Hekimler için bir empati denemesi
Hasta haklarıyla ilgili bilgiye sahip olmama rağmen, gittiğim hastanelerde yaptığım şikayetler maalesef sonuçsuz kalıyor. Bu da yetmezmiş gibi bir de dışlanıyorum! Bir hekim olarak siz, bir hastanede gördüğünüz olumsuzluk sonrasında yaptığınız şikayetle sonuç alabileceğinize inanıyor musunuz? Çok hasta bir kişi olarak, hayatım hastanelerde geçiyor. Düşünün yaşadığım stresi; sıra almak problem, doktor problem, tahlil problem, ilaç problem... Günde 28 tane ilaç içen biri olarak, bu bürokrasiye nasıl yetişebilirim?
Maalesef sağlık kurumları çoğu kez iş odaklı yönetiliyor. Sağlık kurumları, hastalığın tanı ve tedavisiyle uğraşırken, adeta hastayı yok sayıyor. Hastaların beklentileri, talepleri ve gereksinimleri, sağlık hizmetinin sunumunda pek dikkate alınmıyor. Hastaların yaşadığı sorunlar, hastane yöneticilerince görülmüyor. Oysa, modern işletme anlayışında, mal veya hizmet bir amaç değil; müşteriyi tatmin için kullanılan bir araçtır. Olması gereken; sağlık hizmetlerinin hasta odaklı yapılandırılması. Sağlık kurumları ve çalışanları, hastaların talep ve gereksinimlerine cevap vermek ve onlara yardımcı olmak üzere organize olmalı. Bizim varlık nedenimiz hastadır. Hastanın sorununa çözüm bulmak için kurulan sağlık kurumlarının ve çalışanlarının, hastalara sorun çıkartır hale gelmesi ve sağlık hizmeti alımının adeta bir eziyete dönüşmesi asla kabul edilemez.
Buyurgan anlayış Bizim hastane yönetimlerinde hastaların temsil edilmesi geleneği oluşmamıştır. Hastalar için alınan kararlar ve verilen hizmetler planlanırken, bu hizmetten yararlanacak olan kişilerin talep ve beklentilerinin alınmaması makul değildir. 'Hastaların neye ihtiyaçları olduğunu, zaten biz biliyoruz' anlayışı, buyurgan hekimlik geleneğinin sonucudur. Katılımcı hekimlik yaklaşımında ise; sağlık politikaları planlanması, sağlık hizmetlerinin yürütülmesi ve denetlenmesi gibi konularda hastaların görüş, eleştiri ve önerileri dikkate alınır.
Hasta yerine geçin Hastane yöneticilerine ve sağlık çalışanlarına bir önerim var; mesleki kimliklerini gizli tutarak, kendi hastaneleri dışında bir hastanede, normal prosedürleri izleyerek bir kez muayene olsunlar. Bu çok yararlı bir 'empati deneyimi' olacaktır. Bu deneyim; daha araçlarını park ederken ya da kapıdan içeri girerken maruz kaldıkları stres, resmi yazılar önünde uzayan kuyrukta zaman doldurmaları, poliklinikte doktorun gelmesini beklemeleri, içeri girince derdini anlatamadan elinde bir tahlil ve röntgen istek kağıdı ile kendilerini kapı dışında bulmaları, röntgen çektirebilmek için itiş-kakış mücadelesi vermeleri, sonuçları alıp tekrar doktora gösterebilmek için koşuşturmaları ve eğer başarabilirlerse aynı günün akşamında, ellerinde bir reçeteyle hastaneden ayrılmaları, hastalarımızın her gün neler çektiğini bizlere öğretecektir. Çözüm üretmeye gelince; takdir edersiniz ki bu, bizim gücümüz ve yetkimiz dahilinde değildir. Ne var ki, bunların yazılıp tartışılması, çözüme yaklaşmak için gerekli.
|