|
|
'Türkülerimi değiştirmesinler' '
-"Kırşehir'de daha hiç çalmadan, sazı alıp evden çıktım, gidiş o gidiş daha da gidiyorum," diyorsunuz. "Yeter, memlekete dönüp şöyle denize karşı bir evde oturayım," demiyor musunuz? - (Gülerek...) Dünyada en güzel, en kutsal olan insandır. İnsandan değerli bir şey yoktur. Bana deseler ki 'Bütün dünyayı sana veriyoruz, bunu mu istersin, bir insan mı istersin', ben 'İnsan isterim,' derim. Benim için bütün canlar kutsaldır. Altı ayda bir de Almanya'daki kâğıtlarımızın ölmemesi için giriş-çıkış yapacağım. Bu seneden itibaren memleketimdeyim.
- Kırşehir'e dönmeyi düşünüyor musunuz? - Türkiye'nin her yeri bizim. Benim dört tane üvey kardeşim var, üçü sakat. Onlara İzmir'de bir gecekondu aldım, oraya siper ettirdim. Ben de yıllardır onların içine gelip gidiyorum.
- Sizin türkülerinizi başkaları seslendirince neler hissediyorsunuz? - Mutluluk duyuyorum. Yeter ki sözlerini değiştirmesinler, yeter ki kaşını yapacağım derken gözünü çıkarmasınlar. O türkülerin sözleri çok önemli. Bir kelimesi değişse o türkü anlamını kaybeder. Ben daha hiç kimseye 'Niye türkümü okudun, niye sözünü değiştirdin?' ya da 'Niye adımı anmadın?' diye en küçük bir katılıkta bulunmadım.
- Oğlunuz da sizin yolunuzdan gidiyor mu? - Benim oğlum, öteki diye bir şart yok. Bizim yüreğimizi tanıyanlar, türkülerimizin ışığını, tadını alanlar izleyecek. Yeter ki aşkı tanısınlar, aşkı tanıtsınlar. Ama önce tanısınlar. Aşkı tanımayan zaten tanıtamaz. Aşk, yaradan canlardan gelir, analarımızın canı. Bizim erkekler olarak canımız yaradılmış candır.
|