Moral reçetesi
Kendini kötü hisseden bir adam doktora gitmiş ama doktor, "Ben aslında karınızla konuşmak istiyorum," demiş. Uzun zamandır evli olan kadın gelmiş, bıkkın bir şekilde dinlemeye başlamış. Doktor, "Bakın hanımefendi, kocanız ölecek. Ama belki sabah kalktığında onu çok sevdiğinizi, çok yakışıklı bulduğunuzu söyleyip, kahvaltıda sevdiği şeyleri hazırlarsanız, öğlen gene çeşit çeşit salatalar hazırlayıp bütün gün için motive ederseniz, akşam geldiğinde mum ışığında en güzel yemekleri yedirip, masaj yapıp, istemese bile aşk oyunları oynayıp, onu mutlu ederseniz, bu olmayacak." Kadın eve döndüğünde adam merakla, "Neymiş?" diye sorunca hiç tereddüt etmeden "Ölecekmişsin," demiş.
ŞAKA BİR TARAFA Annemin kalçasının hemen altındaki kemikleri kırılmış. Ameliyattan sonra 86 yaşındaki minik anniş, bizi çok korkuttu. Yaşlılarda en büyük tehlike emboli yüzünden hayatını kaybetmesi veya komaya girip çıkamamasıymış. Annemin aklı gidip geliyor, idrar sondasını, kan torbasını çıkarıp atıyor, bacağındaki pansumanı durmadan söküyor, hatta dikişlerini bile koparıyordu. Ayrıca solunum zorluğu çekmesi bizi endişelendiriyordu. Şekerlerini ensülinle ayarlayıp, kan vererek kanının azlığını dengeliyorlardı. Şahane profesörümüz Gazi Zorer'e teşekkürler. Hem çok başarılı bir ameliyat yapıp hem de etrafımızdaki birçok yaşlıyı kurtardığı gibi annemin bütün sorunlarını da halletti. En başından itibaren ilgilenen Hizmet Hastanesi Başhekimi Prof. Osman Akalın'ın ve güler yüzlü, titiz personelinin de çok yardımı oldu. Eve çıkarttık ve moralimiz çok yüksek olduğu için şakalaşabiliyoruz. Geçenlerde doktorumuza ulaşmak için gözlüğümü takmadan cep numarasını çevirdim, hiç yanlış olabileceğini düşünmedim. Ağzım dolu dolu, "Gazi Bey'le görüşebilir miyim?" der demez, karşımdaki "Yanlış hanımefendi, ben Gazi değil Süleyman Demirel'im," dedi.
CANNES FESTİVALİ Geçenlerde Cannes Film Festivali'nde Nuri Bilge Ceylan'ın İklimler filmi, neredeyse birincilik kazanacaktı, Sinema Yazarları Özel Ödülü'nü aldı. Kısa metrajlı filmler arasında yine bir Türk kızı Selma Baş da Poyraz filmiyle yarıştı. Cine Fondation'ın kısa metraj bölümünde ise Deniz Gamze Ergüven, 17 yabancı yönetmen arasında Bir Damla Su filmiyle (ilginç olan) tek başına Fransa'yı temsil etti. Türklerin festivallerin kırmızı halılar üzerinde dünyanın en önemli oyuncularıyla birlikte yürümeleri, en pahalı prodüksiyonlarıyla birlikte yarışmaları ne güzel! Üstelik sadece yarışmıyorlar, kazanıyorlar da... Geçen gün beni görünce çok heyecanlanan güzel bir hanım, yazdıklarımla ilgili birtakım sorular sordu. "Bakın," dedim, "bir gün belki bir deneme yapabilirim veya her zaman beni heyecanlandıran bir konuda ilgili kişilerle konuştuklarımı kitap haline getirebiliriz. Ama ben yazar değilim, köşe yazarı da değilim.
SOHBET ANI Beni etkileyen konularda sohbet ediyorum sadece. İnsanların dikkatlerini 'doğanın gücüne, görmekte zorlandığımız ayrıntılara, kaybettiğimiz değerlere, küçük mutluluklara, sevginin ilaçtan daha etkili olabileceğine' çekmeye ve elimden geldiği kadar gülümsetmeye çalışıyorum, o kadar.
|