|
|
|
|
|
İşsizlik oranında düşüş olmuştur
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2001'de yaşanan kriz sonrasında istihdamda düşüş ve işsizlik oranında artışla ortaya çıkan olumsuz tablonun 2004'den itibaren düzelmeye başladığını belirterek, ''2006 yılı Ağustos dönemi itibariyle toplam istihdam, geçen yılın aynı dönemine göre, Türkiye genelinde 441 bin kişi artış göstermiştir. 2005 yılı Ağustos döneminde yüzde 9,4 olan işsizlik oranı, 2006 yılının aynı döneminde yüzde 9,1'e düşmüştür'' dedi.
Unakıtan, TBMM Genel Kurulunda 2007 bütçesinin sunumunda yaptığı konuşmada, ülke ekonomisinde yapısal bir dönüşüm yaşandığını, tarım sektörü istihdamının toplam istihdamdaki payının, 2002'de yüzde 34,9 iken 2006 yılı Ağustos döneminde yüzde 29,2'ye gerilediğini anlattı.
2001
yılında yaşanan kriz sonrasında istihdamda düşüş ve işsizlik oranında artışla ortaya çıkan olumsuz tablonun, 2004 yılından itibaren düzelmeye başladığını ifade eden Bakan Unakıtan, şöyle devam etti:
''Tarım dışındaki sektörlerde de istihdam artmakta ve işsizlik gerilemektedir. Yani tarımdan diğer sektörlere büyük bir kayma vardır. 2006 yılı Ağustos dönemi itibariyle toplam istihdam, geçen yılın aynı dönemine göre, Türkiye genelinde 441 bin kişi artış göstermiştir. 2005 yılı Ağustos döneminde yüzde 9,4 olan işsizlik oranı 2006 yılının aynı döneminde yüzde 9,1'e düşmüştür. Hükümet olarak istihdam imkânlarının artırılabilmesi için istihdamı daha esnek hale getireceğiz ve istihdam üzerindeki vergi yükünü düşüreceğiz.''
Dış ticaret hacminin de 2006 yılının Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,7 artışla 180,1 milyar dolara yükseldiğini, 2006 yıl sonu itibariyle dış ticaret hacminin 219,5 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini bildiren Unakıtan, ''2007 yılı hedefimiz ise 244,7 milyar dolardır. 2006 yıl sonu ihracatımızın 84 milyar dolar, 2007 yılı ihracatımızın ise 95 milyar dolar olmasını bekliyoruz. İthalatın da 2006 yılı sonunda 135,5 milyar dolar, 2007 yılı sonunda ise 149,7 milyar dolar olmasını bekliyoruz'' dedi.
''CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÖNEMLİ''
Unakıtan, cari açığın Ocak-Ekim döneminde 28 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
''Enerjinin toplam faturası, Ocak-Ekim döneminde 23,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılı sonunda enerji faturasının Türkiye'ye maliyetinin 28 milyar dolar olacağını düşünecek olursak, enerjideki fiyat artışlarının, cari açığı ne kadar etkilediği görülmektedir. Ancak bu noktada unutmamamız gereken en önemli husus, cari açığın sürdürülebilirliğinin, rakamsal büyüklüğünden çok daha fazla önem taşıdığıdır.
Makro ekonomik temellerdeki sağlamlaşma, mali ve parasal disiplin ile enflasyonla mücadeledeki kararlılığın sürdürülmesi ve popülist politikalardan uzak durulması, cari açığın sürdürülebilirliğini artırmıştır. Ayrıca dışsal şoklar karşısında bir emniyet sübabı görevini yerine getiren dalgalı kur rejimi, Mayıs ayında yaşanan dalgalanmaya rağmen, sermaye çıkışlarını yeni girişlerle dengelemiştir. Bu ise artan güvenin ve ileriye dönük bekleyişlerin olumlu yönde geliştiğinin önemli bir göstergesidir. Cari açığın sürdürülebilmesinde ve risk olarak algılanmamasında finansman kalitesi de çok büyük öneme sahiptir. Cari açığın finansmanında geçmiş dönemlerde önemli bir paya sahip olan kısa vadeli portföy yatırımları, giderek azalarak yerini doğrudan yatırımlar ile büyük bir bölümü özel sektörce sağlanan uzun vadeli kredilere bırakmıştır. Ocak-Ekim döneminde 15,8 milyar dolar doğrudan yatırım girişi ile 37,3 milyar dolar uzun vadeli kredi kullanımı, ülkemizde cari açığın sağlıklı ve kalıcı bir finansman yapısına sahip olduğunu göstermektedir.''
