Bir bankadan teklif gelince, kayınpederi Osman Boyner tarafından grupta çalışmaya ikna edilen Ümit Boyner, 600 milyon dolar cirolu Boyner Holding'in finansını yönetiyor. Boyner, '21 yıldır çalışıyorum ama işkolik ölmeyeceğim' diyor.
İş hayatında başarılı grafik çizen isimlerin birçoğunun ortak noktası bankacılık kariyerinden gelmeleri. Buna bir örnek de Boyner Holding'de finansmandan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner. Ekonomi alanında eğitim görüp ardından bankacılık yapmaya başlayan Ümit Boyner'e bugün Boyner Holding'in finansı emanet. Beymen'in kurucusu Osman Boyner'in oğlu Cem Boyner ile evli olan Ümit Boyner, 21 yıldır iş hayatında. Aynı zamanda TÜSİAD yönetiminde de yer alan Ümit Boyner, Boyner'de neler yaptığını ve eşi Cem Boyner'le nasıl çalıştığını anlatttı...
*
Ümit Boyner'in 21 yıldır iş hayatında olduğunu ve bankacı kökenli olduğunu kimse bilmez aslında. Niye kariyere bankacılıkla başladınız? Sanırım finansı sevdiğim için. Zaten bankacılıktan sonra özel sektörde çalışmaya başladığımda hep finansman yöneticiliği yaptım. Hiç pişman değilim ama mesela büyük oğlum üniversiteye hazırlanıyor şimdi. Ne bileyim, şimdi dese ki, 'Ben iyi bir şef olmak istiyorum', hiç yadırgamam. Teşvik de ederim.
* Eskiden tabii böyle değildi. Herkes doktor ya da avukat olmak ister, bu meslekler kabul görürdü... Ben de doktor olmak istemiştim mesela. Bizim zamanımızda insanlar ya doktor, ya avukat ya da işadamı olurdu. Öyle kodlanmıştık.
* Cem Boyner'le evlendikten sonra sizi Boyner Holding'de önemli bir koltukta gördük. Bu nasıl oldu? Açıkçası ben başta istememiştim. Bana önemli bir yabancı bankadan iş teklifi geldi. Kayınpederim Osman Boyner, bana bir teklif geldiğini duyunca, 'Eğer çalışacaksan, o zaman bizim grupta çalış' diye ısrar etti ve öyle girdim aile şirketinde çalışmaya.
* Kayınpederiniz Osman Bey'in size çok güvendiğini düşünüyorum... Bana güvenir. Bunu biliyorum. Ben de kendisine güvenirim ve çok saygı duyarım. 97'den beri işin başındayım. İş hayatında bir geçmişim olduğu için açıkçası çok fırsat verdiler. Onun için de müteşekkirim; yani çok zevk alarak çalışıyorum Boyner'de.
* Siz girdiğiniz zaman Boyner ne durumdaydı? O zaman daha holding yoktu. Holdingleşmek üzereydi. Altın Yıldız, Boyner oluyordu. O süreçte ben gruba dahil oldum.
* Aile şirketinde çalışmaktan dolayı rahatsız oldunuz mu başlangıçta? Başta rahatsız oldum tabii. Onun için de çok çabaladım, kendimi çok göstermeye çalıştım. Çok sorumluluk aldım. Ne bileyim, işten erken çıkmadım. Yemekhanede yemek yedim filan. Yani hiçbir şekilde özel statü havası vermedim.
* Boyner Holding'de yaptığınız işi anlatır mısınız? Hazineyi kurduk. Gurubun bütün finansman işlerini merkezi hale getirdik. Kriz dönemlerinde bunun çok faydasını gördük.
* Holding'deki çalışma temponuz nereye kadar gidecek böyle? İşkolik ölmeyeceğim. Bunu biliyorum. Ama şimdi sabah 9, akşam 5 çalışıyorum. Kesinlikle daha fazla seyahat edebilmek, daha çok konsere gitmek isterim.
* Peki zor mu iş hayatında kadın olmak? Hani hep söylenir ya... Ben böyle bir şey hissetmedim açıkçası . Belki hep servis sektöründe çalıştım. Yani kadın olduğum için daha düşük ücret ya da farklı bir muameleyle karşılaşmadım. Ama şunu biliyorum: Bazen iş hayatında bir pozisyona eleman alınacakken, erkek tercih edildiği oluyor. Çünkü, kadınların doğum yapıyor olması negatif ele alınıyor mesela. Ben bunun çok mücadelesini verdim. Bir de şunu hatırlıyorum: İlk işe yabancı bir bankada başlamıştım. Bir gün bana o bankadaki Türk yönetici, '4 yıl sonra nerede olmak istiyorsun' diye sordu. Ben de 'sizin yerinizde' gibi bir cevap vermiştim. Bunun üzerine, 'Öyle kolay kolay bu olmaz. Türkiye'de hiçbir erkek bunu kabul etmez' demişti. Ama şimdi gerçekten yönetim seviyesinde çok kadın görmeye başladık. Özellikle servis sektöründe insan ilişkileri kuvvetli olduğu için kadınlar erkeklerden daha başarılı oluyor.