|
|
MEHMET ALİ YILMAZ: 'Eziklikten Pilav Günü'ne gidemiyorum'
"Müdür muavinimiz yatılı okuduğumuz için geceleri bizi kontrol eder, yoklama yapardı. Biz bir gün gene tünelden kaçtık. Ancak bazı arkadaşlar bizi şikayet etmiş olacaklar ki, gezdik dolaştık, tam okula aynı yerden gireceğiz, bu hocayla kafa kafaya tokuştuk. Ben bir yana, o bir yana sersemledik. Müthiş bir şaşkınlıktı. Tünelde uzun süre bekledik, giremedik. Kendine gelince 'Gelin gelin,' dedi. Çıktık, elini öptük, girdik okula. Tenefüslerde saat kulesine sigara içmeye giderdik, fakat bir gün koridorda bir arkadaşla kavga etmişiz, burnunu kanatmışım. Müzik öğretmenimiz Boncuk Ömer 'Gel bakayım, sen ne sigarası içiyorsun,' dedi bana. Ben inkâr ettim. Israr etti, çıkart çakmağını dedi. Kekeleyerek çıkarttım, aldı benimkini, kendisininkiyle değiştirdi. İkimizin ki de Zippo'ydu ama onunki çok daha afiliydi. Yıllar sonra kabinede dört-beş Haydarpaşalı Bakan olmamıza rağmen fark edemedik, Haydarpaşa'nın binası Marmara Üniversitesi'ne verilmiş. Eh Marmara Üniversitesi de bu ülkenin. Ama biz fark edip erken davranabilseydik, sahip çıkar, engel olurduk. En azından çaba sarf ederdik. Bizim dönemimizde oldu, hâlâ üzgünüm. Bir eziklik taşırım yani. Bizim anılarımızın yeri değişti. O günden sonra, sırf bu yüzden Pilav Günü'ne katılamıyorum hâlâ. Müthiş ıstırap ve eziklik duyduğum bir konu."
|