| |
|
|
Her tepki demokratik midir?
Birkaç yıl önce, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentimizde polisler bir yürüyüş yaptı. Yürüyüşün polisler açısından "haklı" sayılabilecek gerekçeleri vardı. Çevik Kuvvet'e yönelik bir saldırıda iki polis memuru şehit edilmiş, polisler de bunu protesto etmek amacıyla sokağa çıkmıştı. Ancak polisler ellerindeki silahları havaya kaldırarak yürümüş, ortaya güvenlik güçlerine yakışmayan bir görüntü çıkmış ve halkta ciddi tedirginlik oluşmuştu. Olay üzerine yürüyüşe katılan polisler hakkında işlem yapılmış ve bazılarının görev yerleri değişmişti. Bununla ilgili açılan davalardan birinde dün Yargıtay kararı açıklandı. Yargıtay polislerin ellerinde silahla yaptığı yürüyüşü "demokratik tepki" olarak değerlendirdi ve yürüyüşçü polislerin "haklı" olduğuna kanaat getirdi. Bu karar bir açıdan bakıldığında, son derece "demokratik haklara" saygılı bir karar gibi görünse de, "demokratik hakkını" kullanan grup ve hakkın kullanılış biçimi açısından son derece tehlikeli bir duruma işaret ediyor. Polisler "üzerlerinde üniformaları ve ellerinde silahları" ile hatta silahlarını havaya kaldırarak yürüyor. Bu karardan hareketle, yarın TSK mensupları da "Biz de demokratik hakkımızı kullanıyoruz" diyerek "tanklarla yürümeye" kalkarsa, buna da hak verecek miyiz! Ya da savaş pilotlarımız şehit edilen bir pilotun "üzüntüsü" nedeniyle İstanbul üzerinde alçak uçuş yaparsa bu da "demokratik hak" sınırları içinde mi sayılacak! Elbette polisin de, askerin de demokratik hakları vardır. Ama silah göstererek kullanılan hak pek de demokratik sayılmaz.
|