Hasta dosyaları ortalıkta dolaşıyor
* Şu anda tedavi görmekte olduğum tıp fakültesi hastanesinde; hasta dosyaları, hasta odalarındaki sehpaların üstlerinde açıkta duruyor. Sadece doktor veya hemşireler değil; tıp öğrencileri, temizlik firması elemanları, güvenlikçiler ve hatta ziyaretçiler bu dosyaları rahatça alıp okuyabiliyorlar. Bu durum hasta haklarına aykırı değil mi?
Maalesef ülkemizde sağlık kurumları, hastalarının özel hayatlarının gizliliğini korumak üzere gereken hassasiyeti göstermiyor. Oysa, Anayasamızda "Herkesin, özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu ve özel hayatın gizliliğine dokunulamayacağı" (Madde 20) yer alıyor. TCK'nın özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenleyen 137. maddesi, memurun yetkisini kötüye kullanması yoluyla veya belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanarak bu suçun işlenmesi durumunda öngörülen cezayı 1/2 oranında artırıyor. Mesleği sağlıkçı olsun veya olmasın, sağlık kurumlarında çalışan kişiler, işleri gereği hastaların dosyalarını, tahlil sonuçlarını, film raporlarını ve hastalara konan teşhis ve uygulanan tedavileri görebiliyor. Bu kişiler, mesleklerinin sağladığı avantajlardan yararlanarak, kolayca ulaşabildikleri hastalara ait bilgi ve belgeleri, hastanın izni olmaksızın üçüncü kişilerle paylaşırlarsa, söz konusu kanunun ağırlaştırılmış hükmü içine giren bir suç işlemiş oluyorlar.
YÖNETİCİLER SORUMLU Ne var ki, hasta mahremiyetinin korunması, sadece sağlık personelinin bireysel sorumluluğuna bırakılamaz. Sağlık kurumlarının yöneticileri, hasta mahremiyetini koruyacak önlemleri almak zorundadırlar. Bu kapsamda; hastanelerin lokal ağ bağlantıları ve bilgi işlem üniteleri, hasta ve laboratuvar kayıtlarının tutulduğu defterler, bilgisayarlar ve kullanılan veri tabanları, laboratuvar, klinik ve poliklinikler, faturalandırma birimleri, hasta dosyalarının saklandığı arşivler, hastane istatistik büroları, enfeksiyon kontrol birimleri gibi hastalara ait kişisel bilgilere ulaşılabilen noktalara, hastane yönetimlerinin dikkatlerini çekmek istiyorum. Bu gibi noktalara ilgisiz kişilerin ulaşmalarını engelleyecek, sadece hastanın teşhis ve tedavisiyle doğrudan ilgili kişilerin özel şifreyle girebilecekleri bir güvenli koruma sağlamak, yetkili personelin de elde ettikleri bilgi ve belgeleri hastanın tanı ve tedavisi dışında, onun izni olmaksızın çıkar karşılığı veya değil, başka taraflarla paylaşmalarını engellemek üzere gereken tedbirleri almak, hastane yöneticilerinin sorumluluğundadır.
HASTANIN İZNİ ŞART Bir sağlık çalışanı, izinleri olmaksızın hastaların kimliklerini deşifre edemez. Hastalığının adı ve karakteri, muayene ve tetkik bulguları, tedavisi, tedaviye verdiği yanıt ve beklenen seyir, hastanın tedavi giderlerinin tutarı, ödeme şekli ve ziyaretçilerinin kimliği, hastanın izni olmaksızın başkalarına açıklanamaz. Kişilerin hangi amaçla o sağlık kurumuna başvurdukları ve hangi bölümde muayene oldukları, hangi testleri yaptırdıkları başkalarına bildirilemez. Örneğin, bir genç kızın gebelik testi, bir garsonun verem kuşkusuyla balgam tahlili veya bir iş adamının HIV testi yaptırdığının başkalarınca öğrenilmesi, onların özel ve sosyal yaşamlarını, toplum içindeki konumlarını etkileyebilir. Bazen hasta, oğlundan, kızından ve eşinden bile bunların gizlenmesini isteyebilir. Örneğin, babasının hastalığının ölümcül olduğunu öğrendiğinde mali konularda gözü açıklık yapmak ve diğer mirasçılara avantaj sağlamak isteyen çocuklar bulunabilir. Bu bakımdan; hastaya ait her türlü bilgi ve belge, sadece onun izin verdiği kişilerle paylaşılmalı.
Prof. Dr. Tevfik Özlü
|