|
|
Türkiye'ye güven
İnsan hafızası yakın zamanın olaylarını bile hatırlamakta zorluk çekebiliyor. O nedenle, güçsüz ve parçalı koalisyonlar döneminde nasıl sıkıntılar çektiğimizi unutup istikrardan rahatsız hale gelebiliyoruz. Bu isteği aşırı abartıp askerin müdahalesini bekler hale bile gelebiliyoruz. Duyguların egemenliği, bizi takım tutar gibi parti tutmaya zorlayıp tepki vermeye yöneltebiliyor. Oysa gerek enflasyon rakamlarına, gerek ülkeye yabancı sermaye girişine bakmak bile istikrar ve AB hedefinin bu ülkeye neler kazandırdığını ortaya koyuyor. İşte son olarak Citigroup tam 3.1 milyar dolar vererek Akbank'ın sadece yüzde 20 hissesini satın aldı. Üstelik yönetimde söz sahibi olmadan, yüzde 20 hissesini artırmama taahhüdü altına girerek ve yönetim kuruluna sadece bir üye koyarak. Dünyanın önde gelen tüm piyasa uzmanları Citigroup'un bu kararını yerinde buldu. Citigroup'un CEO'su Chuck Prince, Türkiye'yi "hızla büyüyen ve dinamik bir pazar" olarak nitelendirdi. Ercan İnan dün Vatan'da yazmıştı. Akbank'ın DSP-MHP-ANAP dönemindeki değeri, istikrarsızlık, ülkeye güvensizlik nedeniyle 1 milyar 283 milyon dolara kadar düşmüştü. Satıldığı gün borsadaki değeri 12 milyar 570 milyon dolardı ama Citigroup bu bankaya 15 milyar 500 milyon dolar değer biçti. Sadece Akbank mı? Hayır tüm bankalarımız kriz dönemine göre müthiş değer kazandı. Finansbank 54 milyon dolar değerdeydi 1 milyar 260 milyon dolara satıldı, 587 milyon dolara kadar düşen Garanti'nin satış değeri 6 milyar 78 milyon dolar oldu mesela. Neden? Çünkü yabancı sermaye Türkiye'nin yolunun AB yolu olduğunu gördü, hukukun üstünlüğü ilkesinin, uluslararası rekabet kurallarının bu pazarda egemen olacağına inandı ve siyasi istikrardan cesaret aldı. Bunun sonucunda ülkeye son 4 yılda Cumhuriyet tarihi boyunca girenden daha fazla yabancı sermaye girdi. Türkiye yabancı sermaye çeken ülkeler liginde hızla üst sıralara tırmandı. İflah olmaz bir yabancı sermaye karşıtıysanız bu tablo sizi rahatsız edebilir. Ancak ülkenin zenginleşip gelişmesi için ihtiyacı olan yabancı sermayenin önemini biliyorsanız bu tablo geleceğe yönelik bir güven sağlar. Türkiye terör, Ermeni yasa tasarıları, irtica tartışmaları derken zaman zaman meselenin özünü kaçırıyor. AB'yi hiçbir tahribata uğramadan vazgeçilebilecek bir hedef olarak görebiliyor. Oysa son döneme bakış bile Avrupalıların korktuklarının aksine bir gelişmeye işaret ediyor. AB yolunda atılan her adım bu topraklarda yeni iş olanakları sağlayacak yabancı sermaye akışı sağlıyor. Yapmamız gereken, istikrarı korumak ve demokrasiye sahip çıkmak.
|