Ekim itibariyle 10 aylık dönemde Türkiye'ye giren doğrudan yabancı sermaye miktarının 15.8 milyar dolar olduğunu, yıllık bazda ise bu rakamın 20 milyar dolar olduğunu belirten Unakıtan, şöyle devam etti:
''Eskiden ortalama 1 milyar dolar civarında... Bu yabancı sermaye bize niye gelmiyor' diye gazetelerde çarşaf çarşaf haberler çıkardı. Çünkü Türkiye'nin hali, yabancı sermaye için uygun değildi. Şimdi nereden nereye geldi. 1 milyar dolar nere, 20 milyar dolar nere... Aramızdaki fark bu işte. Yabancı sermeye, o ülkenin ekonomisine katkı sağlıyor. Bu konuda bağırmaya çağırmaya gerek yok. Yabancı sermaye niye geliyor? Çünkü ülkede ekonomi düzelmiş, istikrar sağlanmış. Açıkça söylüyorum; cari açığın en büyük ilacı, doğrudan yabancı sermaye girişidir. Sıcak para girişi de giderek azalıyor. Cari açığı düşürmek için de hükümetimiz gerekli tedbirleri almak için çalışıyor. İstihdam üzerinde verginin azaltılması için de bir takım tedbirler alıyoruz. Yabancıların gelip Türkiye'den villa almasından, fabrika almasından çekinmemek lazım. Nitekim gidip İspanya'da 2000 tane aldılar. Bu yabancılar aldıkları evleri, fabrikaları götürürken sırtlarına koyup götürecek değiller ya! Buralarda da ev almaları, ülke ekonomisi için çok faydalıdır. Bir kere her sene buraya gelmek zorundalar. Yiyeceğe, içeceğe, giyeceğe para harcayacaklar.''
ÇALIŞAN VE EMEKLİLERİN MAAŞLARI
Kamu borç stokunun makroekonomik istikrar açısından kırılganlık oluşturmayacak seviyelere çekilmesinin temel önceliklerinden olduğunu vurgulayan Bakan Unakıtan, 2001'de yaşanan krizin ardından yüzde 90,4 olan kamu net borç stokunun GSMH'ya oranının 2006 yılı sonunda yüzde 49,6'ya düşmesini beklediklerini bildirdi. Çalışan ve emeklilerin maaşları konusunda yıllar itibariyle de kıyaslama yapan Unakıtan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''En düşük memur maaşı 2002 Aralık ayında 392 YTL iken 2006 Kasım ayında 765 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 95,2 olmuştur. Net asgari ücret 2002 Aralık ayında 184 YTL iken 2006 Kasım ayında 380 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 106,5 olmuştur. En düşük SSK emekli aylığı 2002 Aralık ayında 257 YTL iken 2006 Kasım ayında 477 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 85,6 olmuştur. En düşük Bağ-Kur esnaf emekli aylığı 2002 Aralık ayında 136 YTL iken 2006 Kasım ayında 349 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 156,9 olmuştur. En düşük Bağ-Kur çiftçi emekli aylığı 2002 Aralık ayında 69 YTL iken 2006 Kasım ayında 232 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 235,8 olmuştur. En düşük memur emekli aylığı 2002 Aralık ayında 357 YTL iken 2006 Kasım ayında 620 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 74 olmuştur. 65 yaş aylığı 2002 Aralık ayında 24 YTL iken 2006 Kasım ayında 69 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 183,2 olmuştur. Muhtar aylığı 2002 Aralık ayında 97 YTL iken 2006 Kasım ayında 267 YTL'ye çıkmış, artış yüzde 174,1 olmuştur. Bu oranlar ve rakamlar; çalışan, emekli ve diğer dar gelirli vatandaşlarımızın durumlarının 2002 yılına göre iyileştiğini, gelirlerinde reel artışlar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Önümüzdeki dönemlerde de bütçe imkanları ölçüsünde dar gelirli vatandaşlarımızın durumunu daha da iyileştirmek, temel önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir.''
