Uludağ bu kış canlanıyor
Adı Bizans döneminde Keşiş Dağı'ydı, Osmanlı döneminde Derviş Dağı. Cumhuriyet döneminden beri ise Dr. Şevki Uludağ'ın isteğiyle adı Uludağ... Aynı zamanda Yunan mitolojisinde Ajax ile yaptığı kavgada yenilen Odysseus'un duyduğu utanç yüzünden saklandığı mekan olan Uludağ, bu hafta sezonu açıyor... Geçen akşam İzzet Çapa ile görüştüğümde, "Bu sene bombam var. Uludağ'da Saint Bernard'ı açıyorum" deyince içimden "Nerede o 10 yıl önceki Uludağ sezonları?" dedim.
Eski tadına dönüyor Gerek pistleri, gerek kar miktarı bakımından Türkiye'deki diğer kayak merkezlerinin oldukça gerisinde kalsa da büyük şehirlere yakınlığı ve gece hayatı yüzünden hepsinden daha fazla insanın geldiği bir yerdi. Uludağ Karadam Festivali de eskiden pek popülerdi. Kaldığınız otelin lobisi son derece önemliydi. Örneğin; Grand Yazıcı'nın lobisi ne kadar sakinse, Alkoçlar'ınki o kadar renkli ve eğlenceliydi. Geceleri eğlenmek istediğinizde gidebileceğiniz bir sürü mekan vardı. Potansiyel olarak yemek, içmek ve eğlenilecek mekanların olması, kayak merkezi olması özelliğinin önüne geçmişti. Yılbaşı tatillerinde gençlerin değişmez adresiydi... Ancak zaman içinde işler tersine döndü."Tesisler eski, fiyatlar çok yüksek, pistler az" gibi şikayetler dile getirildi ve Uludağ'da sezonlar eski bereketini kaybetti. Ve bu sükûnet dönemini aşmak için ilk kez geçen yıl bir kıpırdanma başladı. Bu yıl ise Uludağ eski popülaritesine kavuşmak için kolları sıvamış, misafirlerini bekliyor. Özellikle dağdaki yeni kısımda yapılan pist ve oteller muhteşem. Uludağ'a Ali Ağaoğlu'nun yaptığı katkıyı da unutmamak gerek. Öyle ki, pistlerdeki teleskileri kabinli ve ısıtmalı yapmış, yeni teknolojiyle 17 dakikalık yolu 4 dakikaya indirmiş. Bu uygulamaya Avrupa'da bile ender rastlanıyor. İşte tam o teleskilerin istasyon noktasında, eski Mandıra'nın yeri (Burada eskiden her kış İbrahim Tatlıses sucuk ekmek partisi verirdi) artık Saint Bernard... Ali Ağaoğlu, burayı mükemmel bir tesis haline getirip, işletmesini İzzet Çapa'ya verdi.
VE SAINT BERNARD... Saint Bernard kafe-kulüp şeklinde çalışacak. Cumartesipazar günleri happy hour'lar yapılacak. Ayrıca cumartesi akşamları Cahide Variete'nin şov ve animasyon ekibi, burada Cahide geceleri düzenleyecek. Uludağ Ağaoğlu Otel ile Saint Bernard'a gondol tarzı teleferikler ile servis konulacak. Akşamları hanımlar topuklu ayakkabıları ile otelden çıkıp, çok rahat Saint Bernard'a ulaşabilecekler. "Ben çıldırdım galiba" diyen Ali Ağaoğlu, burada bir de kapının önündeki şezlongların üzerine battaniye koyacak. Tıpkı Courchavel'deki gibi... İnsanlar isterse dışarıda da keyif yapabilecek. Mekanın kapısının önünde iki Saint Bernard köpeği duracak, boyunlarında da fıçı ile kanyak olacak. Bu arada mekan 12 Aralık'ta açılacak, yılbaşında ise sürprizlerle dolu müthiş bir parti var. Peki İzzet Çapa, İstanbul'da açmayı planladığı üçüncü mekana ve buraya nasıl yetişecek? Ali Ağaoğlu sorunu, Çapa'ya helikopter tahsisi ile çözmüş. İyi uçuşlar İzzet Bey!
|