|
Çin otosuna düşük, Türk'e yüksek vergi
|
|
Türkiye'de gelişen otomotiv pazarı, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan ve İran gibi ülkelerden motorlu taşıt aracı ithalatını gündeme getirdi. Birçok firma, Çin, Hindistan ve İran'dan temsilcilik alıp, ithalat yapmak için çalışıyor. Türkiye'nin ihracattaki lokomotifi olan otomotiv firmalarının bünyesinde bulunduran Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer ile Çinli ve Hintli otomobilleri konuştum. Tezer, gümrük tariflerinde Türkiye aleyhine bir uygulama olduğunu belirterek, "Bu ülkelerden ithal edilen otomobiller, AB ile Ortak Gümrük olan yüzde 10 tarifeye tabidir. Oysa Türkiye'den bu ülkelere ihraç edilen aynı ürünler yüzde 30-40 gibi yüksek tarifeye tabi bulunuyor" dedi.
Yeni oyuncular Bu ülkelerle aramızda Gümrük Birliği Kararı nedeniyle dengesiz bir dış ticaret rejimi ve gümrük oranları bulunduğunu belirten Tezer, söz konusu durumun dış ticarette ciddi dengesizlikler yarattığını, dış ticaret açığının büyümesine ve cari dengenin olumsuz etkilenmesine neden olduğunu söyledi. Tezer, yapılması gerekenleri ise şu sözlerle anlattı: "Türkiye otomotiv pazarı Gümrük Birliği ile birlikte 1996 yılından itibaren AB mevzuatına göre düzenlendi. Üretimde tamamen AB teknik mevzuatı uygulanıyor, pazardaki ürünlerin de AB mevzuatına göre Tip Onayı bulunması gerekli. Bu mevzuat uyumu, trafikte can ve mal güvenliği ile çevrenin korunması için şart. Bu şekilde düzenlenmiş, tam ve yoğun rekabetin sürdüğü otomotiv pazarına yeni girecek firmaların da bu koşulları mutlaka karşılaması gerekli. Bu, en azından piyasadaki oyunculara karşı haksız rekabetin önlenmesi için zorunlu bulunmaktadır. Pazara yeni giren oyuncuların bu gibi yükümlülüklerden bazı ayrıcalık istemeleri haksız bir rekabettir." Ercan Tezer'in sözleri dikkat çekici. Serbest piyasa koşullarında, herkesin aynı kurallara ve yükümlülüklere tabi olması haksız rekabeti önler. Sanırım bu uygulamadan kazançlı çıkan tüketici olur.
|