Kendisi küçük lezzeti büyük
Balmumcu'da 20 metrekarelik bir alanda hizmet veren Köftekâr'da cızbız köfte, piyaz, domates salatası ve dondurmalı irmik helvası var. Yakında akşamları da servis verecek mekânın sahibi Arzu Yılmaz, zamanla yurtdışına açılmayı hedefliyor
Köfte sevmeyen var mıdır? Varsa bile pek fazla değildir herhalde. Zaten 30 yaşındaki modelist Arzu Yılmaz'ın işini gücünü bırakıp bir köfteci açmaya karar vermesinin nedeni de, "Köfte sevmeyen var mıdır?" sorusuna verdiği "Hayır!" yanıtı olmuş. Yılmaz'ın, Balmumcu'da küçük bir sokak üzerinde, Türklerin köfte sevdiği düşüncesiyle ve cızbız köfteyi yaşatma amacıyla açtığı Köftekâr, çevrede yaşayanların son zamanlardaki uğrak yerlerinden. Geçtiğimiz haziran başında açılan Köftekâr'ın kısa zamanda büyük ilgi görmesinin nedeni köftelerinin lezzeti olduğu kadar küçük detaylarda yatan özen ve "Buradan hijyen fışkırıyor," dedirtecek temizliği. "Emeğimi çok sömürdüler," diyerek mesleği modelistliğe küsünce kendi işini yapmaya karar veren Arzu Yılmaz, dışarıda yemeyi çok sevdiği ve değişik lezzetler aradığı için restorancılıkta karar kılmış. Asıl amacının sokak köftesine hak ettiği yeri vermek olduğunu söyleyen Yılmaz, aradığı yeri bulunca kolları sıvamış. Ama istediği gibi bir yer yaratmak tam 15 ayını almış. 20 metrekarelik bir yer olan Köftekâr'ın dekorasyonunda seçilen beyaz renk sayesinde sıkışıklık değil, ferahlık hissediyorsunuz. Büyük aynalar da bu hissi destekliyor. Masalar ve sandalyeler de beyaz. Sandalyelerin sırtında ise Osmanlı'daki şems deseni göze çarpıyor. Arzu Yılmaz, masa ve sandalyeler gibi bu desenleri de kendisinin çizip boyadığını söylüyor. Aynı şems deseni tabakların üzerinde ve amerikan servislerde de karşınıza çıkıyor. Köftekâr'da, çatal, kaşık ve bıçaklar peçeteyle birlikte, şoset adı verilen özel bir pakette masaya getiriliyor. "Bildiğimiz kadarıyla bunları Türkiye'de ilk biz kullanıyoruz," diyen Arzu Yılmaz bu şosetleri bir restoranyemek fuarında keşfetmiş. El değmeden, özel bir makineyle yapılan bu şosetler İsviçre'den getirtiliyor. Mekânda ekmekler de poşetlerde sunuluyor, yani hijyene çok önem veren Yılmaz, ekmeğin de el değmemişini tercih ediyor. Köftekâr öğle servisiyle açılıyor ve normalde 18.30'a kadar hizmet veriyor. Ama Ramazan nedeniyle bugünlerde iftar için de açık. Arzu Yılmaz gelen yoğun talep nedeniyle yakında akşam servisi de vermeye başlayacaklarını söylüyor. Mekânın müdavimlerini genelde çevrede çalışanlar oluşturuyor. Aklınıza "Her gün her gün köfte mi yenir?" sorusu gelebilir ama buraya gelenler köfteleri ve mekanı o kadar beğeniyor ki haftanın üç dört günü öğlen yemeğinde soluğu burada alıyor. Arzu Yılmaz bir marka olarak büyümeyi amaçlıyor. Hatta yurtdışına bile açılmayı düşlüyor. İlk hedefi Beyoğlu veya Nişantaşı'nda bir şube açmak. Ardından da Japonya. "Neden Japonya?" diye sorduğumuzda ise "Çünkü Japonlar köfteyi çok seviyor," yanıtını veriyor.
Eylem BİLGİÇ
|