Moskov: G.Saray durumunu düzeltmek için arazi satmalı
Galatasaray Sportif AŞ'nin yüzde 9,5 oranında hissedarı olan QVT Financial LLP Ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Angelo Moskov, Galatasaray Kulübünün, durumu düzeltmek için arazi satışı ile ihtiyaç duyulan sermaye girdisini sağlayabileceğini kaydetti.
Moskov, Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar AŞ'nin ana şirket Galatasaray Spor ve Futbol İşletmeciliği AŞ ile birleşmesine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Türk piyasalarının yanlış hareketlere karşı daha az toleranslı hale geldiğini ve sermaye piyasasının varolduğunu gösteren kurumsal bir yönetişimin olduğunu söyledi.
HOŞ
OLMAYAN OLAYLAR
Galatasaray'da hoş olmayan birtakım olaylara tanık olduklarını ifade eden Moskov, yine de kulübe hala çok olumlu baktıklarını ve yatırımlarının doğru olduğunu düşündüklerini aktardı.
İki şirketin birleşmesi konusunda endişeli olduklarını dile getiren Moskov, yönetimin kulübe faydası olmayan bu girişimi neden seçtiğini anlayamadıklarını ifade etti.
Angelo Moskov, birleşmede herhangi bir ekonomik değer görmediklerini ve beklenen 7 milyon dolarlık tasarrufun birleşme ve hukuki işlemler sonrasında net olarak 5 milyon dolara ineceğini belirterek, şöyle devam etti:''Halbuki ihtiyaçları olan para 120 milyon dolar. Kulüp açısından (hiçbir şey olmamasındansa en azından 5 milyon dolar olması iyidir) diye düşünülebilir. Ama böyle hareket ederlerse yabancı yatırımcıları ve bireysel yatırımcıları kendilerinden uzaklaştıracaklar. Sermaye ile bunu gidermek için birtakım başka eylemler yapılsa daha iyi olur. Canaydın ile görüştük (ortak, birlikte çalışalım) dedik. Galatasaray Kulübünün durumu düzeltmek için arazi gibi varlıklara odaklanması gerekir. Arazilerin satışı ile kulübün ihtiyacı olan sermaye girdisi sağlanabilir.''
RİVA'DAKİ ARAZİ
QVT'nin de yüzde 26 oranında ortak olduğu Ottoman Fonunun, İstanbul Riva'da Galatasaray'a ait arazinin yanında 115 milyon dolara 1 milyon metrekarelik arazi satın aldığını hatırlatan Moskov, ''Bunu düşünürseniz Galatasaray arazisinin değerini kabaca anlarsınız. Bence sorunun çözümü için büyük adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde hissedarlarla ilişkinin bozulması söz konusu'' diye konuştu.Moskov, Galatasaray'ın kendi sahip olduğu arazinin değerini tespit etmesinin kolay olmadığını, ancak piyasada Ottoman'ın yapmış olduğu alış işlemi ile Galatasaray arazisinin değerinin de ispat edilmiş olduğunu savunarak, ''Bu arazi benzer bir fiyatla satılabilir veya rehin olarak kullanılabilir'' dedi.
Borçlu şirketleri düze çıkarmak için başka çözümlerin de hayata geçirilebileceğini belirten Moskov, ''Kulüp yönetimi bize de birşey açıklamıyor. Karar verme mekanizması içinde yer almadığımız için sadece ümit ediyoruz'' şeklinde konuştu.
''HİSSEDARLARI KORUMAK İÇİN İMKB, SPK'YA BAŞVURACAĞIZ''
Angelo Moskov, iki şirketin birleşmesi halinde yatırımcıların yatırım yaptığı şirketin büyük ölçüde değişime uğrayacağını ve bunun sermaye piyasası kavramı için büyük bir sorun olduğunu ileri sürerek, itirazlara rağmen birleşmenin olması halinde nasıl bir strateji izleyecekleri sorusuna şu yanıtı verdi:
''Eğer birleşme gerçekleşirse iptali için mahkeme ve idari her türlü kanalı zorlayacağız. Bu olmazsa hissedarlardan hisselerini geri almayı talep etmelerini isteyeceğiz. Tabii ki burada hedefimiz, birleşmenin önüne geçmek değil en azından doğru olduğundan emin olmak.''
