Özel sektörün dış borçları
Pazar günü, uluslararası piyasalarda, bundan sonra dikkatlerin özel sektörün dış borçlanması üzerinde yoğunlaşacağını yazmıştım. İkinci çeyrek borç verilerinin açıklanmasının yakın olduğu bu günlerde bizim durumumuza da bir bakmakta yarar görüyorum. Belki de bu bakış "Cari açık nasıl büyüdü, nasıl finanse edildi" sorularına net bir cevap olacak. Bu yılın ilk çeyreğinde diş borcumuzun ulaştığı miktar 185 milyar dolar . 2002'ye göre artış 55 milyar dolara yakın. Artışın 25 milyar dolarlık kısmı kısa vadeli borçlardan 20.5 milyar doları ise reel sektörün orta-uzun vadeli borçlanmasından geliyor.
Kısa vadeli borçlar 41 milyar dolarlık kısa vadeli dış borcun 20' si ticari bankalara, 18'i reel sektöre, 3' ü TCMB'ye ait. Kısa vadeli borçlarımızın toplam dış borç stokuna oranı 2002'deki yüzde 12.6'dan, 4 yılda yüzde 22.3'e gelmiş . Yani çok başarılı performans göstermişiz, üretimde yapısal dönüşümü başlatmışız, bir dinamizm bir dinamizm deme gitsin. Ekonomi teorisinde kısa vadeli borçların oranının artması başarı değil risk göstergesi olarak kabul edilir. Kısa borcun vadesi bir yıldan azdır. Aldığın kısa vadeli borçla yatırım yapılmaz, makine, ekipman almaya gelmez. Satışlarında nakit akışında herhangi bir nedenle aksama olur da ödemede gecikirsen elin oğlu, hele ki banka ise, 40 yıllık müşteri falan dinlemez sarı zarfı gönderir. Kısa vadeli borçların tanımı icabı, teminatı da kuvvetli değildir. Gecikecek gibi oldun mu alacaklıyı da çarpıntı tutar . Hani bizim de ara sıra duyduğumuz nal sesine benzer gümbürtüler dinamik ekonominin dişli gıcırtıları değil bizim borçlularla yabancı alacaklıların kalp nağmeleridir . Uluslararası piyasalarda geçici bir oynaklığın bizi niye bu kadar üzdüğünün, kuru neden süratle yukarı çektiğinin cevabı da burada yatar. IMF'nin TCMB'nin yüksek rezerv tutması ısrarının arkasında da kısa vadeli borçların ulaştığı seviye vardır. Yoksa serbestçe salınan kur rejiminde Merkez Bankamız, zararını artırma pahasına niye böyle bir cari açıkla bu kadar rezerv tutsun? Hani bankacı köşe yazarları kur rejimini teorik buluyorlar, "Sıkıştı mı Merkez döviz satsın" diyorlar ya onun da yanıtı kısa vadeli borçlarda gizli. Mantık, zora düşünce, TCMB'ye yaslanır öderiz . Borçlanırken sordun mu ki? Sizi borçlanmaya teşvik eden bir kamu otoritesi oldu da biz mi bilmiyoruz? Özel sektörün ortauzun vadeli borçları daha da ilginç. Özel sektör 4 yıl bir çeyrekte borçlarını bankalar itibari ile 12 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşlarda ise (reel sektör) 20 milyar dolar artırmış. Toplamı 32 ediyor. Asıl önemlisi abiler bu yılın ilk çeyreğinde gaza iyi basmış. İlk 3 aydaki 15 milyar dolarlık ek borçlanmanın 4'ünü bankalar, 11'ni reel sektör yapmış . Yanlış hatırlamıyorsam büyük özelleştirmelerin, büyük şirket satışlarının ödemelerine denk geliyor . İlk 3 aydaki ek borçlanma rakamı son 4 yılın yıllık ortalama dış borç artışı olan 14 milyar dolardan 1 milyar dolar daha fazla. Mayıs-hazirandaki nefes darlığının teşhisini de koyduk mu? Bankacılarımızla reel sektörümüz 1 yılda gezdikleri kapıyı 3 ayda dolaşmaya kalkınca yabancıları huylandırmışlar. Telefon çalıyor karşında Türk bankacısı, kapı vuruluyor elinde çanta çantanın içinde teminata bırakacağı hisse senetleri Türk sanayicisi. Sen olsan şaşırmaz mısın ? Tanrı bilir bizimkiler kapıdan önce girmek için birbirlerini de iteklemişlerdir. Bu duruma ekonomi dilinde 'crowding out' deniyor. Bazı yazarlar daha derine inip hazmetme kapasitesi ile izah etmeye çalışıyorlarsa da bu yaklaşımı pek tasvip etmiyorum. Ülkemizde yemesi, yutması kolay oluyor da hazımda problem var. Bazen adamın fitil fitil burnundan getiriyorlar.
Cari açık tartışmaları Cari açığın nasıl finanse edildiğini tartışan arkadaşlara kolaylık olsun diye 4 sene 1 çeyreklik açığı topladım 57 milyar dolar çıktı. Merkez Bankası rezervlerindeki artış 38 milyar dolar. Aynı dönemde net hata noksan kaleminden giriş 11 milyar dolar olmuş. Bunu rezervimizden düşelim. Etti 27. Düşülecek başka yer varsa söyleyin de Merkez'e bir yardımınız dokunsun. Sermaye girişini hesaplayalım. 57 cari açık artı 27 milyar dolar rezervin toplamı 84 milyar. 55 dış borçtan gelmiş, 29 milyar dolarlık da mal mülk satmışız. Şimdi 100 puanlık soru 55 mi büyük 29 mu? İşte cari açığın finansmanı da budur.
|