Sağlık hakkı
* Şarampole yuvarlanan minibüsten yaralı olarak kurtuldum. Bu kaza dolayısıyla, ilk defa hastanelere işim düştü. Doktorlardan ve hemşirelerden çok memnunum. Ama, yaralarıma pansuman yapan görevliden çok çektim. Pansuman yaparken yaralarıma hiç aldırmıyor, hassas noktalarda dahi, son derece kaba davranarak canımı çok acıtıyordu. Öyle ki çocuklar gibi hastaneye gitmekten korkar hale geldim. Fakat, ağzımı açıp bir şey söylemeye de cesaret edemiyordum. Çünkü bu sefer tamamen ters davranmaya başlıyordu. Daha sonra o kişinin, aslında hiçbir tıbbi eğitim almamış ve hasta bakıcı kadrosunda çalışan biri olduğunu öğrendim. Buna çok şaşırdım. Çünkü adamın havası, doktorlarda bile yoktu. Bu nasıl olur? Hastalar, böyle bilgisiz ve yetkisiz kişilere teslim edilir mi?
Sağlık mevzuatımızda, sağlık çalışanlarının görev alanları, sorumluluk ve yetkileri açık olarak tanımlanmıştır. Yetkin olmayan kişilerin, vücut bütünlüğüne müdahil olan bir işlemi yapmaları suçtur. Ne var ki; ülkemizde birçok sağlık kurumunda mesleki eğitim almamış, halk arasında 'çantadan yetişme' denilen kişiler, hastalara tıbbi müdahalelerde bulunabilmektedir. Eğitimli personel eksikliğinin ve yıllardır süregelen yanlış yapılanmaların sonucunda, hastalar bilgisiz ve yetkisiz kişilerin eline düşmektedirler. Bu kişilerin bir kısmı, zamanla çok iyi el becerisi kazanmış olabilirler. Hatta deneyimsiz bazı eğitimli personele göre, işi, daha iyi yapıyor gibi görünebilirler. Örneğin yeni mezun olmuş genç bir hekime göre, daha hızlı ve düzgün dikiş atabilirler. Bu durum, onlarda aşırı bir özgüven ve gurur vesilesi olabiliyor. Buna dayanarak, hastalara karşı buyurgan davranışlara yeltenenler ve amacını aşan tıbbi müdahalelere cüret edenler olabiliyor. Bu da hasta güvenliğini ciddi bir şekilde tehdit ediyor.
YETKİN OLMAK ŞART Oysa, tıbbi bir müdahaleyi yapma konusunda yetkin olmak, o işi görünürde düzgün yapmaktan ibaret değildir. Yetkinlik, uyguladığı işlemin gerekçesini, yarar ve olası risklerini bilme; hastalara, hastalığın seyrine ve işlem sırasında ortaya çıkabilecek beklenmedik durumlara göre neyin nasıl yapılması gerektiğine doğru olarak karar verebilme; alternatif yaklaşımları bilip uygulayabilme; işlemin sonuçlarını görerek eksik, yanlış veya fazlalıkları fark edip gereken revizyonları yapabilme ve bunları hukuken geçerli bir belge (diploma veya sertifika) ile kanıtlayabilme durumudur.
İZİN VERİLMEMELİ Hastane yöneticilerinin öncelikle kadro eksikliklerini gidermeleri ve yetkin personelin kendi işlerini bu tür eğitimsiz kişilere devretmelerine izin vermemeleri gerekir. Kurum yöneticileri ve ilgili personelin çalıştığı birim sorumluları, sürekli denetimlerle bu kişilerin doğrudan hastaya müdahale etmelerini önleyip, tıbbi işlemler sırasında, sadece yardımcı eleman olarak istihdam edilmelerini sağlamalıdırlar. Aksi takdirde; ortaya çıkabilecek tıbbi hatalar ve bunlara bağlı gelişen mağduriyetlerin sorumluluğu, sadece o kişilerle sınırlı kalmaz. Birim sorumluları ve kurum yöneticileri de, yasalar karşısında suçlu duruma düşerler. Üstelik, hukuki kovuşturmaya konu olmak için tıbbi bir hata yapılması da gerekmez. Her şey sorunsuz olarak gerçekleştirilse bile, yetkisiz bir kişinin vücut bütünlüğüne müdahalede bulunması, başlı başına bir suç unsurudur.
Prof. Dr. Tevfik Özlü
|