|
|
'Herkes aşkımızı biliyorsa kapalı yaşamış sayılmayız'
- Fransızca bir deyim var 'folie a deux (İkili delilik).' İki aşık kişinin reel dünyadan koparak kendilerine özel ve kapalı bir yaşam alanı yaratmalarını anlatıyor. Acaba siz böyle bir dünya mı yarattınız kendinize Bülent Bey'le birlikte? - Zannetmiyorum. Bizim dünyamız çok açık. Herkese, her şeye... Herkes aşkımızı, nasıl yaşadığımızı bile biliyorsa başkalarına kapalı bir hayat yaşamış olamayız.
- Bu ilişki biçiminde bireyler sadece karşısındakinin ne söylediğini duyabiliyormuş. Ve yapılan her şey karşıdakinin mutluluğu için yapılıyormuş. - Çok genç yaşta evlendik. Aynı amaç için çalıştık. Öyle olunca insan tek bir insan gibi oluyor. Birlikte büyümüşüz, çevremizde olup bitenlerden birlikte etkilenmişiz. O nedenle düşüncelerimiz, duygularımız çok örtüşür.
- Bir ara kimseyi Bülent Bey'le görüştürmediğiniz konuşuluyordu. İyi niyetle, onu koruma duygusuyla sevginizde bencillik yapmış olabilir misiniz? - Sözünü ettiğiniz dönem bizim için ne olduğu anlaşılmayan bir dönem olmuştur. Yanlış bir şeyler söylemek de istemem. Eşim de daima kaçınmıştır ama o dönem hoş bir dönem değildi. Benim de eşimi korumak hakkım vardır herhalde.
- Görüştürmek istemediğiniz insanlar olmuş muydu? - Görüştürmek istemediğim değil de, korumak arzusu içimde vardı tabii. Dikkat ettiyseniz geçmişte bize hasta denildiği zaman biz hasta değildik. Biz dediğim, eşim hasta değildi.
- Hep "Biz," diyorsunuz, "Eşim," ya da "Ben," demiyorsunuz? - (Gülümsüyor) Evet, doğru.
- Üç kez de "Ecevit öldü," haberleri yapıldı ve çıkıp "Ben yaşıyorum," demek zorunda kaldı. Trajikomik değil mi? - Maalesef oldu bunlar. O zamanlar öyleydi. Ben şöyle düşünüyorum: Eşimin başbakan kalması dış güçlerin işine gelmiyordu. Ne Amerika'nın ne Avrupa Birliği'nin işine... Çünkü o iktidarda olduğu sürece Irak konusu da, Kıbrıs konusu da onların istediği gibi halledilemeyecekti. Onun için ellerinden geldiği kadar onu hırpalamaya çalışmışlardı. Başka ülkelere bakarsanız insanlar öldürülüyor bile. Allah'a çok şükür sağ kaldı! Ölmüş olmasını çok istiyorlardı, ama o da yaşadı işte.
- Ölümü tümden yok mu sayıyorsunuz? - Ölüm hiç aklımdan geçmiyor. Bunu konuşmak değil, aklımdan geçirmek bile istemiyorum.
|