|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kadının olmadığı yerde temizlik büyük ölçüde aksıyor
ÇETIN ALTAN Gazeteci-Yazar.
İnsanlığın büyük macerasının son dökümünde 200 devlet bulunmasına rağmen dünya üzerinde insanlar kentli ve köylü diye ikiye ayrılmış durumdalar. Özellikle Ortadoğu ve Şark köylülüğü, kadınsız kahkahasız erkek erkeğe kahvelerde simgeleşiyor. Batının kentliliği de kadınlı, kahkahalı, etli, şaraplı sofra olarak simgeleşiyor. Görülüyor ki Avrupa ufak bir kıta, okyanusları kullanmak durumunda kalmışlar 500 sene. Mekanı, zamanı ve bunun verimli olup olmadığını ölçekleyip 500 senelik bir birikim yapıyor Avrupa. Buna karşılık Asya, büyük kıta olduğu için denizleri kullanmıyor. Bunun da ister istemez etkisi kıtaların üstüne endüstri devrimi olarak yansıyor ve köylü kalmak olarak da bir donmuşluk yaratıyor. Endüstri devrimi ile köylüler kente fabrika işçisi olarak geliyorlar, sendikaları kuruyorlar, bizimkiler kendilerine sığınak için tarikat, cemaat ortamında çözüm bulmaya uğraşıyorlar. Kadınsız, kahkahasız erkek erkeğe kahve ortamı olduğunda ister istemez bir dengesi bozuluyor doğanın. Kadının olmadığı yerde de temizlik meselelerinde büyük ölçüde aksamalar oluşuyor. Günümüzde gençler dış görünüşe özen gösteriyor ama dişlerini hâlâ fırçalamıyorlar. Türkiye'nin nüfusunun yüzde 36'sı kırsal kesimde. 32 bin köy 20 bin de henüz daha köy olamamış mezra var. Oysa ABD'nin isteği üzerine 1947'de karayollarının seferberliği ilan edildi ve muazzam bir arazi yağması oldu. Bunun getirdiği rant bazı zenginlikler yarattı. Ama bu zenginlik demek kalkınmaya bir ölçüde görüntü yaratsa da bir gelişmişlik yaratmıyor. Paranız olduğu için piyano alabiliyorsunuz ama çalmasını bilmiyorsunuz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|