|
|
Ekranda 'kritik' günler
BİR zamanlar en büyük şikayetimiz, konuşamamak, tartışamamaktı. Öyle ki, "Konuşan Türkiye İstiyoruz" kampanyaları bile başlatılmıştı. O günlerde tartışma, fikir çarpıştırma, ahkâm kesme programları parmakla gösterilecek kadar azdı. Siyaset Meydanı el üstünde tutuluyordu. Şimdilerde Siyaset Meydanı yok ama ortalık tartışma programı ve yorumcudan geçilmiyor. Her hafta 48 spor yazarının görüş bildirdiği spor programlarını bir kenara bırakıyorum. Magazin programları bile artık "fikir teatisi" şeklinde geçiyor. Uçankuş, Stüdyo 4, Pişşti ve Muhabbet'e Kral TV'den de bir katılım var. Yakında başlayacak Atış Serbest adlı programda Mustafa Topaloğlu, Kahraman Afyonoğlu, Elif Karlı ve Cem Arslan'dan oluşan dörtlü, haftanın magazin olaylarını değerlendirecek. Kanal 1'in de benzer bir hazırlığı olduğunu biliyorum. Arena ve 32. Gün de bu sezon haberciliklerinin yanı sıra stüdyoya çağırdıkları konuklarıyla "tartışma platformu" oluşturuyorlar. Tıpkı Objektif'in yıllardır yaptığı gibi... Habertürk'ün Basın Kulübü, Kanal 7'nin İskele Sancak'ı, NTV'nin Biri Bana Anlatsın'ı ve CNN Türk'ün Haber Makinası da "gündemi kritik eden" programlar olarak öne çıkıyor. Kısaca ekran "kritikten" geçilmiyor. Aslında, amiyane tabirle bu "geyik çevirme modası" yayıncıların da işine geliyor. 4 kişi bul, videoya 5 tane hazır haber bandı tak, neredeyse sıfır maliyetle saatler boyunca konuş babam, konuş... Geçen yıl bu köşede kaleme aldığım yazıda "Yeni sezonun trendi; ucu açık tartışma ve güncel kritik programları olacak" demiştim. Ama ne yalan söyleyeyim, durumun bu kadar "kritik" hale geleceğini ummamıştım!..
|