Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'ın seçimlerle ilgili 'gerginlik yaratabilir' yorumlarını "Ortaya olumsuz bir durum çıkacağı varsayımıyla konuşulmaması gerek" sözleriyle eleştirdi.
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Merkez Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz'ın Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerle ilgili uyarı niteliğindeki yorumlarını eleştirdi. Finans Arenası'na katılan Şener, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yılmaz'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri için "Gerginlik yaratabilir, güveni sarsabilir. Yabancı çıkışları başlayabilir, dolayısıyla kurlar etkilenebilir. Bu durumda faiz silahını çekeriz" değerlendirmesiyle ilgili olarak Şener "Merkez Bankası'nın açıklamalarına gelince..." diyerek söze girdi. Şener, "Bu seçimlere yönelik ortaya olumsuz bir durumun çıkabileceği varsayımıyla neyin yapılacağını konuşmak faydalı değil. Bu süreçler Anayasa'da olan süreçler. Defalarca yaşandı ve başarıyla çıkıldı, bundan sonra da demokrasinin gereği olarak yerine getirilecek" dedi.
Hedefi
hükümet belirliyor Enflasyon hedefinin Merkez'in önem verdiği hedefler arasında olmasına rağmen hükümetçe belirlendiğini belirten Şener, "Sadece para politikaları ile enflasyon hedefi belirlenmez; hükümetin izlediği siyasi ve ekonomik politikalar enflasyon hedefinin tutturulmasında önemlidir, hatta para politikalarından daha etkili olabilir" diye konuştu. MB'nin enflasyon politikalarıyla uyumlu olmak kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikasına da destek vermesinin yasal yükümlülük olduğunu söyleyen Şener, şunları söyledi: "Seçim deyince hemen seçim ekonomisinin hatırlanması artık gerçekçi değil. Bu tabloya bakarak yeni bir seçim ekonomisi uygulanacağı beklentisi yanlıştır."
Talepler rasyonel Önceki dönemlerde harcamaların bütçe dengeleri gözetilmeden artırılarak seçime gidildiğini anlatan Şener, "Türk seçmeni yıllardır uygulanan bu popülist politikaların kendisine hiçbir şey kazandırmadığını, kaybettirdiğini defalarca görüp yaşamıştır" dedi. Buna bağlı olarak seçmen taleplerinin de artık rasyonelleştiğini söyleyen Şener, "Bütçe dengelerini bozan iktidarlara seçmenin prim vermediğini düşünüyorum'' dedi. Şener, cari açıkla ilgili olarak da açığın finansman kalitesinde yükseliş olduğunu ve 8 ayda gelen 36 milyar dolarlık sermayenin yüzde 88'inin ya doğrudan yatırım ya da uzun vadeli yatırım olduğuna dikkat çekti. Bankacılıktaki yabancı payına ilişkin olarak da Şener, "Borsa payları çıkarıldığında yabancı payı yüzde 17'yi bulmadı. Eğer yabancı sermaye payının artması kaygı verici unsursa, şu an o noktada değiliz'' diye konuştu.