|
|
|
|
|
|
'Konuta olan talep daraldı nerede 2005 bolluğu?'
Yapı Kredi Koray GYO Genel Müdürü Yücel Ersöz, yeni projelerinde yabancı fonlardan maksimum seviyede yararlanmayı hedeflediklerini, talep düştüğü için 2005'teki bolluğun kalmadığını söyledi.
Eskişehir'de gerçekleştirdikleri Neo Alışveriş Merkezi için Amerika merkezli uluslararası yatırım devi Merrill Lynch ile yüzde 50 ortaklık anlaşması yapmak üzere olan Yapı Kredi Koray GYO'nun Genel Müdürü Yücel Ersöz, "İlki tecrübe oldu. Neo'dan sonra yeni alışveriş merkezi projelerinin peşinden koşacağız. Konuttaki 2005 bolluğu şimdi yok" dedi. Çiçeği burnunda Genel Müdür, 2007 yılı içinde toplam bin kadar konutu içine alan iki farklı projeyle şirketin konut yatırımlarını da sürdüreceğini ifade etti.
* Göreve geleli henüz birkaç hafta oldu? Hedefleriniz arasında neler var? Aslında inşaat mühendisiyim ve çalışma hayatıma Amerika'da bir müteahhitlik firmasında başladım. Geçmişim şantiye artı finans karışımı. En büyük hedeflerimden biri şirketi proje geliştirme işinde son derece profesyonel hale getirip Türkiye'nin sayılı firmalarından biri yapmak. Finansman kısmında ise çok büyük ve yabancı fonlarla birlikte çalışarak başarılı finansman kaynakları yaratabilen bir şirket olmak. Doğru hedef kitleye gidip çok iyi satabilen bir şirket olmak istiyoruz.
* Bir GYO'nun (gayrimenkul yatırım ortaklığı) herhangi bir inşaat şirketinden farkı ne olmalı? Herhangi firmanın inşaat yapma becerisi daha az değil. Gayet de başarılı firmalar var. Farkımız işin finansman ayağında ortaya çıkmalı. Tabii ki herhangi bir firmada olmayan ama bizde olan satış pazarlama ekibinin de etkisi var. Satış pazarlama ve finansman bulma becerimiz, proje geliştirme ve yabancılara kendimizi satabilme yönlerimiz iyi olmalı. Pazar araştırmalarının sonuçlarına göre çok daha iyi proje geliştirmeliyiz. Kurumlar vergisi vermeme hakkımız da var, bu da bize avantaj ve bunu değerlendirmeliyiz.
Fiyatları enflasyon belirleyecek
* Geçen yıl bu zamanlara göre sektörde neler değişti? Geçen yıl faizler çok hızlı düşünce bankalar kredi sürelerini çok uzun yıllara açtılar. Sabit faizli kredi verdiler. Türkiye için inanılmaz bir şeydi bu. Sektöre müthiş olumlu yansıdı. Patlama oldu. İnsanlar 30 senelik krediyi kirasıyla karşılaştırdı ve toplam kredinin büyüklüğüne bakmadan kullandı. Olmayan bir zenginlik oluverdi. 200-300 bin dolarım yok, faizle ödeyeceksem bu borca girerim dediler. Ama aniden balon söndü. Şimdi talepte daralma yok demek gerçekçi değil. Özellikle kredili ev alanların önü bıçak gibi kesildi. Kiralar yüzde 10-15 artarken ödenecek taksit miktarı iki katına yükseldi. O büyük grup da potadan çıktı. Sektöre güllük gülistanlık demek imkansız. Hala birçok proje sadece çok zenginler için.
* Ne gibi önlemler alınabilir? Sizin fiyat politikanız değişecek mi? Bundan sonrası için iyi bir ders oldu hepimize. Makro ekonomik dengeler oturmalı önce. Satabileceğimiz kadar yapmalıyız. Yeni projeleri dolarla mı, Euro'yla mı, YTL'yle mi satarız, henüz karar vermedik. Projeksiyonlarımız YTL/metrekare olarak hesaplanıyor. Dolar olması da enflasyona karşı bizi koruyor. Fark açılırsa düzenleme yapılır ama proje başladıktan sonra fiyat değiştirmeyiz. İlk fiyatı çok dikkatli belirleyeceğiz. Çünkü 2005'in bolluğu şu anda yok. Enflasyonun beklenen gidişatını göz önünde bulunduracağız. Zamanımın büyük kısmını makro ekonomi okumaklar geçiriyorum. Bizim için hayati öneme sahip.
MENEKŞE ATASELİM
|
|
|
|
|
|
|
|
|