|
|
Boşanma çocuklardaki suç oranını artırıyor
Boşanmış aile sayısının artması ile çocuklar arasında suç işleme oranları da yükseliyor. Uzmanlar; suç oranlarının ve uyuşturucu madde kullanımının artışına parçalanmış ailelerin neden olduğunu söylüyor.
Hayatın en zor kararlarından biri olan boşanmayla ilgili sorularımızı Prof. Dr. Nevzat Tarhan yanıtladı:
* Boşanmaya karar vermeden önce neler yapılabilir? Boşanma kararı insanın hayatındaki kırılma noktalarından birisi olduğu için, bir anlık heyecanla evliliği sonlandırmayı düşünmemek gerek. Boşanma kararından önce taraflar; 'evliliği kurtarmak için elimden geleni yaptım mı?', 'ayrıldıktan sonra ortaya çıkacak sorunlarla baş edebilir miyim?', 'boşanma kararı çocukları nasıl etkiler?' gibi soruları kendilerine sormalılar.
* Boşanma çocukların psikolojisini nasıl etkiler? Boşanmaların bedelini en çok çocuklar öder! Boşanmış ailelerin sayısının artması ile çocuklar arasında suç işleme oranlarının yükselmesi ve uyuşturucu madde kullanımında artış yaşanması gibi olumsuz gelişmeler arasında önemli bir bağ var. Elbette ki, boşanma tek başına bu olayların nedeni olarak gösterilemez, ancak boşanma sonucunda çocukların ya anne ya da baba ilgisinden büyük oranda mahrum kaldıkları da bir gerçek. Eşler birbirlerinden boşanabilir ama annelikten, babalıktan boşanamaz. Çocuğun bu gerçeği anlaması için anne ve babanın ona hayatı boyunca yanında olacaklarını hissettirmesi gerek.
* Dostça boşanılabilir mi? Genellikle eşler boşandıktan sonra öç alma duygusu yaşar. Çoğu zaman da, bu öç alma duygusu ile çocukları kendi taraflarına çekmeye çalışır ve onlara birbirlerini kötülerler. Kadın ya da erkeğin bu psikolojiye girmemesi için, boşandıktan sonra kendisini yalnız hissetmemesi çok önemli.
* İkinci eş aslında kendini aldatma mı? Dinimizde, cinsel duygularını kontrol edemeyen erkekler için ikinci evliliğe izin verilmiş. Ancak, ikinci eşli olup da bedel ödemeyen, huzuru kaçmayan, acı çekmeyen birini bulmak pek mümkün değil. Çünkü ikinci eş, ister istemez kendi sorunlarıyla birlikte erkeğin hayatına giriyor; erkek ise bir ailenin daha sorumluluğunu omuzlarına aldığını hesap etmiyor. Sonuçta ne erkek, ne ilk eş, ne de ikinci eş mutlu olabiliyor.
ESRA TÜZÜN
|