SABAH - 04/12/2006 - Abdurrahman Yıldırım

Şu an 4 Aralık 2006 - Pazartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Google Arama

SMS:
AY yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

	Bulutu da türbülansı da bol dönem
	AB bulutu yağdı, inşallah fırtına olmaz

AB bulutu yağdı, inşallah fırtına olmaz

2007 yılı için ekonominin üstünde gezdiği belirtilen üç buluttan ilkinde yağmura tutulduk. Hatta Almanya Başbakanı Merkel'in önerisi kabul görürse, bu tavsiyenin Türkiye lehine iyileştirilerek değil, kötüleştirilerek çıkması da olası. Türkiye karşıtı cephenin ağır basması halinde AB Komisyonu'nun önerisi 11 Aralık'taki AB Dişişleri Bakanları ya da 1415 Aralık'taki AB Zirvesi'nde daha ağırlaşabilir.

Almanya'nın önerisi
Almanya 1 veya 1.5 yıl sonra Türkiye ile müzakerelerin yeniden başlatılmasını 27 üyenin mutabakatına bağlamak istiyor. Bu bir anlamda Türkiye ile müzakerelerin başlatılma kararının verildiği 17 Aralık 2004 öncesine dönmek anlamına geliyor. Hatta Kopenhag Kriterleri'ni yerine getiren bir aday olarak müzakerelerin ilk aşamasından geri dönmekle tam adaylık da sorgulanır hale gelebilir. AB'nin siyasi ve ekonomik liderleri olarak Fransa ve Almanya zaten Türkiye'ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesini savunuyor.
Eğer 11 veya 14 Aralık'taki toplantılarda AB Komisyonu'nun 8 başlıkta müzakerelerin başlatılmasını ve diğer tüm başlıkların da geçici olarak tamamlanmasını Türkiye'nin Kıbrıs'ta vereceği tavize bağlanması önerisi daha da ağırlaştırılırsa, bugünkü yağmur fırtınaya da dönüşebilir.
O tarihe kadar iyileştirmeler olursa, ki Komisyon'un önerisinin çok az değişmesi beklenebilir, piyasaları pozitif etkilemesi söz konusu olabilir.

Önceden fiyatlandı
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan "AB kararları eskiden olsa ekonomi allak bullak olurdu" dedi. Burada Sayın Bakan'ın bütçe disiplinini sağlamasının da önemli bir katkısı var. Ancak karar zaten olumsuz bekleniyordu. Piyasalar tarafından önceden satılmıştı. Bitişikte yer alan TEB Başekonomisti Emin Öztürk'ün tablosunda Türkiye ile diğer benzeri piyasalar arasında ayrışmanın kasımda başladığı görülüyor. Küresel piyasalar iyiyken Türkiye'nin performansı vasat sayılacak düzeyde. Borsası en çok değer kaybeden borsa. Para birimi de değer yitiriyor. Üstelik bunlar Türkiye'nin en yüksek faizi vermesine karşılık gerçekleşiyor. Piyasaların beklenenden olumsuz gelen AB Komisyonu tavsiyesine şimdilik negatif etki göstermemesinde, zaten olayın beklenmesi ve önceden fiyatlanmasının payı büyük.
Ancak 11 veya 14 Aralık'ta AB Komisyonu'nun tavsiyesi daha ağırlaştırılmış şekilde karara dönüşürse, ekstra bir olumsuz etki pekala yaratabilir.