|
|
|
Gül: Seçimler AB sürecini etkilemez
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin önündeki iki seçimin AB sürecini olumsuz etkilemeyeceğini söyledi. Gül, Türkiye'de siyasetçilerin, yazar ve düşünürlerin de gücünü Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarıyla tüketmemesi gerektiğini belirtti.
Lüksemburg'da AB Troykası ile yaptığı görüşmelerin ardından dün gece Ankara'ya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, "AB sürecinde yaptığımız her şey Türkiye'nin çıkarınadır. Biz tüm bu adımları Türkiye'nin çıkarına olduğu için atıyoruz. Dolayısıyla Türk halkının çıkarına olacak bir şeyi seçime giderken yapmaktan neden korkalım" dedi.
Gül,
Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaşmakta olduğunun hatırlatılması üzerine, "Bunun tarihi ve kuralları belli. Henüz vakit var. Bu konu günü geldiğinde konuşulur. Ancak bu konuda söyleyeceğim sadece şudur: Eğer enerjimizi bu işe harcarsak, biz hükümet olarak, siyasetçiler olarak, siz yazarlar olarak gücümüzü bu konuya harcarsak, Türkiye'ye ve Türk halkına yazık olur. Zaten kaybettiğimiz çok yıllar olmuş. Şimdi bir mesafe almışız, büyük hizmetler yapılıyor, bunları aksatmamak gerekir" diye konuştu.
Gül, Cumhurbaşkanlığı tartışmaları nedeniyle Türkiye'nin içine kapandığı bir döneme girilip girilmeyeceği sorusu üzerine sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye artık geçmiş yıllarla mukayese edilemeyecek kadar ağırlığı artan bir ülke, dışarıyla daha çok entegre olmuş, kendine özgüveni artan bir ülke. Televizyonlarda, gazetelerdeki tartışmalar keşke tercüme edilebilse de Avrupalılar Türkiye'de nasıl özgür tartışma ortamı yaşandığını, her konunun rahatlıkla tartışılabildiğini görse. Her türlü tartışmanın bu kadar açık ve şeffaf yapıldığı bir ülkede içe kapanmak düşünülemez. Cumhurbaşkanlığı seçiminin de tarihi belli, kuralı belli. Bu konuda zamanı gelince kapanacak."
301. MADDE
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Fransa'nın 301. madde konusunda Türkiye'nin elini rahatlatıp rahatlatmadığı sorusuna, "Başkası ne düşünür bilemem. Ancak ben kesinlikle öyle düşünmüyorum. Başkasının yaptığının biz de aynısını yapalım demek yanlış" karşılığını verdi. Ancak Gül, 301 maddenin değiştirilmesi konusunda uygulamaya bakılacağını, değişikliğe gerek duyulursa gerekenin yapılacağını belirtti.
Bakan Gül, uygulamanın ne kadar bekleneceği sorusuna, "Bilemiyorum, bu konuda bir şey söylersem doğru söylemiş olmam" karşılığını verdi.
"AB İLE İLK KEZ İKİ ORTAK GİBİ KONUŞTUK"
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Lüksemburg'da AB Troykası ile yaptığı görüşmenin daha önceki görüşmelerden farklı bir havada gerçekleştiğini kaydetti. Gül, "Daha önceleri yaptığımız toplantılar kavgalı dövüşlü oluyordu. Bu kez en rahat toplantılardan birisi oldu. Bunun onlar da biz de farkındayız. İlk defa Türkiye ve AB iki ortak gibi, birbirine önem vererek bir araya geldi. Farklılıklar bir yana, ama ilk kez birbirinin söylediklerini dikkatle dinlemek isteyen iki ortak olarak bir araya geldi" dedi.
Görüşmelerin birinci ayağını uluslararası sorunların oluşturduğunu, bu çerçevede Orta Doğu, İran, Filistin-İsrail sorunlarını görüştüklerini belirten Gül, ikinci kısımda ise Türkiye-AB ilişkilerinin ayrıntılı biçimde ele alındığını kaydetti.
Bakan Gül, "AB ile tren kazası önlendi diyebilir miyiz" şeklindeki bir soruyu yanıtlarken, "Ben hiçbir zaman tren kazası demedim ve bunu da böyle görmedim. Gerçekçi olmamız lazım. Sıkıntılar hala var, ama bunlara dürüstçe mi, yoksa kötü niyetle mi yaklaşıyoruz, önemli olan bu. Ben bugün daha dürüstçe yaklaşıldığını gördüm" diye konuştu.
KIBRIS
Bakan Gül, açıklamalarından dönem başkanı Finlandiya'nın Kıbrıs konusundaki önerilerine Türkiye'nin olumlu yaklaştığı sonucu çıkarılıp çıkarılamayacağı sorusuna, "Biz yapıcı davranıyoruz ve aynı şekilde karşı tarafın da yapıcı davranıp davranmadığını göreceğiz" karşılığını verdi.Gül, "Kıbrıs Türkleri adanın ortağıdır, eşit siyasi şartlar söz konusu olacaktır. İki farklı bölge olacaktır. Kıbrıslı Türkleri azınlık durumuna düşürücü bir plan program hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Herkes bunu biliyor" dedi.
Gül, Kıbrıs konusunda kapsamlı çözümün BM'de sağlanacağını vurgulayarak, AB içindeki çabanın bazı sorunları aşmak için atılması gereken adımları belirleme çabası olarak değerlendirdi.
"TÜRKİYE ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR ÜLKE OLDU"
Dışişleri Bakanı Gül, AB sürecinin Türkiye'de sadece siyasi değil, ekonomik açıdan da büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Türkiye artık öngörülebilir, önü öngörülebilir bir ülke olmuştur. Bu yatırımcıların plan program yapabildiği bir ülke demektir. Önemli olan Türkiye'nin bu transformasyonunun ne kadar zaman alacağıdır. Ama Türkiye bu yola girmiştir" dedi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:"Yabancı sermayenin yatırım yapması risk primini düşürür. Hala yüksek faiz ödüyoruz. Ekonomideki gelişmelerin AB süreciyle bağlantısı var. Bu bakımdan süreci çok şiddetli biçimde takip edeceğiz ve başarılı olması için de elimizden geleni yapacağız."
(AA)
|