|
|
|
|
|
|
|
|
|
"AB paravanası kullanılarak Silahlı kuvvetlere saldırılıyor"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ''AB paravanası arkasına gizlenerek yapılan ithamlara karşı kendini savunma hakkı bulunduğunu'' belirterek, ''Türk Silahlı Kuvvetleri, bazı çevrelerin hedef tahtası değildir'' dedi.
Orgeneral Büyükanıt, Harp Akademileri Komutanlığında yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türkiye'nin AB üyeliğini tamamen desteklediğinin daha önce müteaddit defalar beyan edildiğini kaydetti.
Bu nedenle bu açıklamasının, Türkiye'nin AB üyeliği ile ilişkilendirilmesinin yanlış olacağını ifade eden Orgeneral Büyükanıt, ''Siyasi her türlü polemiğin dışında kalmak için azami gayret gösteren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, AB paravanası arkasına gizlenerek yapılan bu ithamlara karşı kendini savunma hakkını kullanması da en tabii hakkıdır'' diye konuştu.Orgeneral Yaşar Büyükanıt, sözlerine şöyle devam etti:
''Unutulmamalıdır
ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, bazı çevrelerin hedef tahtası değildir. Ben bir askerim ve yasaların bana verdiği görevleri yerine getiriyorum. Asker olarak bizim siyasetle ilgimiz yoktur. Ancak güvenlik ve rejim ile ilgili temel mülahazalarımızdan rahatsızlık duyanlar varsa bu, onların kendi rahatsızlıklarıdır. Şimdi bu konuyla ilgili düşüncelerimi açıklamak istiyorum. Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili olarak AB yetkilisi bay Kretschmer bir ipucu veriyor: 'Silahlı kuvvetlerin ulusal güvenlik konusuna çok geniş perspektiften bakarak kamu hayatının hemen her yönüyle ilgili, örneğin din eğitimi, kültürel haklar, üniversite gibi hususlarda açıklamalar yaptığı, bu açıklamaların, halk üzerinde büyük etkisi olduğu, silahlı kuvvetlerin halktan en çok saygı gören en istikrarlı kurum olarak değerlendirilmesi gerçeğinden cesaret alarak, bu açıklamalarda bulunmayı meşru gördükleri' tespitinde bulunuyor.
Bu tür ifadeler demokratik söylem açısından kulağa hoş gelen söylemler olabilir. Ancak, ben bu söylemleri açık Türkçe'ye çevirerek yorumlayacağım. Din eğitimi, kültürel haklar, üniversite derken sözü geçen AB görevlisi, nelerden rahatsızlık duyuyor? Türk Silahlı Kuvvetlerinin halktan en çok saygı gören gücünden... Halkın bu söylemlerden etkilenmesinden neden rahatsızlık duymaktadır? Türk Silahlı Kuvvetlerinin demokrasi dışı hangi söylemi vardır? Yoksa Türk Silahlı Kuvvetlerinin söylemleri, bu yorumları yapanların gizli ajandalarının hedeflerini mi zorluyor? Bunları iyi bilmeliyiz.''
GENÇ SUBAYLARA DOĞRU VE OBJEKTİF BİLGİ
Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bu konuyu burada gündeme getirmesinin bir anlamı olduğunu ifade ederek, ''Bugün bu salonda öğrenci subay olarak bulunan genç subaylar, gelecekte bizim yerlerimizi alacaklardır. Bu kişilere doğru ve objektif bilgi vermemiz gerekmektedir. Temel bilgileri alacakları yer bu kurumdur. Bu kurumdan yetişecekler, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini korumaya da muktedir olanlardır ve olacaklardır'' dedi.
Orgeneral Büyükanıt, şöyle konuştu: ''Silahlı kuvvetlerin demokratik kontrolünün ne anlama geldiği ve bu amaçla ne tür uygulamalar yapılabileceği, konuyla ilgili dokümanlarda kural olarak benimsenebilecek neler yazdığı, ayrı bir konudur. Gerek olursa bu konudaki görüşlerimizi de açıklarız. Ancak burada önemli olan, yapılan bu çalışmaların bilimsel verilere ve bulgulara dayanması ve gerçekleri yansıtmasıdır.''
Orgeneral Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetlerinin konumu konusunda ortaya açılan belgenin 52. sayfasında ''Genelkurmay Başkanının görev ve yetkilerini kime bağlı olarak yürüttüğü hususu, Anayasada mevcut değildir'' denildiğini vurgulayarak, ''Anayasanın 117/4'üncü maddesi, Genelkurmay Başkanının görev ve yetkilerinden dolayı kime karşı sorumlu olduğunu açıkça belirtmiştir'' dedi.Belgenin 12. sayfasında ise ''Mevcut durumda zorunlu askerlik, sivil demokratik kültür yerine askeri değerleri şekillendirici bir laiklik ve milliyetçilik anlayışını toplumsallaştırmaktadır. Askeri kararlar üzerinde parlamenter denetim tam olarak oluşturulamamaktadır'' ifadesinin yer aldığını kaydeden Orgeneral Büyükanıt, bu şekilde belgenin, laiklik ve milliyetçilik anlayışının zorunlu askerlikten kaynaklandığını ifade ettiğini söyledi.