Moskov, yönetimin birleşme konusunda kendilerine azınlık hissedarların hiçbir şekilde zarar görmeyeceğini söylediklerini aktararak, bu sözlere endişeyle baktıklarını, hissedarların çıkarlarını korumak zorunda olduklarını söyledi.
Moskov, ''Bunu kasten yapmak, bile bile hissedarlara zarar vermek de ayrı bir sorun. İngiltere, ABD'de hissedarları kandırmaktan dolayı çok sayıda dava açılmıştır'' diye konuştu.
Bu süreçte hissedarları korumak için ne gerekiyorsa yapacaklarını ifade eden Moskov, ''İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve diğer resmi kurumlara da başvuru yapacağız'' diye konuştu.
''BİRLEŞME OLURSA YATIRIMA DEVAM ETMEYİZ''
Birleşme halinde hisse değerinde yüzde 10-20 düşüş olacağını savunan Moskov, şöyle konuştu: ''Birleşme durumunda ben yatırımcı olarak yatırım yapmaya devam edecek miyim? Hayır. Çünkü yatırımcı olarak zarar göreceğim. Yönetimin birleşmeyle daha fazla para kazanacağını zannetmiyorum. Tam tersine hissedarlar kayba uğrayacak. Biz yönetimle de görüşerek düşüncelerimizi ilettik. Ben zaten Galatasaray Sportif yönetiminin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Birleşme konusundan önce de böyle düşünüyordum. Bizce yatırımcılarla ilişkileri iyi yönetemiyorlar. Sürekli para harcıyorlar. Ellerindeki parayı boş yere harcıyorlar. Eğer ben kulüp yönetiminin yerinde olsaydım, bu yönetimle çalışmak istemezdim.''
Moskov, hisse satışıyla ilgili sorular üzerine, ''Hiçbir umut kalmayana kadar, (Sportifin hiçbir geleceği kalmadı) diyene kadar hisselerimizi satmayacağız'' dedi.
Son yapılan Genel Kurulda QVT temsilcisinin oy kullanmasına, temsilci giriş kartı olmadığı gerekçesiyle karşı çıkıldığını anlatan Moskov, ''Dünkü toplantıda yönetim bize (oy kullanmadığınız için bize neden bu kadar kızıyorsunuz? Oyunuz zaten hiçbir şeyi değiştirmeyecekti) dedi. Düşünün ki bir siyasi partide seçmenlere oy kullandırılmıyor. O partinin durumu ne olur?'' şeklinde konuştu.Türkiye'de daha önce de iki büyük bankanın birleşmesi operasyonunda 50-60 milyon dolarlık bir pozisyonları olduğunu, dolayısıyla futbol kulüpleri dışında daha büyük işlerde de yer aldıklarını anlatan Moskov, Fenerbahçe ve Trabzonspor'da temettü getirisinden dolayı hissedar olduklarını söyledi.
''BİRLEŞME YASADIŞI''
Bu arada, toplantıda dağıtılan basın dosyalarında Angelo Moskov ve QVT Baş Danışmanı Andrey Kruglykhin'in görüşlerinin yer aldığı yazılı açıklamada, iki şirket birleşmesinin yasadışı olduğu, kulüp yönetiminin tutumu ve yaklaşımının yatırımcıları, SPK'yı ve İMKB'yi saymama örneği sergilediği iddia edildi. Galatasaray'ın bu teşebbüsünün SPK'nın yatırımcıları koruma politikasının açık ihlali olduğunun ileri sürüldüğü açıklamada, geçmişte bu gibi girişimlerin piyasalarda tansiyonu yükselttiği, zararlara neden olduğu, ilgili tarafların ve aracıların saygınlıklarını zedelediği savunuldu.