Oyak Genel Müdürü Ulusoy, Fransız ortaklarıyla ilişkilerini Türkiye'nin çıkarlarına göre değerlendireceklerini söyledi. Ulusoy, devletin kendilerine ışık tutmasını istedi.
OYAK Holding Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, sözde Ermeni soykırımıyla ilgili Fransa'da çıkan yasa ve sonrasındaki gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini bildirdi. Oyak'ın tamamına sahip olduğu Ataer Holding tarafından Şubat ayında devralınan ERDEMİR Grubu'nun İskenderun ve Ereğli fabrikalarında gazetecilerle biraraya gelen Coşkun Ulusoy, Fransa-Türkiye gerginliğinden, Erdemir özelleştirmesine ve Oyakbank'ın satışına kadar birçok konuyu değerlendirdi. Ulusoy, Oyak'ın çimento-çelik- enerji çizgisinde kalacağını, banka dahil perakendeden çıkmak istediklerini açıkladı.
AXA'DA
GEREKEN YAPILIR Fransız şirketleri Renault ve Axa ileTürkiye'de ortaklıkları olan Oyak'ın Genel Müdürü Ulusoy, sözde Ermeni soykırımı ile ilgili Fransa'da çıkan yasa ve sonrasındaki gelişmeleri değerlendirirken, başka şirketler gibi "imza topladık ve gönderdik" açıklamaları yapmadıklarını, ancak bunun imza göndermedikleri anlamına da gelmediğini belirtti. Ulusoy, son dakika girişimlerinde bulunulmasına da tepki göstererek, şöyle dedi: "Neden yumurta kapıya dayanınca aklımız başımıza geliyor doğrusu anlamıyorum. Niye caydırıcı devlet politikaları izlemiyoruz da son dakikada birşey yapmaya çalışıyoruz bilmiyorum. Bizimle ortak olan ve bizim çıkarlarımızı kendi ülkelerinde savunacak şirketler var. Onları kapı dışarı edersek ne elde ederiz. Oyak olarak sadece Fransız değil başka ülkelerin şirketleri ile de ortaklıklarımız var. Devletin âli menfaatlerine karşı çıkmayız. Ancak burda devletin bize ışık tutmasını bekliyoruz. Bu tek başımıza alabileceğimiz bir karar değil. Ancak bize tutulan ışığı takip etmeyiz demeyiz. Karar mercilerinde olanların duygusal cevaplar vermemesi lazım. Ermeni meselesinin sorun olduğu bir başka konunun da ortaklık yaptıkları Axa ile ilgili olduğuna işaret eden Ulusoy, bu konudaki gelişmeleri şöyle anlattı: "Axa ABD'de bir şirket satın aldı. O şirketin elinde de Osmanlı döneminden kalma poliçeler var. O poliçelerin sahipleri konuyu mahkemeye taşıdı. Amerika'daki şirket onlarla uzlaşmaya gitti ve Ermenilere bu konuda ilk kez para ödenmiş oldu. Biz de Oyak olarak hassasiyetlerimizi kendilerine bildirdik. Görüşmelerimiz devam ediyor. Milletlerarası kurallara, deyim yerindeyse raconlara uymamız lazım. Anlaşamadığımız noktada gereken yapılır. Bu sözlerimin deşifresini kamuoyuna bırakıyorum. Yurdunuz seven her vatandaş gibi biz de bu konulara hassasiyetimizi gösteriyoruz."