dışında yazıyorum. Yanımda sürekli defter- kalemim oluyor. Setin dışında, genellenebilecek bir hayat olmadığı için şunu yaparım diyebileceğim bir şey yok. Hep duruma göre değişiyor.
* İçimde hâlâ bir kız çocuğunun yaşıyor olması enerjiyle alakalı bir durum. O çocukluk mu, yoksa enerjinin yüksek olması mı bilemiyorum, biraz hiperaktiflikten kaynaklanıyor herhalde. Ben bunun değişmesini hiç istemiyorum. Çünkü o enerji her zaman atak olmamı sağlıyor. Ama bununla şımarıklığı karıştırmamak gerekiyor. Yerinin ve konumunun farkında olmak, başkalarına da saygı duymak gerekiyor.
CESUR ERKEK ETKİLER
* Her durumda pozitifimdir, hatta bazen fazla! Ama bazen de o kadar garip oluyor ki, en ufak bir şey dengemi değiştirebiliyor. Soğukkanlılığım ve panikleme halim de olaylara bağlı.
* Kendi gibi olmaktan utanmayan ve beni olduğum gibi kabul eden adam, beni fethedebilir. Oyun oynanmasından nefret ediyorum. Oyun sahnede kalmalı. Birbirimizi etkilemeye çalışmayalım. Çünkü bir süre sonra oyun bitecek, perde kapanacak. Duygularını saklamamak benim için cesarettir ve cesur olmak beni etkiliyor. Ama aynı zamanda olan bir şeyin kıymetini bilmek ve buna sadık kalabilmek de çok önemli.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|