|
|
|
|
|
|
|
Merkel'den 'ek protokol' koşulu
Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB ile müzakerelerin devamı için Türkiye'nin Gümrük Birliği Ek Protokole ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, bunun müzakerelerde ilerleme sağlanması için bir koşul olduğunu söyledi.
Merkel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, kendisi ve heyetine gösterilen sıcak karşılama için teşekkür etti.
Türkiye ile Almanya arasında derin dostluk ilişkileri bulunduğunu söyleyen Merkel, Başbakan Erdoğan ile en son 26 Martta bir araya geldiklerini anımsattı ve Başbakan olarak Ankara'yı ilk kez ziyaret ettiğine dikkat çekti.
Merkel,
görüşmelerinde Türkiye-AB ilişkileri, Gümrük Birliği Ek Protokolü, reformlar ve diğer konuları ele alacaklarını belirtti. Erdoğan ile bugün yaptığı ilk görüşmede daha çok ikili ilişkileri değerlendirdiklerini kaydeden Merkel, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin iyi bir düzeyde olduğunu, mesela ekonomik ilişkilerin çok olumlu bir seyir izlediğini ifade etti.Bunun kendisiyle birlikte gelen iş adamlarının sayısından da anlaşılabileceğini, hatta uçakta yer olmadığı için bazı iş adamlarını getiremediğini bildiren Merkel, ekonomik ilişkileri gerek tüketim ürünleri, gerekse askeri alanda daha da geliştirmek istediklerini ifade etti.
Merkel, Almanya'daki Türklerin entegrasyonu konusunun kendilerini çok meşgul eden bir konu olduğunu ve buna çok büyük önem verdiklerini, Başbakan Erdoğan'ın da bu konuya önem verdiğinin farkında olduğunu kaydetti. Türk tarafının bu konuda bazı öneriler getirdiğini ifade eden Merkel, örneğin Almanya'ya eş durumu ya da başka nedenlerle gitmek isteyen Türklerin dil eğitimine Türkiye'de başlamalarının söz konusu olabileceğini belirtti.
Türk gençlerinin çoğunluğunun dil yetersizliği nedeniyle eğitim fırsatlarından tam olarak yararlanamadığına dikkati çeken Konuk Başbakan, görüşmede bir Türk-Alman üniversitesinin kurulmasından da bahsettiklerini bildirdi.
Merkel, iki ülke dışişleri bakanlarının kültürel diyalog sürecini zaten başlattığını hatırlatarak, bu süreci devam ettirmek ve entegrasyonun önündeki engelleri kaldırmak istediklerini belirtti.
Merkel, Türkiye ile Almanya arasında uluslararası sorunlara dair de iyi bir diyalog bulunduğunu, ancak bu konuları Erdoğan ile henüz ele almadıklarını bildirdi. İki ülkenin de Lübnan'daki barış gücüne asker gönderme ortak sorumluluğunu aldığını hatırlatan Merkel, "Bu her ülke için zor bir karar. Alman parlamentosu için de bu kararı almak zor oldu. Biliyorum ki TBMM için de kolay olmadı" diye konuştu.
Başbakan Merkel, bu sorunun yanı sıra İran'ın nükleer programıyla ilgili sorunun çözümlenmesi konusunda da iki ülkenin yakın bir işbirliği içinde olmasını istedi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ EK PROTOKOLÜ
Bir gazetecinin, KKTC üzerindeki ambargoların kaldırılmasına yönelik AB'nin daha önce verdiği sözleri hatırlatarak, buna ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Merkel, Gümrük Birliği Ek Protokolünü anımsatarak, "Bizim açımızdan bu protokolün yerine getirilmesi gerekiyor" dedi.
Merkel, AB ülkelerinin serbest ticaret ya da işbirliği yapmak istemeleri durumunda birbirlerinin liman ve havaalanlarına erişimlerinin de olabilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"AB dönem başkanı Finlandiya'nın önerisi masada. Türk tarafının bu öneriyi olumlu karşıladığını görüyoruz ve umuyorum ki zor bir sorunu çözmek üzereyiz. En azından bu sorunun varlığını kabul etmek zorundayız. Tabii AB ile müzakerelere devam edebilmek için bu sorunun halledilmesi gerekiyor. Bu, AB müzakerelerinde ilerleme için gerekli bir koşuldur."
Sıra Almanya'dan gelen gazetecilerin sorusuna gelince, Merkel, heyetinde Almanya'da yayımlanan Türk gazetelerinden 3 gazetecinin bulunduğunu, onlarla iyi ilişkileri olduğunu, ancak onlara soru sormaları için söz vermeyeceğini esprili bir şeklinde söyledi.
ERDOĞAN: İZOLASYON KALKMADAN LİMANLAR AÇILMAZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İzolasyonlar kaldırılmadan bu tür bir şeyin (hava alanları ve limanların açılmasıyla ilgili) bizden istenmesi adil bir yaklaşım olmaz'' dedi.
Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, başbakanlık merkez binada ikili görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler. Alman bir gazetecinin, Ankara Protokolü'nü hatırlatarak, limanların Güney Kıbrıs gemilerine açılıp açılmayacağına yönelik soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu konunun detaylarını akşam şansölyeyle görüşeceğiz. Ancak bizim bu konuyla ilgili olarak şu anda söylediğimiz bir şey var. Tezimiz şu, diyoruz ki Ankara Protokolünü, özellikle Kıbrıs'taki şu anda yaptırım olarak söylenen konulara yönelik tek taraflı bir yaptırım söz konusu değil. Burada karşılıklı yaptırım söz konusu. Her şeyden önce Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonların kaldırılması gerekir. Bu izolasyonlar kaldırılmadan bu tür bir şeyin bizden istenmesi bu bir defa adil bir yaklaşım olmaz. Bizim her zaman söylediğimiz bir konu var. Bildiğiniz gibi o da şudur, Kuzey Kıbrıs bir terör bölgesi midir? Bir uyuşturucu merkezi midir? Bir kara para aklama yeri midir? Niçin bu izolasyonlar Kuzey Kıbrıs'a uygulanıyor?''
''24 Nisan 2004 referandumu niçin yapılmıştır?'' diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu referandumun oluşmasında Avrupa Birliği üyesi ülkeler bizzat bizi teşvik etmemişler midir? Bunun içerisinde şu anda İtalya Başbakanı olan sayın Prodi, genişlemeden sorumlu Verhuegen zaman ısrarla bizim çalışmalarımıza katılmış ve anlaşmayı da takip etmiştir. O zamanki liderler bizden ısrarla 'Evet' çıkması noktasında garantör ülke olarak destek istemişlerdir ve biz bu desteği vermişizdir. Fakat Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki soydaşlarımız 'Evet' derken, Güney 'Hayır' demiş. O ödüllendirilmiş ama Kuzey cezalandırılmıştır. Bu adil bir yaklaşım değildir. Önce bunun düzeltilmesi lazım. Biz, bütün bunlara rağmen Gümrük Birliğinde elimizde kullanabileceğimiz bir kozumuz vardı. Biz onu kullanmadık. Niye? Dürüst davranmamız gerekiyordu. Dürüst davrandık ve Güney Kıbrıs'ın Gümrük Birliğine girmesi olayına 1 Mayıs'taki karar sebebiyle bizler de 'Evet' dedik. Biz her zaman samimi yaklaştık. Şu anda bu konuda izolasyonlar kalkmadıkça biz limanların ve hava alanlarının açılması noktasına asla sıcak bakmıyoruz. Bunu da özellikle ifade etmem gerekir.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|