''BÜTÇEDE EN YÜKSEK PAY, EĞİTİME''
''Bütçeden en yüksek payı eğitime ayırmak, bizim iktidarımıza nasip oldu. Çünkü eğitimi eksik bırakan her türlü yetersizliğin, ülkemizin kalkınmasına sekte vuracağını biliyoruz'' diyen Bakan Unakıtan, ''Hükümete geldiğimizden beri 100 bin derslik inşa ettik ve çocuklarımızın hizmetine sunduk. Okullarımıza 406 bin yeni bilgisayar gönderdik. Bütün okullarımıza yakında internet erişim imkânı sağlamış olacağız. 2003-2004 eğitim-öğretim yılında başlayan uygulama kapsamında bugüne kadar toplam 411 milyon kitap dağıtımı yaptık'' dedi.
SOSYAL YARDIMLAR
Bakan Unakıtan, Hükümet olarak politikalarının temelini vatandaşların mutluluğunun oluşturduğunu, bu nedenle ekonomi politikalarını oluştururken, eşzamanlı sosyal politikalar geliştirmeyi de ihmal etmediklerini söyledi.Bu amaçla ihtiyaç sahibi vatandaşların yüklerini hafifletmek için bazı sosyal yardım uygulamalarının da başlatıldığını anlatan Kemal Unatıkan, ''Bütçeye herhangi bir yük getirmeksizin üretilen kaynaklar çerçevesinde sağlanan bu yardımlar, zor durumdaki vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının giderilmesinde önemli katkılar sağlamıştır. Hükümetimiz, vatandaşlarımıza Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ve benzeri kuruluşlar aracılığıyla ayni ve nakdi yardımlar yapmaya devam etmektedir. Bugüne kadar yapılan bu yardımların tutarı 3 milyar YTL'yi aşmıştır'' dedi.
ÇİFTÇİ DESTEKLERİ
Çiftçilere yapılan desteklerle ilgili bilgi veren Unakıtan, şunları söyledi:''Hükümetimiz döneminde çiftçilerimize doğrudan gelir desteği, mazot desteği, gübre desteği, hububat prim desteği gibi önemli destekler sağlanmış; ayrıca çiftçi borçları ile sulama borçları yeniden yapılandırılmıştır. 2002 yılında yapılan toplam tarımsal destek ödemesi 1,868 milyar YTL iken, 2007 yılında yapacağımız toplam destek miktarı 5 milyar YTL'yi aşmış durumdadır. 2,8 milyar YTL'si doğrudan gelir desteği, 1,5 milyar YTL'si ürün desteği ve 660 milyon YTL'si hayvancılık olmak üzere 2006 yılında yaptığımız toplam tarımsal destek ödemesi 5 milyar YTL'ye ulaşmıştır.
2007 yılında ise 1,9 milyar YTL'si doğrudan gelir desteği, 492 milyon YTL'si mazot, 363 milyon YTL'si gübre, 1,7 milyar YTL'si ürün desteği ve 710 milyon YTL'si hayvancılık olmak üzere çiftçimize vereceğimiz toplam destek tutarı 5 milyar 250 milyon YTL'yi bulmuştur. Göreve geldiğimizden bu yana tarım kredilerine uygulanan faiz oranları yüzde 59'lardan ortalama yüzde 17,5'e çekilmiş; tarımsal sulamadan kaynaklanan elektrik borçları, faiz yükü düşürülerek yeniden yapılandırılmıştır. Çiftçilerimizin kredi borcu yarıya indirilirken, kalan borçları uygun koşullarda vadelendirilmiştir. 2,7 milyar YTL'lik borç faizi ise silinmiştir.''
d (AA)
|