|
|
Sistem sana yamuk yapınca sen de ona yapacaksın!
Allahıma bin şükür, sonunda birileri dile geldi! "Hodri meydan" dedi. Şu ÖSS illetini, stresini, ömür törpülemesini filmledi. Ömer Faruk Sorak'ın 'Sınav'ı, öğrencilerin yaşadıklarını görmek istemeyenlerin kör gözüne gözüne soktu gerçekleri! Lise 1'den başlar telaşı bu namussuz ÖSS'nin! Okulun ineklerindensen, neler neler beklerler senden. "Hanimiş bizim gurur abidemiz, göğsümüzü kabartacak öğrencimiz" misali daraltırlar seni. Baskının kralını kurarlar. Elin geometrisinden, felsefesinden, tarihinden en iyi notu almak için sabahlara kadar çalışman yetmez. İlle de kursa gideceksin. Hafta sonu, hafta başı fark etmez. Eğlence, arkadaşının doğum günü falan bilmeyeceksin. Ne!!! Eğlenmek, arada bir yan gelip yatmak istemek mi? Duymamış olayım, sen deli misin? Geleceğiyle oynayan kendini bilmez çocuk seni!
NE OLACAK BUNUN HALİ? Okuldan çıkıp kursa, kurstan evdeki hocaya. O da kesmez anlat amcanlara. Yap kendine bir inekler grubu sabaha kadar onun karesi, bunun kökü hesapla dur! Eğer okulun tembeliysen tümden bittin! Geçmişler olsun. Bu sefer de günde beş öğün yüzüne çarparlar tembelliğini. Öğretmenler yanından geçerken bir avuç pislikmişsin gibi bakarlar sana. Annen, anneannen ve saz arkadaşları toplanır, çaylarını içerken "Ne olacak bizim bu çocuğun hali" temalı, bol ah'lı vah'lı konuşmalar yaparlar. Siz sanki çok bir şey oldunuz da... Top oynamak, sinemaya gitmek, kızlarla laklak yapmak yasaktır. Bu iş saçmalığın daniskasıdır. Hayatın o üç saate odaklıdır. O kadar! Ya kendine bir yer bulacaksın ya da bir sene daha kurs yollarına vuracaksın. Tabii bu en iyi ihtimal. Ailen işe sokmakla ya da hayırlı bir kısmetle evlendirmekle tehdit etmiyorsa seni! Bir de yan gelip yatan zengin çocukları tayfası vardır fonda. Sinirlerini zıplatır, boğazında gıcık, midende bulantı yaparlar. Çünkü onlar şanslıdır. Özel üniversiteye girerler, olmadı ilk uçakla yurtdışına göç ederler. Kebap ki ne kebap!
UMUTLAR SANA BAĞLI... Ve gelir o son gece. Sınavdan önce. Günahlarının bir bir yüzüne vurulması gibidir. Panikten, ezber yapmaktan, bir daha konuları geçmekten uyuyamazsın! Silgi; tamam, kurşun kalemler; tamam, nüfus kağıdı ve formlar; tamam, su; tamam. Sakın şekerini unutma enerjisiz kalma. Kapıda bekler annen-baban, umutlar sana bağlanmış, kafan konulardan karışmış, bir de üstüne doğru işaretleme paniği. Hadi bakalım koçum, çöz çözebilirsen testi. Bu ne be! Bu kimin düzeni? Sanki kazanınca hayatın kurtulacakmış gibi. Sanki o altın bilezik dedikleri bize mutluluk verecekmiş gibi. Palavra! Palavra! Palavra! Neyse... 'Sınav', çok sıkı film yani. Verdiği mesajın önemi bir yana, yanaklara okkalı bir tokat kendisi! Eee sistem sana yamuk yapınca sen de sisteme yamuk yapacaksın! Sonra Ceyda Düvenci'nin sevgilisi olarak tanıdığımız (ve harcadığımız) İsmail Hacıoğlu gençlerin yeni ilahı olur mu olur! Sürükleyici, damardan, dibine kadar gerçek harika bir film...
BEN DAHA 18'İM... Hele Manga'dan 'Dursun Zaman' öyle bir anda giriyor ki... Gözyaşları sel oluyor... Mutlaka izlenmeli, bu sistem kökünden temizlenmeli. Ve Sınav'ın albümü alınıp, Nil'den 'Yaş 18' dinlenmeli. "Uyudum büyüdüm gibi göründüm ama büyümedim. Bigün bile büyümedim. Sorular vardı cevapları çok şıktı ama giyemedim birini bile giyemedim. Ve bunu sen bile göremedin. Ben daha 18'im; ya hepsi ya da hiçbiriyim sanma ki şu son üç saatte, hiç kimse ya da birisiyim..."
|