|
|
İfot olmadan önce Hümeyra'ydı
GENÇ nesil onu Avrupa Yakası'nın İfot'u olarak biliyor. Ne yazık ki... Kim bilir bir sanatçının içine ne korlar düşürür, ne kadar acı verir... Yıllarca 'Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği Sanatçısı' olarak onlarca şarkıya imza atıp, Şehir Tiyatroları'nın en seçkin oyunlarında rol aldıktan sonra sadece 'İfot' olarak tanınmak, hatırlanmak... Oysa Hümeyra benim ilk müzik öğretmenimdi. Yetmişli yılların başında kulağıma ve ruhuma değen ilk müzik tınıları onun sesindendi. O farkında değildi ama kulağımın müziğe yatkınlığında, ritim duygumun gelişmesinde onun enfes şarkılarının eğitmenliği vardı. Marmara Adası'ndaki mütevazı otelimizin restoranında akşamları onun şarkıları çalınırdı. Kördüğüm, Dilber, Adım Kadın, Yardan Haber Yok, Anlatamıyorum, Otuzbeş Yaş ve Sessiz Gemi... Hele o Sessiz Gemi... Çocuk aklımla öbür dünyaya gemiyle gidileceğini sanırdım. O nedenle adanın iskelesine yanaşan her gemiye korkuyla bakardım. Yaşlı sevdiklerimden birini götürecek diye... Hümeyra o geminin yolcuları için "Memnun ki yerinden, dönen yok seferinden" diyordu. Yıllar geçti, gemiler doldu boşaldı... Ben aynı kıyıda kaldım. O İfot olup, Avrupa Yakası'na geçti... Onu ne zaman görsem, aklıma İfot değil, gemiler geliyor. Ardından ne mendil, ne de bir kol sallanan gemiler...
|