TÜRK ORDUSUNUN PROFESYONELLEŞMESİ
Orgeneral Yaşar Büyükanıt, şunları kaydetti: ''Bu ifadelerden, zorunlu askerlik yerine profesyonel ordunun kurulmasının Milli Savunma Bakanlığının bütçesine getireceği yük hakkında bilgi sahibi olunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu konuda bir açıklama yapmak isterim. Türk Silahlı Kuvvetleri, tamamen profesyonel bir yapıya geçerse, sadece personel maaşları ve sosyal yardım giderleri bugünkü Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin 3 katı olacaktır. Buna silah alımları dahil değil. 2005 yılında 11 milyar YTL olan maaş ve özlük hakları, 33 milyar YTLY'ye çıkacak. Hal böyle iken bu dokümandaki ifadeleri bilimsel kabul etmek mümkün müdür?''
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, belgenin 54. sayfasında yer alan ''Üst düzey komutanlar düzenli olarak gerek iç, gerekse dış politika konularında görüşlerini açıklamayı sürdürmektedirler'' ifadesine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Buna örnek olarak Şemdinli olaylarında yer alan bir astsubay hakkında benim söylediğim, 'Tanırım, iyi askerdir. Ancak suç işlemişse cezasını alır' cümlemi gerekçe göstermiştir. Bu cümlenin iç ve dış politika ile ilgisi nedir? Ayrıca sarf ettiğim cümleyi tam olarak yazma dürüstlüğü dahi gösterilmemiştir. Yine belgenin 56. sayfasında, 'bir basın mensubu şöyle yazıyor: Bir general bana dedi ki, Milli Güvenlik Siyaset Belgesini biz hazırladık. Başbakanlığa basılması için gönderdik. Böylece bu belgenin askerlerce yazıldığı teyit edilmiştir' diyor. Böyle gerçekle ilgisi olmayan ifadelerin hangi kritere uygun olduğunu anlamak da mümkün değildir.
Bu tür raporlar kimlerin desteğiyle hazırlanıyor bilmiyorum. Bir kısmını sadece tahmin ediyorum. Ancak bu tahminlerim bu raporların kimler tarafından desteklendiğini gördükçe gerçeğe dönüşüyor ve bundan ziyadesiyle rahatsız oluyorum.''
BELGENİN TANITIMINDA SARF EDİLEN SÖZLER
Bu tür raporların gelecekte de yayımlanması durumunda daha açık ve net belgeleri kamuoyu ile paylaşacağını da dile getiren Orgeneral Büyükanıt, şunları söyledi:
''Konuşmamın son bölümünü üzülerek ifade ediyorum ki, kendi içimize yönlendiriyorum. Bu anlamsız raporun tanıtım konferansına Türk yetkililer de fiilen katıldı ve konuşma yaptılar. Basında yer alan bu konuşmalardan bazı ifadeleri takdirlerinize sunuyorum. 'Türk aleminin 200 senedir siyasetle çözemediği en çetin problemlerden bir tanesi, Türk ordusunun silahlanmasıdır. Nereden elde ediyor bu silahı. Hangi imkanlarla'. Sanki Türk ordusu silah kaçakçılığı yapıyor. Gizli gizli silah sokuyor ülkeye... 'Savunma bütçemiz şeffaf değildir. Milli Eğitim Bütçemizde birbirimizin gırtlağına sarılırız. Savunma bütçesi geldiği gibi gider'. Savunma bütçesi bir yılda hazırlanıyor. 15-20 filtreden geçiriliyor. 'Silahlı Kuvvetleri üzerinde yasama, yürütme ve yargı bağlamında hiçbir organın denetleme yetkisi yoktur'. 'Milli Güvenlik Siyaset Belgesi bakana imza karşılığı verildi. Utanarak söylüyorum milletvekiliyim. İçinde ne olduğunu bilmiyorum'.
Bunlar gerçekleri yansıtmayan, Silahlı Kuvvetleri incitecek beyanlar olduğu için burada ifade ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yapısı, bu yapı içindeki kurumların ve bir bütün olarak sistemin işleyişi konusunda içimizdekilerin bu hayret verici bilgi noksanlığı karşısında neredeyse biraz önce eksik bilgileri nedeniyle tenkit ettiğim yabancılara haksızlık ettiğimi düşüneceğim.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|