AB İlerleme Raporu Taslağı'na göre yolsuzluk kapsamında en önemli sorunlar arasında milletvekili dokunulmazlığı geliyor. Rüşvet hâlâ Türkiye'de ciddi bir sorun olarak gözükürken, yolsuzlukla mücadele için dokunulmazlığın sınırlandırılması şart.
AB İlerleme Raporu Taslağı'nda yolsuzluğa geniş yer ayrıldı. Uluslararası kuruluşlara göre Türkiye'de rüşvetin hala ciddi bir sorun olarak görülüdüğü belirtilen raporda, milletvekili dokunulmazlığı yolsuzluk kapsamında en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Raporda, mücadelede uluslararası anlaşmaların benimsenmesine rağmen uygulamanın tatmin edici olmadığına dikkat çekildi. Yolsuzlukla siyasilerin dokunulmazlığının bağdaştırıldığı raporda, kamu görevlisi bürokratların mal beyanlarıyla ilgili eleştiriler yer alıyor. Enerji politikalarına geniş yer veren ve kontrat devirlerinin hayata geçmesini isteyen raporda, Merkez Bankası kararlarının etkisi ve çalışma hayatıyla ilgili şu istekler bulunuyor:
DOKUNULMAZLIK
SORUN YOLSUZLUKLA mücadele için en yüksek düzeyde siyasi destek gerekiyor. Kamu görevlilerinin malvarlıklarının açıklanması konusunda hiçbir gelişme kaydedilmedi. Kamu görevlilerinin mal beyanında bulunma zorunluluğu olsa da beyanları ve bilginin geçerliliğini denetleyecek etkin mekanizmalara ihtiyaç var. Kamudaki yolsuzluk kapsamında en önemli sorunlardan biri olarak görülen milletvekili dokunulmazlıkları konusunda bir gelişme yok. Siyasi partilerin finansmanı konusunda da bir gelişme yok. Yolsuzlukla mücadele konusunda Türkiye'nin kurumsal yapılarını daha etkin ve yeterli hale getirmesi gerekiyor. Kurumlar arasında daha iyi bir koordinasyonu garanti altına almak gerekiyor. Milletvekili dokunuzmazlığının sınırlandırılması öncelikli bir sorundur.
ORGANİZEDE İLERLEME SINIRLI ORGANİZE suçla mücadelede sınırlı bir ilerleme görülmüştür. Bu suçlarla mücadelede AB tecrübelerinden yararlanan bir ulusal strateji geliştirilmesi gerekiyor. Kanun uygulayıcılar ve savcılar arasındaki işbirliği ile koordinasyon geliştirilmeli. Gerekli bilgi toplama ve analiz etmede daha uyumlu bir yaklaşım oluşturulmalı. Kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesinde çalışan personel için uzmanlık eğitimleri verilmesi gerekiyor.
İKMAL GÜVENLİĞİ SAĞLANSIN TÜRKİYE'NİN doğalgaz merkezi olma planları bazı zorluklarla karşılaşabilir. Öncelikle Türkiye'nin ikmalin güvenliğini de kapsayacak şekilde stratejik enerji politikasına ihtiyacı var. Enerji piyasasının yapısı düzenlenmeli. Bu çerçevede devlete ait olan BOTAŞ liberalleşmeli ve nakil faaliyetleri ile ticari faaliyetleri ayrılmalı. Doğalgaz Piyasası Yasası, toptancıların ve ithalatçıların piyasa payını yüzde 20 ile sınırlandırıyor. Bu BOTAŞ için de geçerli olduğuna göre, bu kurum elindeki fazla kontratları yıllık tüketemin yüzde 20'sini geçmeyecek şekilde aşağı çekmeli (kontrat devri kast ediliyor). Önemli adımlar atılsa da, enerji sektörüne yönelik gelişmeler de hız kaybı yaşanıyor.
SENDİKAL HAKLAR BEKLİYOR İŞ Kanunu'nun uygulama alanı çok sınırlı. Sosyal diyalog da çok az gelişme kaydedildi. Sendikal haklar hâlâ beklemede. Sendikalar ile grev ve toplu sözleşme kanunlarının AB ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına uygun hale getirmeye yönelik yasa tasarıları bekliyor. Sendikalaşma ve toplu sözleşme oranları hâlâ çok düşük. Ulusal düzeyde sosyal diyaloğun güçlendirilmesi için Ekonomik ve Sosyal Konsey'in işlevselliği kuvvetlendirilmeli. Bu yöndeki reformlar, hükümetin Ekonomik ve Sosyal Konsey içindeki baskın pozisyonunun zayıflatılmasını da kapsamalı.
SANAYİ ATIKLARINA DİKKAT SOLUNAN havanın kalitesine yönelik müktesabata uyum çok zayıf. Bu konuda az çalışma yapıldı. Suyun kalitesini belirleyen müktesabata uyum kısmen sağlandı ancak genel olarak bu konuda da uyum oranı çok düşük. Sanayi atıkları, genetik açıdan değişime uğramış organizmalar ve risk yönetimine ilişkin uyum sağlanamadı. Uygulamada eksiklikler devam ediyor.
MALLARDA CE İŞARETİ YOK SANAYİ ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin 81 ilindeki ofisleri aracılığıyla pazar teftişleri yürütüyor. Bakanlık çalışanları AB tarafından finanse edilen dört yeni yaklaşım yönetmeliğine ilişkin pazar teftişi projesi kapsamında eğitim gördü. Pazar teftişi araştırmasının sonuçlarına göre birçok malın CE (AB kalite belgesi) bandrolü taşımadığı ortaya çıktı. Tüketici kurumları, mali destek ve eğitimlerle güçlendirilmelidir. FONLARDAN YARARLANIN TÜRKİYE'NİN ar-ge konusundaki bütçesi 2002 yılına göre yüzde 473 oranında artış kaydetti. Ancak Türkiye, AB bilim ve araştırma fonlarından çok az oranda yararlanıyor. Sunulan proje adedi çok sınırlı. Türkiye'de kişi başına sunulan projelerin oranı yüzde 0.04'iken AB ortalaması yüzde 0.45 oranında bulunuyor.
MERKEZ HESAP VERMELİ PARA politikaları konusunda bazı gelişmelerin kaydedilmesine karşın, Türkiye'nin AB müktesabatıyla bu alandaki uyumu sınırlı. Merkez Bankası'nın almış olduğu kararlara yönelik, ekonomik etki raporlarının olmaması ve geriye dönük kararların uygulanmasına yönelik bir raporun olmaması sorun teşkil ediyor.