Anlayın onları
Her geçen dakika "Bu takım nasıl gol atacak?" diye kendi kendimize soruyorduk. Gerçi yöneticiler dergilerinde ve televizyonlarındaki demeçlerinde 'sabır' istiyorlardı, ama bunu kombinesini alan, taraftar kartına milyonları ödeyen, Fenerium'u pazar yerine çeviren taraftara anlatamıyorlardı. Taraftar anlamıyordu. 200 milyon dolarlık takım kuran, başına Zico'yu getirenleri anlamıyordu. 2. Lig'den yeni gelmiş, kümede kalacak kadar takım kurmuş Bursa önünde farklı yenilgiden dönülmesini anlamıyordu. Rakipler tel tel dökülürken, maddi darboğazdan kurtulamazken, yıldız oyuncu diye garip isimleri kadrolarına katarken, yönetimin istediği 'sabrı' anlamıyordu. Her yan topta gedik veren, Güney Amerika'nın en iyi (!) iki tandemini de anlamıyorlardı. Forvet alınan Deivid'in orta sahaya gelip topla buluşup, oyun kurmasını anlıyorlardı, ama bu oyuncunun pozisyon hazırlamak için değil, pozisyonları gole çevirmek için alındığını sanıyorlardı. Anlamıyorlardı. Rakibin çok koşması, mücadele etmesini anlıyorlardı da, her omuz omuza gelişte kendi oyuncularının yere düşmesini anlamıyorlardı. Appiah'ın ciğerlerini yırtan performansını savunup, alkışlayacak bir oyuncuları olduğunu görüp mutlu oluyor, diğer oyuncuların neden bu çaba içine girmediğini anlamıyorlardı. Taraftar çok anlayışsız, sabırsızdı. F.Bahçe üstünden çıkar sağlamaya çalışanların oyununa geliyorlardı. Sabır göstermiyorlardı. Hocalarına güvenmiyorlardı. Halbuki her şey güzel ve iyi gidiyor. Loca ve kombine satışlarından gelen katkılar cömertçe harcanıyor. En iyi oyuncular, en yıldızlar, en meşhurlar bu kadrodaydı. Sabır gerekiyordu. 100. yıl kadrosuna sabır lazımdı. Ama anlamıyor, onlar en doğrusunu, en anlamlısını yaptıkları halde, en iyi hocayı bulup getirdikleri halde, taraftar anlayışsız davranıyordu. Aslında taraftar onları anlıyordu. Çünkü "Siz koştukça bize oturmak haram" diye yazan kocaman yürekleri vardı. Maçtan maça gördükleri arkadaşlarını ailelerinden ayırmayacak kadar içlerinde hissediyor, onun için üzülüyorlardı. Takımları tel tel dökülürken, bu oyuna eleştiri getirenlere kızıyor, formalarına laf ettirmek istemiyorlardı. Bu takımı size layık görenleri anlayın... Dua etsinler de, bir gün 'yanlış' anlamayın.
|