|
|
Güney Amerika devrimci çemberi
Amerika, Irak Savaşı'na odaklanmışken ve bunun sonucunda Başkan Bush'un partisi seçimde ağır bir yenilgiye uğramışken G.Amerika'da müthiş bir değişim yaşanıyor. Pazar günü Nikaragua'da yapılan seçimleri Sandinistler'in lideri Ortega'nın kazandığı kesinleşti. Ortega bu zaferi elde edebilmek için sağ unsurlarla da işbirliğine gitmek zorunda kaldı ama sonuçta ikinci tura kalmadan başkanlığı garantiledi. Böylece Arjantin'i de sayarsak Brezilya, Venezüella, Bolivya, Şili'nin ardından Nikaragua da sol ve anti-Amerikan bir yönetime geçti. Küba'yı da ekleyince Amerika'nın "arka bahçesi" kabul ettiği G.Amerika'da Washington'a sıcak bakmayan yönetimler işbaşına gelmiş oldu. Üstelik Bush yönetiminin bütün baskı ve tehditlerine Contra Skandalı'nın kahramanı Oliver North'u bizzat Nikaragua'ya göndermesine rağmen bu sonuç ortaya çıktı. Amerikan halkı ise Bush ve Neo-conlar'ın Irak Savaşı'nı tamamen reddetti. Sandıklardan çıkan seçmenlerin yüzde 60 gibi ezici bir çoğunluğu Irak Savaşı'na karşı olduğunu belirtti. Amerikan sandığından çıkan bu sonuç Cumhuriyetçiler'in Temsilciler Meclisi'nde uzun yıllardır sürdürdükleri egemenliklerine son verdi. Bu Amerika açısından önemli bir ideolojik değişime de işaret ediyor çünkü seçim kazanan Demokratlar'ın eşcinsel evlilikleri, kürtaj gibi konularda ılımlı Cumhuriyetçilere yakın olduğu göze çarpıyor. Seçim, hukuk tanımazlıkları, vahşilikleri, şiddet kullanma eğilimleri ve insan hayatını değersizleştiren yaklaşımları ile sadece Amerika'yı değil, tüm dünyayı kasıp kavuran Neo-Con ideolojisinin tabutuna son çivinin çakıldığını gösterdi. Seçim bölgelerinin ustaca değiştirilmesi, harcanan milyonlarca dolar bile halkın bu yönetime ve onun temsilcilerine duyduğu öfkenin sandığa yansımasını engelleyemedi. Hileli bir seçimle işbaşına gelip Ortadoğu'yu kana bulayan, Irak'ı fiilen üç parçaya ayıran ve üç yıl içinde 650 binden fazla insanın ölümüne yol açan Bush ve yoldaşları tarihi bir yenilgi tattı. Irak derken G.Amerika'yı sola teslim eden Neo-Con'lar farkında olmadan dünyada yeni bir sol uyanışın ilk ateşleyicisi olma görevini de belki yerine getirdi. Unutmayın 1960 ve 70'lerdeki devrimci ruhu da G.Amerika devrimci hareketleri ateşlemişti. Onun için Irak kadar bu bölgeyi de yakın takipte tutmakta fayda var. Bizde de gerçek bir sosyal demokrat parti çıksa da şu rüzgardan yararlanabilse keşke...
|