|
|
'Pasaportlarımız 1. Dünya Savaşı döneminin ekmek karnesi gibi'
Özelleştirme İdaresi'nin eski patronu, Credit Suisse Türkiye Danışma Kurulu Başkanı Uğur Bayar'la ne zaman sohbet etsem, üstüne iki laf ettiğimiz konuların başında gelir pasaportlarımız. Geçenlerde Bayar, dayanamamış ve bana pasaportlarımızın içler acısı halini anlatan bir elektronik posta göndermişti. Ha bugün değişecek, ha yarın diye ümitle beklediğimiz ve bu arada vizeler yüzünden sürekli sayfaları tükendiği için habire cüzdan parası vererek yenilediğimiz pasaportlara Bayar çok güzel projektör tutmuş. Bayar mektubunda, "Neden Türkiye Cumhuriyeti'nin pasaportları dünyanın en kalitesiz, en çirkin pasaportlarıdır ve kalitesi giderek düşmektedir' diye soruyor ve şu ilginç tespitlerde bulunuyor: "Geçen gün cocuklarımının dadısına pasaport çıkarttık. Pasaport sanki dünyanın en adi plastiğinden yapılmıs, yazıları mürekkebi bitmiş bir yazıcıdan çıkmış ve okunmuyor dahi. Bütün dünyanın digital/barkodlu pasaportlara geçtiği bir dönemde, güya sahteciliğe karşı çağdışı, adi bir "naylonla" resmin üstü kaplanmış, 30 yıldır eşgali kısmının karşısında "Foto" yazan (o zaman neden o bolumun orada olduğu anlaşılmayan), aldığının 3. günü üzerindeki TC amblemi ve yazıları silinen, cok adi bir matbaadan cıktığı icin sayfaları birbirine yapışmış, açarken de yırtılan, dünyanın her ülkesinden vize almak gerektiği bir ortamda, 50 sayfasının sadece 15 sayfası vizelere ayrılmış, geri kalan bölümleri "Observations" ve "Gümrük kayıtları" gibi 30 yıl öncesinde kalmış uygulamalara ayrılmış, çağın gereklerini hiç bir şekilde yakalayamamış bir pasaport... Bir ülkenin dışarıdaki saygınlığının birinci fiziki göstergesi pasaportudur. Yıllardır bu pasaportları yapan insanlar ellerine bir tane Amerikan, İngiliz, Avrupa Birliği, Japonya gibi gelişmiş ülkenin pasaportunu almazlar mı ve bunları görüp bizim pasaportlarımızın halinden utanmazlar mı? Birak bu ülkeleri, Kolombiya'dan İran'a, Pakistan'dan Güney Afrika'ya (iddia ediyorum) her ülkenin pasaportu bizimkinden elli kere daha kalitelidir. Dünyanın en büyük 17. ekonomisi Türkiye'nin pasaportu içler acısı halde. Ben yurtdışında pasaportumu iftiharla taşımak istiyorum, Birinci Dünya Savaşı döneminin ekmek karneleri taşır gibi değil. "Yoruma gerek var mı sizce? Uğur Bayar'ın saptamalarına içinizde katılmayan olabilir mi?
|