|
|
Sorumlu yayıncılık
Birol Güven'in sözlerini taşımıştım geçenlerde bu satırlara. Ne diyordu Güven? "Televizyoncuların toplum sağlığı konusunda hastaneler kadar önemli olduklarına inanıyorum ama televizyoncuların bir Hipokrat yemini yok." Birol Güven'in dikkat çekmeye çalıştığı tehlike; yeni yayın döneminin başlamasıyla birlikte örneklerini vermeye başladı. Ve ilk facia Esra Ceyhan'ın programında yaşandı. İzlemeyenlere kısaca anlatalım: Ceyhan'ın ilk program konuğu Petek Dinçöz'dü. Dinçöz stüdyodayken, Esra Ceyhan'ın Can Tanrıyar ile yaptığı bir röportaj bandı yayınlandı. Sevgilisi konuştukça Petek şaşırdı, gözleri doldu. Çünkü Can Tanrıyar, evlenmeyi düşünmediğini, bunca yıldan sonra aşkın falan kalmadığını söylüyordu. Petek ağlamaya başladı, isyan etti, yayını terk etmek istedi ve nice sonra aslında bu röportajın bir şaka olduğu söylendi kendisine. Yaşadığı şoku anlatırken, "Yemin ediyorum, hamile olsaydım çocuğumu düşürürdüm" dedi. Esra Ceyhan ne dedi biliyor musunuz? "Yemin ederim, Allah yerimden kalkmayı nasip etmesin, elim ayağım titredi izlerken... Petek'in bu kadar etkileneceğini bilmiyordum." Hadi ya... Bu kadar da değil yani... Acaba bir canlı yayında Esra Ceyhan'a biri böyle bir şaka yapmaya kalksa, sonra şaka kaka olsa... Hem de reyting için... Neler hissederdi acaba? Gülüp geçer miydi?
|