  |
|
İlk uzay pijaması Denizli'den çıktı
İşadamı Osman Nuri Sözkesen, üç yıl sonra uzaya gidecek. Bu yolculuk için ürettiği pijamaları ise seyahate katılan herkes giyecek.
Uzay yolculuğu için 200 bin dolar
Virgin Galactic firması sekizer kişilik özel uzay dolmuşlarıyla, üç günlük bir program planlıyor. Fiyatı 200 bin dolar. Müracaat eden 50'nci kişiyim. Yedinci veya sekizinci turda gideceğimi tahmin ediyorum. Uzaya çıkan ilk Türk olacağım.
Özel bir kumaştan üretildi
Uzaya gezi düzenleyen üç firma var dünyada. Biz bu şirketlere yolculuklarda giyilecek tekstil ürünleri için, sponsorluk teklif ettik. Bir tanesi kabul etti. Nefes alan ve insanı serin tutan özel bir kumaştan pijama ürettik.
'Benimle çalışanlar da uzaylılara inanıyor'
2009'da ilk seferini yapacak dolmuşla uzaya gitmeye hazırlanan Osman Nuri Sözkesen, 'uzay pijaması' üretti. Geziyi düzenleyen firmaya uzay kıyafetleri için sponsorluk teklif eden işadamı, ABD'ye davet edildi.
Osman Nuri Sözkesen gerçekten 'farklı' bir işadamı. Bir kere Denizli'nin en büyük firmalarından birinin, Funika Holding'in sahibi. Ama kamuoyu kendisini 2009'daki uzay seyahatine katılmak isteyen ilk Türk, yani 'Turist Osman' olarak tanıyor. Ama Sözkesen'in uzaya ilgisi bununla da kalmadı. İşadamı, fabrikasında ilk 'uzay pijaması'nı üretti. Eloktromanyetik dalgaları geçirmeyen kumaş icat ettiklerini de söyleyen Sözkesen, uzay turizmine başlamak üzere olan firmalara da sponsorluk teklif etmiş. Üstelik bu firmalardan ABD'li Space Adventures teklifi olumlu karşılamış. Yani ilk uzay turistlerinin Türk pijaması giymesi yakındır!
- Zengin bir işadamı parasını karısına, pahalı arabalara, futbola, olmadı sevgilisine yatırır. Siz niye uzaylılara taktınız kafayı?
- Haklısınız ama benimki en zararsızı. Ben de uzaya meraklı olduğum için, uzay müzesi açtım. Zararı yok faydası var. İnsanları bilgilendiriyor.
- Uzaylılara eskiden beri mi inanırdınız, yoksa şunlardan biri mi oldu: Bir gün tarlada bir uzaylıyla karşılaştınız; araştırıp bilimsel veriler keşfettiniz; kafanıza saksı düştü... Hangisi?
- İşadamı olmaya karar verdikten sonra, Japon işletmecilik  sistemini öğrendim. Sonra Türkiye'dekini de gördüm. Ama mükemmel bir işletmeciliğin hiçbir yerde olmadığını anladım. Ve o zaman uzayda, başka medeniyetlerde mükemmel işletmeciliği aramaya çıktım.
- Dalga geçiyorsunuz...
- Hayır, çok ciddiyim. İlgim böyle başladı. Şöyle düşündüm: Evrende sadece biz yaşıyor olamayız. Bizden çok ileride medeniyetler olmalı. O halde ben bunu araştırıp onların işletme sistemlerini öğrenebilirim. Ve uzaylılarla ilgili çalışmalara başladım. Dünyada sadece ABD'de yedi üniversitede UFO kürsüsü var. Onlarla bağlantıya geçtim. Bilgi ve malzemeler topladım.
- Bir şey öğrenebildiniz mi?
- Tabii. Onlar hakkında bilgi sahibi oldukça, işletmecilik sistemleri hakkında da bir fikriniz oluyor. Benim kişisel hobim, kurumumuza da yansıyınca arkadaşlarımın da katılımıyla, dört yıl önce İstanbul'da bir UFO müzesi açtık. Bu müzeyi şimdi Denizli'ye taşıdık. Harvard Üniversitesi'nden, çeşitli bilimadamlarından da destek aldık. Ama önceki sorunuza gelirsek, sonra gerçekten UFO da gördüğümü söylemeliyim. New York'ta havaalanına inerken çok yakınımda dakika kadar bir uzay aracı gördüm. Muhteşem bir deneyimdi.
Elif KORAP
|
