Okul kantinlerinde hastalık kapmasın
* Oğlumda, okul kantininden yediği hamburgerden dolayı üç gün bulantı-kusma ve ishal durumu oldu. Doktorlar besin zehirlenmesi teşhisi koydular. Okul kantinlerinde satılan gıdaların yetkili kurumlarca denetlenmesi gerekmez mi?
Öğrenci kantinleri çok para kazanma peşindeki ticari zihniyetle değil; öğrencilerin okul içindeki gereksinimlerini en sağlıklı bir biçimde karşılamaya dönük bir hizmet anlayışı ve sorumluluğuyla işletilmeli. Okul müdürlükleri, milli eğitim ve sağlık il müdürlükleri, esnaf odaları, okul aile birlikleri ve veliler; bu işletmelerle çok yakından ilgilenmeli. Çünkü, buralardan alışveriş yapanlar, kendilerini, haklarını koruyabilecek erişkin tüketici yeterliliğine sahip olmayan çocuklarımız. Onlar; cazip reklamlar, ambalajlar, promosyonlar eşliğinde sunulan ürünlerin arkasında sağlıklarını riske eden, paralarını çarçur etmelerine neden olan aldatmaların farkına varamayabilirler. Bu bakımdan, onlara sunulan seçeneklerin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olması gerekir.
HİJYENİK OLMALI Bu müesseseleri işletecek olanların veya oralarda çalışan kişilerin, öncelikle bedensel ve ruhsal olarak sağlıklı olduklarından emin olunmalı. Sağlam karakterli, bulaşıcı hastalığı ve madde bağımlılığı olmayan, temizlik ve hijyen kültürüne sahip, toplumun değer yargılarını benimsemiş, erdemli kişiler olmalarına; görev sırasında önlük, maske, eldiven ve bone kullanmalarına dikkat edilmeli. Kantin olarak kullanılan mekan; kolay temizlenebilen, yeterince hava akımı olan, gıdaların hazırlandığı kısmın kalabalıkla temasının kesildiği bölmeler içeren, sigara içilmeyen mekanlar olmalı. Tuvaletlere yakın olmamalı. Kantin, kantindeki tezgah, masa ve sandalyeler, kapı ve kapı kolları dezenfektan etkili deterjanlarla sık ve düzenli olarak temizlenmeli. Her teneffüs sonrasında kantin, usulüne uygun olarak baştan aşağıya temizlenip, çöpler boşaltılmalı.
STANDARTLARA UYMALI Buralarda satışa sunulan ürünler, mutlaka standartlara uygunluğu kanıtlanmış, bilinen marka ve isimlerden oluşmalı; nerede, kimin tarafından ve ne koşullarda üretildiği belli olmayan, uygun şekilde ambalajlanmamış, son kullanma tarihi yazılmamış ya da bayatlamış, bozulmuş, son kullanma tarihi geçmiş, uygun koşullarda saklanmamış ürünler satılmamalı. Çay, kahve ve tost gibi bazı mamüllerin açıktan satışına sınırlı olarak izin verilirken; ayran, limonata gibi içeceklerin ve pişirilmeden yenen soğuk meze türü gıdaların açıktan satışı engellenmeli. Katkı maddeleri içeren, aşırı yağlı ve kalorili ürünlerden çok, taze meyeler, haşlanmış yumurta, süt ve süt mamülleri, doğal ve katkısız meyve suları gibi ürünler öne çıkarılmalı. Biz veliler ise; çocuklarımızın kontrolümüzden uzak, kendi başlarına alışveriş yaptıkları bu mekanların, onların ihtiyaç ve konforlarını karşılayacak biçimde mi, yoksa çocuklarımızın sağlığını tehdit edecek, tüketim alışkanlıklarını olumsuz yönde etkileyecek biçimde mi işletildiğini sorgulamalı ve çocuğumuza harçlık verirken, onu nasıl ve nerede harcadığını da izlemeliyiz.
Prof. Dr. Tevfik Özlü
|