|
|
Kahverengi lekelerden yoğun ışıkla kurtulun
Sebebi ne olursa olsun, ciltteki kahverengi lekeleri gidermek kolay değil. Leke tedavisi, sabır gerektirir. Peelinglerle, mini zımparalama işlemleriyle yok edilse de lazer ve IPL (yoğunlaştırılmış atılımlı ışık) uygulamaları en etkili yöntemler.
Sarı sıcaktan kara kışa geçiş döneminde cilt her zamankinden daha fazla ilgi bekliyor. Yaz boyunca güneşe, klorlu havuz suyuna veya tuzlu deniz suyuna teslim edilen cilt, fazlasıyla yıpranıyor ve lekeleniyor. Güneş ışınları, genetik faktörler, yaş, hormonlarınızdaki değişim, yanlış besin seçimi, hamilelik, doğum kontrol hapları veya stres... Sebebi her ne olursa olsun, ciltteki kahverengi lekeler fazlasıyla can sıkıyor. Bu aylarda, hastaların şikayetleri ve sizlerden gelen okuyucu soruları, lekeler ve tedavi yöntemleri üzerinde yoğunlaşıyor. Bu lekelerin sorumlusu; ciltte artan melanin oranı ve bu melaninin dengesiz biçimde dağılması oluyor. Sonuçta ortaya bir pigmentasyon kusuru çıkıyor. Güneş lekeleri olarak adlandırdığımız kahverengi lekeler; yüzde, boyunda, ellerde ve omuzlarda görülüyor. Bu lekeler cildin epidermis veya dermis tabakalarında bulunabiliyor. Epidermisteki lekelerin tedavisi mümkün olurken, dermise yerleşen lekelerden kurtulmanın oldukça güç, hele daha derin katmanlarına indiyse imkansız olduğunu söylemek gerekiyor.
GÜNEŞTEN UZAK DURUN Çiller ya da tıbbi ismiyle 'efelid'ler ise daha çok açık tenli ve kızıl saçlı kişilerde görülen küçük kahverengi lekelerdir. Erken yaşlarda ortaya çıkıyor. Yazın çoğalıp kışın hafifleyerek, 40-45 yaşlarından sonra da genellikle kayboluyorlar. Bu kahverengi lekeler, cilt tarafından üretilen melaninin birikmesinden kaynaklanıyor. Yaşlılık lekeleriyle benzerlikler gösterseler de, yaşlılık lekeleri daha ileri yaşlarda ortaya çıkıyor ve her tür ciltte oluşabiliyor. Lekelerin aslında en iyi tedavisi korunmaktır. Bu nedenle özellikle güneşten uzak durmak ve yaz-kış cilde uygun bir güneş koruyucu ürün kullanmak şart. Günümüzde artık cildin erken yaşlanmasından büyük oranda güneş sorumlu tutuluyor. Korunmasız güneşe maruz kalmanın, hiperpigmentasyon, kırışıklıklar ve cilt kanserinde yüzde 90'dan daha büyük bir oranda etkisi olduğu varsayılıyor. Güneş sonrası dönemde magnezyum, çinko ve E vitamini ile zenginleştirilmiş retinol türevlerinin kullanımı, zararlı etkilerin giderilmesi ve tamir süreçlerinin hızlanması açısından büyük önem taşıyor. Sebebi ne olursa olsun, kahverengi lekeleri gidermek kolay değil. Leke tedavisi, sabır gerektiren bir süreç. Bu lekeler, kimyasal peelinglerle veya mikrodermabrazyon gibi mini zımparalama işlemleriyle mekanik olarak, derinin çok yüzeyindeki tabakaların ince ince soyulması sayesinde ortadan kaldırılabiliyor. Lazer ve IPL (yoğunlaştırılmış atımlı ışık) uygulamaları da lekelerle mücadelede en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Tedavide seçilecek yöntem, lekelerin yoğunluğuna ve tedavi edilen cilt tipine uygun olarak değişiyor. Seanslar kişiye özel olarak planlanıyor ve seçilen yönteme uygun olarak, haftada bir kereden, yirmi günde bire değişen aralıklarla uygulanıyor.
LEKELER GİDERKEN CİLT YENİLENİYOR Kimyasal soyma işlemlerinde; glikolik asit, salisilik asit, triklor asetik asit, laktik asit, mandelik asit, A vitamini asidi, C vitamini, hidrokinon, pirüvik asit, kojik asit, azelaik asit gibi bileşikler, kullanılan başlıca renk açıcı ve leke giderici ajanlardır. Klinik ve ev uygulamalarıyla kombine edilerek kullanılan bu maddeler, zamanla kahverengi leke alanlarının ortadan kaldırılmasını sağlıyor. Genelde iki-üç aylık tedavi süreleri gerekiyor. Leke tedavisinde sıklıkla başvurulan lazer ve ışık uygulamalarında ise amaç; lekelerin seans seans ve yavaş yavaş silinmesini sağlamak. Pigment tarafından emilen ışık, başlangıçta kısa bir süre için lekelerin daha da kararmasına neden oluyor. Zamanla, ölen hücrelerin vücuttan atılmasıyla leke ciltten uzaklaştırılıyor. Bu işlemler, cilde homojen bir renk kazandırırken, aynı zamanda, cildi yenileyen, gençleştiren uyarılara sebep oluyor. Dolayısıyla, leke tedavisi sadece lekenin silinmesiyle sınırlı olmayıp cildi yenileyen de bir özellik taşıyor.
DR. ALİ KERİM DİLER
|