SABAH - 12/10/2006 - Prof. Dr. Aydın Ayaydın

Şu an 12 Ekim 2006 - Perşembe tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Google Arama

İMKB ve SPK yol geçen hanı mı?

Osman Birsen

Hepinizin bildiği gibi ülkemizde sermaye piyasaları çok sığ. İMKB' de işlem gören halka açık şirket sayısı ve toplam piyasa değeri arzu edilen noktada değil. Bu nedenle tüm siyasi partilerin ekonomik programlarında sermayenin tabana yayılması ve şirketlerin halka açılmalarının teşvik edilmeleri yer alır. Bunun dışında ekonomi bürokratları da aynı mahiyette görüşler belirterek İMKB'de işlem gören şirket sayısının çoğalması ve işlem hacminin arttırılması gerektiğini savunur.
Halka açık olan ve açılmak isteyen şirketler, ticari sırlarını içeren her türlü bilgi ve belgeleri de Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) verir. Bu kurumlar, kendilerine tevdi edilen şirketlerin ticari sır içeren bu bilgi ve belgeleri namuslarına tevdi edilmiş gibi sahip çıkıp saklamaları gerekir.

Gizli bilgileri veriyorlar
Dünkü yazımda, İMKB'nin daha mürekkebinin kurumadığı bir kararının, ilgili taraflara bile tebliğ edilmemişken hafta sonu tatilinde nasıl ortada dolaştığını detayları ile sizlere aktarmıştım. Oysa İMKB ile SPK'nın yasal açıklamalar dışında her türlü bilgi ve belgeler ile ticari sırları uhdesinde tutması gerekirdi.
Görüyorum ki İMKB ile SPK yol geçen hanına dönmüş . Halka açık şirketler ile açılmak üzere başvuran şirketlerin her türlü gizli içerikli bilgiler ile belgeleri el altından dışarıya sızdırılıyor. Aynı sektördeki rakip firmalara da bu şekilde servis yapılmadığı ne malum. Böyle bir olay üye olmak istediğimiz Avrupa Birliği ülkelerinden birinde olsa o kurumda başından sonuna herkes yerinden olur ve sorumlular hapishanelerde çürürdü. Bağlı siyasi otorite bile hesap vermek zorunda kalırdı.

Denetim raporu da sızdı
Halka açık ile açılacak şirketlerin sicil amiri durumunda olan İMKB ile SPK' da bilgi ve belgelerin ortalıkta nasıl dolaştığını ve basına nasıl servis edildiğine dair bir örnek daha vermek istiyorum.
Gazeteci açısından bakıldığında halka açılmak isteyen bir holdingin halka açılma izninden önce SPK ve İMKB'ye verdiği bir belgeyi okurlarıyla paylaşmış. Ancak henüz izin aşamasında olan ve kamuya açıklanacak bir bilgi haline gelmemiş olan mali denetim raporunun da dışarı servis olması ister istemez gözleri IMKB ve SPK'daki ilgili dairelerin üzerine çevirmektedir.
Henüz kendi kurul üyelerinin bilgisine dahi sunulmayan mali denetim raporunun da bu şekilde servis edilmesinin kamu görevini kötüye kullanma olduğunu düşünüyorum. Hele iki ayrı belge de aynı merkeze servis edilince ister istemez planlı bir sızdırma olduğu intiba uyandırıyor.

İMKB yönetimi suskun
İMKB'nin taraflara dahi tebliğ edilmemiş kararı, hafta sonu tatilinde elden ele dolaşıyor. İMKB Başkanı Osman Birsen ve Başkan Yardımcısı Esin Akbulut ile Kotasyon Müdürü Kudret Vurgun' dan ses yok.
Aslında bu olanlara pek şaşırmamak gerek. İMKB'nin neresinden tutsak elimizde kalıyor. İMKB Yönetim Kurulu'nda yer alan Pamir Sezener adlı kişinin EVG şirketi'de borsa yasaklıları ile içli dışlı olduğu için SPK tarafından uyarıldığı ortaya çıkıyor. Hem de bir değil birkaç defa. Bu da yetmiyormuş gibi ortağı da manipülasyonla suçlanıyor. Soruyorum sizlere, böyle bir şahsın İMKB yönetiminde bulunması ne kadar etik, ne kadar doğru?
Yazımızı bitirirken yine yol geçen hanına döneyim isterseniz. Bünyelerinde bahsettiğim tarzda kişileri bulunduranlar, bu kişileri yeterince denetlemeyenler, yasa ve tebliğleri dilediği gibi yorumlayarak çifte standart uygulayanlar da işlenen tüm suçlara ortak olmuş sayılmazlar mı ? Burası Türkiye. Handan geçebilirsiniz ancak er veya geç suçlar ve suçlular ortaya çıkar.