|
|
|
|
|
|
'Beni kanatlarının altına alan yok ki!
'Çılgın Dersane'de felsefe öğretmenini canlandıran; 'L'orkestra'da ise bir müzik öğretmenini oynayacak olan Hande Atazi: Erkekler beni kanatlarının altına almak istemiyor, aksine güçlü bir kadın olmamın nimetlerinden yararlanmak istiyor. Ama bu haksızlık!.
Bu kış iki sinema filmi ile izleyici karşısına çıkacak olan Hande Ataizi, her iki filmde de öğretmen karakterini canlandıracak. Şu an çekimleri devam eden 'Çılgın Dersane' adlı filmde felsefe öğretmeni Kamile rolünü canlandıran Ataizi, 2007 Mayıs ayında 'motor' diyecek olan 'L'orkestra' adlı filmde de Ankara'dan Doğu'ya tayin olan müzik öğretmeni Leman'ı oynayacak... Geçtiğimiz hafta sonu 'Çılgın Dersane'nin setinde konuştuğumuz güzel oyuncu, yaşamına yeni bir yön verdiğini; bunun evlenmek ve anne olmak olmadığını söyledi. Ataizi, ilişkilerden yana en büyük sıkıntısını ise şöyle özetledi: "Partnerlerim omuzlarına başını yaslayacak kadın değil, onlara güç verecek kadın istediler. Kimse beni kanatlarının altına almak istemiyor, aksine benim güçlü bir kadın olmamın nimetlerinden nasiplenmek istiyorlar. Bu bana yapılan büyük bir haksızlık!"
BEN PEYGAMBER DEĞİLİM... * Başımdan geçen olaylardan dersler çıkardım kendime. Hatalı olduğum durumlarda yanlışlarımın nerelerde olduğunu belirledim. Eminim benzer durumları bir daha yaşayacağım. Daha önceki hatalarımı tekrarlamayarak zarar görmemeye çalışacağım. Ancak bu şekilde ayakta kalırım. Yoksa Hande Ataizi'ne 'bay bay'! * Ben peygamber değilim; geriye dönüp hatalarımı düzeltme şansım yok. Önemli olan; her yeni yaşta hata sayısını azaltmak. İnanıyorum ki bir nokta gelecek ve ondan sonra otomatikman hata yapmamaya başlayacağım. Belki de mutlak mutluluğu o zaman yakalayacağım. * Her zaman asiydim. Ne var ki Mert ile ilk tanıştığım gece seviştiğimi açıklamam, asi olmamdan ve asilik yapmak istememden kaynaklanmıyor. O açıklamayı çok farklı bir şekilde yapmıştım. Hiçbir zaman tek gecelik ilişki yaşadığımı söylemedim. Öyle bir durum da olmadı. Sevgilinizle tanıştığınız ilk gece sevişmek başka, tek gecelik ilişki yaşamak başka. Mert ve ben tanıştığımız gece seviştikten sonra bir daha görüşmeme amacında değildik.
HER ZAMAN TEK BAŞIMAYIM * Yanımda biri olsun, beni motive etsin isterdim ama olmadı, olmuyor. Demek ki kodlamam bu. Hayatta tek başına ayakta kalmak zorundayım, tek başıma mücadele etmeliyim. Her zaman tek başınaydım. Sanırım böyle yaşamayı sevmeye başladım. Ne hayallerle evlenip yuva kurmak istedim. Ama olmadı. Bunu zorlamanın da anlamı yok... * Kadınsal imajım; güçlü, kendi parasını kazanan, tek başına ayakta kalabilen bir kadın. Bunun avantajları olsa da elde tutulması zor bir kadın olarak algılanıyorum. Bu imajımın olumsuz getirisi ise ilişkilerimde başımı partnerimin omzuna yaslayıp ağlayamamak... Onlar kendilerine güç verecek kadın istediler. Kimse beni kanatlarının altına almak istemiyor, aksine güçlü bir kadın olmamın nimetlerinden nasiplenmek istiyorlar. Benim zayıf halimi görmek istemiyorlar. Beni algılayış şekillerinde zayıflık, güçsüzlük kavramları yok. Bu bana yapılan büyük bir haksızlık! * Beraber olduğum kişinin ne olursa olsun yanımda olmasını isterim. Böyle olmadığını hissettiğim an yaşadığım ilişkide yalnız kalıyorum. İşte o zaman diyorum ki kendime, 'Hande senin oyun sahan, yaptığın iş. Git, orada oyna ve ayakta kal!' * Hem iyi bir iş kadını, hem de mutlu bir yuvaya sahip olmak, lotoda büyük ikramiyeyi tek başına kazanmak gibi! Bu konuda çok umutsuzum, bana çok uzak. Bu işi yaparken, birçok kişinin gözü üzerimdeyken mutlu bir yuva kurmak sadece hayal... * Evlatlık almam. Ne kadar asi, ne kadar özgür bir kadın da olsam, evlilik dışı çocuk da doğuramam. Çünkü benim asiliğim kendimi huzurlu kılmak için. Sıkıntıya sokmak için değil... Sonuçta ıssız bir adada değil toplum içinde yaşıyorum. Evlilik dışı çocuk doğurarak ne kendimi, ne de bebeğimi sıkıntıya sokarım.
PARA İÇİN ŞARKI SÖYLEMEM * Daha çok kazanmak adına gidip şarkıcılık yapamam. Çok iyi şarkı söylemeyeceğimi biliyorum. Çok güzel sese sahip olmadan da şarkıcılık yapanlar olabilir ama ben yapamam. Gidip bayi toplantılarında, düğünlerde şarkı söyleyip de kimseyi eğlendiremem. * Hakkımda olumsuz laf edebilirler ama bir kişi bile çıkıp oyunculuğumun kötü olduğunu söyleyemez! İşimi en işi şartlarda yaparak mutlu olmaya çalışıyorum. Çalıştığım insanlarla iş sonrası dertleşip, eğlenip hayatımı paylaşmıyorum. Bu nedenle kimseye kendimi sevdirmek zorunda değilim...
MEHMET ÇALIŞKAN - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|